İlçemizin en fazla bilinen değirmenlerinden biri olan ve 200 yıldır aynı derenin üzerinde çalışan Elmacı’nın Değirmen’in işletmecisi Ali Hıdır derenin yaşanmayacak kadar kirlenmesinden şikayet ediyor.
200 yıllık değirmen, bölgedeki kapanan diğer iki değirmen gibi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya.
Çevre kirliliği tüm dünyanın önde gelen konularından biri, peki Vezirköprü’de durum nasıl?
Vezirköprü’de çevre kililiğinin yarattığı tehlikelerin sonuçlarından birini de Kayalı Mevkii’ndeki Elmacı’nın Değirmeni olarak bilinen değirmenin işletmecisi Ali Hıdır çekiyor.
68 yaşındaki Hıdır, eskiden rahatlıkla içtikleri Istavroz Çayın’ında şimdilerde balıkların bile yaşayamaz duruma geldiğini söylüyor.
Istavroz Çayı’ndaki kirlilik nedeniyle işletilemez hale geldiğini kaydeden Ali Hıdır,“İstavroz Çayında şu anda kirlilik nedeniyle hiçbir canlı yaşayamamaktadır. Artık çaydaki suyla sulama bile yapamıyoruz. Bundan 20 yıl öncesine kadar İlçeden bir çok misafirin piknik için geldiği bu bölgeye artık koku ve pislikten kimse gelemez oldu.” diyor.
Peki Vezirköprü ve çevresindeki bu gittikçe büyüyen kirlilikle kim ilgilenecek?
İlçemiz Kayalı Mevkiinde İstavroz Çayı üzerinde 200 yıldan beri aralıksız çalışmakta olan bölgemizin son değirmeni, çevre kirliliği nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Dünya genelinde yaşanan hem su kaynaklarının azalması hem de yiyecek sıkıntısına rağmen en büyük yiyecek maddesi olan un öğüten değirmenlerimizin kapanmasına karşı İlçemizde ne yapılacak?
Vezirköprü’deki Kayalı Mevkii’nde bulunan 200 yıllık değirmen de kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan yerlerden biri.
50 yıldır ailenin son ferdi olan Ali Hıdır (68) tarafından yaşatılan tarihi değirmeni, İstavroz Çayındaki yoğun kirlilik nedeniyle işletilmez hale geldi.
Değirmenci Ali Hıdır, kirlenmenin son 20 yılda ivme kazandığını, son birkaç yıldır da dayanılmaz hale geldiğini belirterek; “ailem 200 yıldır bu değirmeni işletiyor. Son 50 yıldır da eşim ve ben değirmenimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Evimiz burada. Bırakın burada değirmen işletmeyi, yıllardır tertemiz akan hatta içme suyumuzu bile aldığımız İstavroz Çayında şu anda kirlilik nedeniyle hiçbir canlı yaşayamamaktadır. Aile olarak biz de bu olumsuz durumdan etkilenmekteyiz. Bağ-bahçemizi bu su ile sulayamamaktayız ve ürün alamamaktayız. 20 yıl öncesinde piknik ve balık tutmak için Vezirköprü’den çokça misafir gelirdi, artık onlar da koku ve pislikten dolayı gelmez oldular.
Tarihi ve kültürel miras olan bu değirmenimizi yaşatabilmek için yetkililerin ilgisini bekliyoruz.
Bir an önce İstavroz çayına akan taş ocağı, fabrika ve ahır atıklarının durdurulması ve derenin temizlenmesini talep etmekteyiz.
Bölgede bulunan diğer iki değirmen yaşanan bu olumsuzluklardan yok oldu, biz de onlar gibi yok olmak istemiyoruz.” dedi.
Murat AKBAŞ- VATANDAŞ
BENZER HABERLER