logo

DİSLEKSİ (ÖÖB=Özgül Öğrenme Bozukluğu)


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Ülkemizde 1-7 Kasım tarihleri arası disleksi farkındalık haftası olarak takvimlerde yerini almıştır. Disleksi, aslında çocuk ve ergenlerde son dönemde en çok görülen bozukluklardan biri olan Özgül Öğrenme Bozukluğunun bir alt dalıdır. Özgül öğrenme bozukluğu olan insanlar; dinleme, düşünme, anlama, konuşma, ifade etme, okuma, yazma, matematik becerileri, sosyal ve duygusal olarakta yaşıtlarına göre algılama ve etkileşim sorunları yaşarlar.
ÖÖB akademik alanda okuma bozukluğu(disleksi), yazma bozukluğu (disgrafi),matematik bozukluğu (diskalkuli) şeklinde görülebilir.Sadece biri yada hepsi bir arada olarakta bulunabilir.
Disleksi, öğrenme şartlarının uygun olmamasına, zeka geriliğine, nörolojik hastalıklara bağlı olmadan, yaşıtlarıyla eşit düzeyde normal ve yeterli bir eğitime, normal bir zeka düzeyine, uygun sosyal desteğe rağmen, okuma becerisinin kazanılmasında ortaya çıkan öğrenme güçlüğüdür. Disleksisi olan çocukların çoğunluğu normal zeka seviyesinin üzerinde yer alan çocuklardır.
Anne-babalar ve öğretmenler, genelde ”bu çocuk zeki ama öğrenemiyor”, ”harfleri tek tek öğrendi ama yazamıyor”, ”özellikle d,b,p harflerini, 3,9,6 rakamlarını ters yazıyor”, ”sağını-solunu bilmiyor”, ”dün,bugün, yarın kavramlarını karıştırıyor”, ”haftanın günlerini,mevsimleri sıralayamıyor”,”13 ü 31 olarak yazıyor”, ”üst,alt kavramını anlayamıyor”, ”aslında çalışıyor ama sonra sanki hiç görmemiş gibi davranıyor” gibi şikayetlerde bulunurlar. İşte bu tip çocuklarda Disleksi dediğimiz bir öğrenme bozukluğu olabilir.Aynı zamanda, bu çocuklarda,sık sık eşyalarını unutma,eşyalarını kaybetme,ödevlerini unutma,yemek öğünlerini karıştırma,zaman-mekan kavramları gibi alanlarda sorunlarda izlenebilir.
Disleksinin birçok nedeni olabilir,genelde gebelik döneminde geçirilen hastalıklar,yetersiz beslenme,ilaç kullanımı,doğum esnasında zor doğum,erken doğum,düşük doğum ağırlığı,doğumdan sonra uzamış sarılık,sık enfeksiyon geçirme,kafa travmaları,ailede psikiyatrik bozukluk öyküleri gibi nedenler bu durumun oluşumundan sorumlu tutulsa da tek bir nedeni yoktur. Bu yukarda sayılan nedenlere maruz kalan her çocukta Disleksi gelişecek diye de bir kural yoktur. Bu durumlar risk faktörleridir.
Sıklıkla Disleksi yada diğer öğrenme bozukluğu olan çocuklarda DEHB(dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) da birlikte görülür. Disleksi tek başına görülebileceği gibi,diğer öğrenme bozukluklarıyla birliktede tespit edilebilir.
Disleksi, genellikle çocukluk döneminde, 1.sınıfa yani okuma-yazma sürecine girildiğinde farkedilmektedir.Tek bir nedeni olan bir hastalık değildir,birçok durumdan etkilenen okumayla ilgili sorun teşkil eden bir bozukluktur.Disleksi yaşayan çocukların tek tip belirtileri yoktur. Dislektik olan çocukların en belirgin özelliği aynı yaş ve zekâ düzeyindeki diğer çocuklara kıyasla okuma düzeylerinin daha düşük olmasıdır. Okuma düzeyinin geriliği örneğin, ilkokul üçüncü sınıftaki bir çocuğun okuma düzeyinin birinci sınıftaki bir çocuğunki gibi olması anlamına gelmektedir. Okuma düzeyinin düşük olmasıyla beraber okuduğunu anlama düzeyi dislektik çocuklarda oldukça düşüktür.
Genel olarak Dislektik çocuklarda;
· Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk,
