Boğulmalara önlem alınmalı
Yaz mevsiminin gelmesiyle Türkiye’de boğulma olaylarında artış görülmesi tepki oluşturdu.
Yaz mevsiminin gelmesiyle Türkiye’de boğulma olaylarında artış görüldü. Ülkemizde son 1 haftada en az 8 çocuk boğularak yaşamını yitirirken kayıtlara geçmeyen ölüm olaylarının sayısı bilinmiyor. Hayatını kaybeden çocuklardan bazıları serinlemek için tatlı sulara girerken kimi de baraj, dere, göl gibi alanlarda düşerek yaşamını yitiriyor.
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Kardelen Ateşci, bu konunun toplumsal bir sorun olduğunu ve yaşam hakkı eksikliği olduğunu belirtti.
Atesci, bu tip olayların bir kaza değil, yapısal ve toplumsal bir sorun olduğunun göstergesi ve yaşam hakkının korunmasının ciddi bir eksikliği olduğunu; Devletin çocukların yaşam hakkını ve güvenli bir çevrede büyüme hakkı kurmasının zorunlu kıldığını vurgulayan Ateşci, “Boğulma vakaları yükümlülüklerin sahada tam olarak hayata geçirilmediğini gösteriyor. Bu vakaların temelinde plansız kentleşme ve çocuklara uygun güvenli alanların olmaması var. Çocuklar ücretsiz ve güvenli yüzme alanlarına ya da sosyal tesislere erişemedikleri için serinlemek amacıyla tehlikeli baraj, gölet ve sulama kanallarına yönelmek zorunda kalıyorlar bu da yaşam hakkına kadar uzanan bir dizi hak ihlaline neden oluyor. Devletin sorumluluğu yalnızca uyarı tabelası asmak ya da yüzmeyi yasaklamakla kalmamalı, riskli bölgelerde somut güvenlik önlemleri almalı, çocukların ücretsiz ve güvenli yüzme alanlarına erişimini sağlamalı.” dedi.
Kılıçgüney Barajı Göletinde geçtiğimiz Salı günü hayatını kaybeden iki gencimizin ölümüyle ilçemiz büyük bir üzüntü yaşamıştı. Vezirköprü’de de bu olayların yaşanmaması için yetkililerin zorunlu önlemleri alması gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi. Vezirköprü’de bir çok göletin etrafındaki önlemlerin artırılması, yüzme havuzlarının sayısının artırılması, bu önlemlerin başında geliyor.
Ali SEZGİN – VATANDAŞ