logo

Nakarat yine aynı “İyi tütün iyi para, sulak araziye tütün ekmeyiniz!” diyen bakan piyasanın geçen yılki gibi açılacağını açıkladı: Tütün Piyasası Vezirköprü’de Gene 14 Liradan Açılıyor 16 Mart 1969 Pazar

Nakarat yine aynı “İyi tütün iyi para, sulak araziye tütün ekmeyiniz!” diyen bakan  piyasanın geçen yılki gibi açılacağını açıkladı: Tütün Piyasası Vezirköprü’de Gene 14 Liradan Açılıyor 16 Mart 1969 Pazar

Tütünler hazırlandı. Gece yarıları çoluk çocuk Allah’ın ayazında kalkıp hazırlanan tütünler şimdi gelinlik kız gibi müşteri bekliyor.
Emek acaba nasıl değerlenecek. Allah’ın sıcağında çok sayın beylerin sayfiyelerde, plajlarda en lüks arabalarla zevk sefa yaptıkları anlarda, tarlalarda tütün diken çapalayan, sulayan çilekeş insanların emeği nasıl değer bulacak.
Her şey pahalanırken yani her şeyin değeri yükselirken paranın değeri düşer. Üç yıl önceki on lira şimdi 7 liraya düşmüştür. Sigaranın değerini yükselten bu suretle para değerini biraz daha düşüren hükümet, ekicinin emeğindeki bu kaybı tütün fiyatını yükseltmek suretiyle mi telafi edecek, yoksa tüccar mı himaye görecek?
Nihayet piyasa açılmadan durum anlaşıldı. Piyasa geçen yılki, evvelki yılki fiyatların aynısıyla açılacak.

Her şeyin pahalanıp para değerinin düşürüldüğü üç yıl öncesine göre on liranın 6-7 liraya düştüğü 1969 yılında da Karadeniz bölgesinde tütün aynı fiyata alınacaktır. Yani 1966 yılındaki 14 lira bu yılda aynen uygulanacaktır. Bunu bakan açıklamıştır.
Her yılın bol bol laf edebiyatına dayanan aynı sözleriyle birlikte, “iyi tütün, iyi para. Sulu araziye tütün ekmeyiniz” vs… açılışta dinleyeceğimiz laflar da bunlar.
Tekel’de Hazırlıklar
Politikacıların şu hazırlık günlerinde Tekel’e rahat vermedikleri de ayrı konu… Felanı işe al o bize rey verecek… Diğer işe alınmayanlar bu memleketin çocuğu değil mi? Rahat bırakın Tekel’i memurları, vatandaşın işini görecek ehli insanları seçsinler. Vatandaş yaka silker, şikayet eder bu zihniyetten ama kim dinler?
Bir kısım politikacılar tekele postu serer, ne vatandaş rahat iş görür, ne de memurlar. İlgili dernekleri göremezsiniz ortada.
Bakan Gelecek mi?
Telek bakanı Nahit Menteşe’nin Vezirköprü’ye de gelmesi beklenmektedir.
Öyle tahmin ediyoruz ki bakandan sonra milletvekilleri de konuşup Vezirköprü’nün dertlerine tercüman olurlar.
Ankara’da başbakan valilerden mahalli dertlerin tespitini istemiştir. Vezirköprü’de ilgilileri dertlerini görüp sayın Ünlüer’e aksettirebilecekler mi, yoksa Vezirköprü gene üvey evlat olarak mı kalacak?
Ekicinin Parasını Kesenler
Tekel bu yılda yok Ziraat Odası imiş, yok bilmem ne imiş metozori vatandaşın parasını hiçbir icra haczi, hiçbir kanuni işleme dayanmadan kesecek mi?
Samsun Tekel Başmüdürü, birde ekicinin böylece ezilmesine müsaade etmeyecek mi?
Tekel Bakanı 17 Mart Pazartesi günü Karadeniz tütün piyasasını bu hava içinde Samsun’da açacak, peşinden diğer yerlerle birlikte Vezirköprü’de de piyasa açılacaktır.
Seven Dede’nin Öğretmen ve öğrencilere yazdığı yazıyı neşrediyoruz:
Çocuk, Gençlik ve İnsanlığın İlim Öncüleri Olan Öğretmenlerim
Çocuk, gençlik ve insanlığın ilim öncüleri olan öğretmenlerim. Küçük yavrular için göndermiş olduğum bu kıymetsiz hediyeyi en derin hislerimle istirham eder hürmetlerimi bildiririm.
Yavrulara İlk Müjdem
Yavrularım, hayatta en değerli çağın çocukluk oluşu ve o günleri arayan bir dedeniz olarak, sizleri sevindirme uğruna uzun müddet çalıştım. Gönül isterdi ki hepinizi sevindireyim. Fakat uzun müddet gayret sarf ederek bugünkü duruma zor getirebildim. Ama ileride sevinç aleminin hepinizi kaplayacağını da müjde etmek isterim. Şimdilik birkaç okul ileride diğerleri ve daha sonra mümkünse bütün çocuklara göndereceğim.
Bu arada sizlerden de istirhamım hocalarınızı sevin, dersinize çalışın ve bugünlerin değerini büyüklerinizden çok dinleyin.
Benim kim olduğumu öğrenmeniz önemli değil. Ebediyen yavruların sevinciyle mesut ve bahtiyar bir dedeyim. Seven Dede
Eşeğin dişlerini kırıp ırmağa atmışlar
Hesabı Mahkeme-i Kübara’ya Bırakıldı
Matbaamıza bir mektup bırakan ilçenin Kuruçay köyünden Kamil Kurnaz, kendisi başka yere gittiğinde meçhul şahıslar ahırından eşeğini alıp ayaklarını bağladıktan sonra dişlerini kırıp ırmağa atmışlardır.
Köylerimizin bir kısmında düşmanlıkla samanlık ve ev yakmanın çok olduğu, fakat bunların en vahşisinin de ağzı dili söylemeyen bir hayvana yapılanı olduğunu bildiren Kamil durumu Kuruçay Muhtarı Abdulrahman Çeker’e bildirdiği halde bulmaya yardım etmediğini canileri ve kendisi hakkında, mahkemeyi kübrada davacı olacağını açıklamıştır.

Share
473 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+7 = ?