· b,d,p,g,3,6,9 gibi harf ve rakamları ters algılama,
· Figür çizimlerinde ters çevirmeler,
· Okurken eksik, atlayarak,yuvarlayarak okumalar,
· Okuduğu içeriği anlamakta zorlanmalar,
· Konuşurken akıcı,duygu ve düşüncelerini ifade edecek kelimeleri bulma ve kullanmada zorlanmalar,
· Zaman kavram gelişiminde gerilikler,
· Yönleri öğrenme, mesafeleri tahmin becerilerinde gerilikler,
· Dün,bugün, yarın gibi sıralı kavramsal gelişimde zorlanmalar,
· İnce motor becerilerde, elleri kullanmada sorunlar,
· Unutkanlıklar gibi durumlar izlenmektedir.
Disleksi,okul döneminde farkedilmez ise bu çocuklar ‘ben yapamıyorum’ ,’zaten anlamıyorum’, ‘ben aptalım’, ‘kimse beni sevmiyor çünkü okuyamıyorum’ gibi olumsuz düşünceler ile kendine güvensiz, mutsuz, okul motivasyonu düşük, ders yapmak istemeyen çocuklar olarak karşımıza çıkabilir. Tabiki bu durumun bir bozukluk olduğu konusunda aile ve öğretmeninde bilgisi olmaz ise,çocuğa suçlayıcı, baskıcı, kızgın ve öfkeli davranışlar sergilenebilir.
Çocuklarda, aile ve öğretmenler bu tip sıkıntılar gözlemlediğinde,’zamanla düzelir,’yeterince çalışmıyor’, ‘istese yapar’ gibi yanılgılara düşerek tanı ve tedaviyi geciktirmek çocuğa büyük zararlar verebilir. Bu tip bulguları çocuğunuz yada öğrencinizde gözlemliyorsanız, çocuğun mutlaka durumunun bir çocuk psikiyatrisi tarafından değerlendirilmesi şarttır. Gerekli bilişsel testler, görüşmeler,gerekirse tıbbi değerlendirmeler, aile ve öğretmen gözlemleri ile tanılanması gereklidir.
Disleksi tanısının konmasında günümüzde kullanılan en belirleyici test, ÖÖB Bataryası’dır. Bu batarya alanında uzman olan bir kişi tarafından uygulandığında çocuğun hangi alanda sorun yaşadığı, kaçıncı sınıf seviyesinde başarı gösterdiği net olarak görülmektedir.
ÖÖB olan çocukta en önemli konu çocuğun öğrenemediği konu üzerinde, çocuğun üstüne düşmektir. Örneğin çocuk yazı yazma ile ilgili sorun yaşıyorsa öncelikler ince motor kaslarını geliştirecek egzersizler yaptırılmalı, daha sonra yazı yazma geliştirilmelidir. Çocuğun kendini eksik hissettiği konularda özgüvenini artırmak oldukça önemlidir.
Dislektik çocukların sorunlarıyla ilgili özel eğitim desteği alması mutlaka sağlanmalıdır.

Share
442 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...
  • BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez. Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930'lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya. Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır. 1940'lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini h...
  • Vezirköprü’nün bekleyen çok işi var.

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu kadar ilerledikten sonra, altyapısı tamamlanıp, yolları açılıp tahsis sürecine geçtikten sonra Karma OSB'nin yerinin değişmesi kolay olmayacaktır. Üstelik işin adında Vezirköprü varsa, olacak işlerin bile olmadığını görmeye alıştığımız sistemde hiç olmayacaktır. Vezirköprü'nün seçimden sonra normalleşme sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Bu normalleşme umudumuz odur ki, sakinleşme ve alışmayla beraber olmasın. Çünkü Vezirköprü'nün bekleyen çok işi var. İlçenin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Murat Gül'den beklentileri de bu yüzden daha...
  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...