logo

Hayatımız film şeridi..


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Vezirköprü’de ısrarla süren bir senaryoyu birlikte yazalım..

Kadın gece yarısına doğru ağrı içinde uyanır.
Oğulları gurbette inşaata gitmiş, 2 kızı civardaki köylere gelin olmuş, biri şimdi Bursa’da yaşıyor.
Kocası geçtiğimiz yıl hayatını kaybetmiş.
70’li yaşlarındaki kadın komşuları da olan akrabalarından ricacı olarak, Devlet Hastanesi’ne götürmelerini ister.
Komşuları bu ricayı kırmaz, ilçeye götürür. Hastanede ilk tetkiki yapan pratisyen doktor konunun bir uzmana danışılması gerektiğini söyleyerek İl’e sevk eder. Çünkü İlçede konunun uzmanı bir doktor bulunmamaktadır. Geçici olarak gelenler de akşamları ilçede durmamaktadırlar. Ağrılarından dolayı da bir ağrı kesici verilir kadına.
Kadıncağız çaresiz ambulansla İl Merkezine doğru yalnız başına yola düşer. Hastaneye vardıklarında ağrı kesicinin etkisinden kurtulmaya başlayınca cebinde 5 kuruşunun olmadığını hatırlar. İlçeye nasıl geri dönecektir?

Bundan sonrasını siz yazın.
“Kadın hastane önünde dilenerek ilçesine geri dönmeye çalışır.”
“Kadın, hastanede bir tanıdığına rastlar ve birlikte dönerler.”
“Kadın kendisini hastaneye getiren ambulansla geri dönmek ister, ancak yasak olduğu için dönemez; ya da tüm yasaklara rağmen ambulanstaki görevliler kadına acıyarak geri getirirler. Yolda kaza yaparlar ve işler büyür.”

Yıllar önce Vezirköprü’ye gelen bir arkadaşımız buradaki hikayeleri dinleyince eline bir teyp al, anlatılanları kaydet, bir sekretere ver yazsın. Satış rekorları kırarsın demişti.
Vezirköprü’de aynı şekilde hikayeler yazılmaya devam ediyor. O günlerdekiler eğlenceli hikayelerdi. Şimdi yazılanlar Yılmaz Güney sağ olsaydı, onun filmlerine uygun hikayeler.
Bugün Vezirköprü’ye gelen yetkililer yeni hastanenin yakın zamanda bitirileceğini söylüyorlar.
Peki, doktor açığının giderilmediği bir ilçede hastane binasını yenileseniz ne olur?

26 Ağustos’ta başlayan Büyük Mücadelenin zaferle sonuçlanmasının tarihi olan 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.

Share
405 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+10 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...
  • BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez. Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930'lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya. Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır. 1940'lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini h...
  • Vezirköprü’nün bekleyen çok işi var.

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu kadar ilerledikten sonra, altyapısı tamamlanıp, yolları açılıp tahsis sürecine geçtikten sonra Karma OSB'nin yerinin değişmesi kolay olmayacaktır. Üstelik işin adında Vezirköprü varsa, olacak işlerin bile olmadığını görmeye alıştığımız sistemde hiç olmayacaktır. Vezirköprü'nün seçimden sonra normalleşme sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Bu normalleşme umudumuz odur ki, sakinleşme ve alışmayla beraber olmasın. Çünkü Vezirköprü'nün bekleyen çok işi var. İlçenin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Murat Gül'den beklentileri de bu yüzden daha...
  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...