Darıçay’da Evleri Yandığı İçin Kredi Verilen Fakat Bunları Ödeyemeyecek Güçte Olan Köylülerin Durumu Meclise Getirildi “Darıçay’lılar ya işçi olarak (öncelikle) Almanya’ya gönderilmeli veya borçları affedilmelidir.” 18 Ağustos 1968 Pazar

Millet Meclisi Başkanlığı’na ANKARA Aşağıdaki sorumun İmar İskan Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için tavassutunu saygıyla arz ederim. İLYAS KILIÇ Samsun Milletvekili 1963 yılında Vezirköprü’nün Yukarı Darıçay köyünde vuku bulan bir yangında evleri ve diğer malları tamamen yanan köylülerden 18’ine 7500’er lira nakdi yardımla Emlak Kredi Bankası tarafından (Afetler Fonundan) ev yaptırılmıştır. O günden bugüne dek bu 18 köylüden üçü hariç gerisi yıllık taksit olan 375 lirayı dahi ödeyememişlerdir. Halen icrai takibata alınmışlardır. Bir dağ köyü olan ve tepeler üzerine oturmuş bulunan bu köyde beş dönüm arazisi olan, parmakla gösterilecek kadar azdır.Sağlık Bakanlığından Vezirköprü Köylerindeki hastalıklara hala esaslı bir ilgi yokKızamık ve Boğmacadan Ölenlerin Tam Sayısı Belli Değil! Maalesef felaketler karşısında bile güç ele alınan Vezirköprü’nün köylerinde ölüm saçan kızamık ve boğmaca hastalığı karşısında ilgililerin hemen kayıtsız tutumları şikayetlere yol açmaktadır. Başında Mehmet Ali Özkan gibi çalışkan bir bakanın bulunduğu sağlık bakanlığının, bu kadar faciayı sağlık müdürünün sadece iki köyün iki mahallesinde 2.5 saat içinde yapıverdiği tetkikle geçiştirivermesi, Ankara’dan gönderilecek bir ekiple esaslı bir tarama yaptırmaması, sağlık işlerimizin hangi zihniyetle idare edildiğinin acı misali olarak gösterilmektedir.Tavuk Ölüsü Değil Sarıdibek, Alanşeyhi, Kargucak, Esen Köyü, Tekkekıran, Öğürlü gibi beş köyden aldığımız sonuca göre ölü sayısı 100 çocuğu geçmektedir. Bunu her köyden konuştuğumuz 10-15 kişi teyit etmiştir. İsterse resmen tespit edildiği şekilde 19 çocuk olsa da facianın dehşetini azaltamaz. Bu kadar tavuk bile ölse ilgililer derhal duruma müdahale etmeli değiller mi? Oysa ölenler, istikbalin ümidi, hayata yeni açılan mini mini yavrulardır. Sayın Özkan, bunların günahları nedir diye soranlar haksız mı? Oysa bu köylerde dolaşan sağlıkçılar vardır, durumdan sağlık ilgililerinin haberi vardır. Taa çok önceden… Öyleyse niçin haber verilmemiştir? Kabahati muhtara yıkmak isteyenlere bunu sormak icap etmez mi?… Tarama yaptık diyenlere (“Durumu Niçin Bildirmediniz”) demek için Samsun sağlık müdürü olmak kafi olmalı?Ölümler Niçin Saklanıyormuş Samsun’dan gönderilen aşılar bayat ve bozukmuş, bu ilaçlar çocuklara tatbik edilir edilmez, çocuklarda ölüm başlamış. Derken durum birinin ilgisini çekmiş aşıları Ankara’ya tahlile göndermişler, oradan gelen (Bozuk ve Kullanılması Tehlikelidir) mealindeki rapordan sonra ilaçlar imha edilmiş. Peşinden bu ilaçları Samsun’da biz kullanıyoruz. Diyen sağlık müdürü de (Yazının suretini gönderin öyleyse biz de imha edelim) demiştir.Karayolları Genel Müdürü Servet Bayramoğlu 2.defa Vezirköprü’ye geldi.Vezirköprü-Havza yolu 2-3 ay içerisinde Asfaltlanacak Kara yolları genel müdürü ilçemize AP milletvekili Süreyya Uluçay, Şevki Yücel ve A.P. İl Başkanı M. Ali Ulusoy ile birlikte gelmişler, belediyede kısa istirahattan sonra şehir kulübünde verilen yemeğe müteakip ilçemizden ayrılmışlardır. Kara Yolları Genel Müdürü halkın Havza-Vezirköprü yolu üzerindeki şikayetlerini dinlemiştir. Boyabat-Vezirköprü, Vezirköprü-Bafra yolu üzerinde bir şey söylemeyen genel müdür Servet Bayramoğlu, Alaçam yolunun bir yıl içinde yapılacağı açıklanmıştır.Şoförlerin dilekçeleri 1956-1958 yılları arasında bu bölgede bulunup çalıştığını buraları iyi bildiğini söyleyen Bayramoğlu, Vezirköprü-Havza yolu havalar müsait olursa, 2-3 yıl içinde biteceğini yıl sonuna da Alaçam yolunun tamamlanmış olacağını açıklamıştır. Kara yolları Genel Müdürü Servet Bayramoğlu, Şevki Yücel ve arkadaşları A.P. il başkanı Ulusoy’un taksisi ile bir süre hamamayağı kaplıcalarına uğramışlar. Birer çay içtikten sonra Samsun’a gitmişlerdir.