logo

İÇKİ NE ZAMAN VE NASIL HARAM KILINDI?


Hüseyin Şengün
huseyinsengun55@hotmail.com

Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;

Önce rahmetli Mahmut Teker ve Vefai Teker’in mirası Vatandaş Gazetesinin 64.yılını kutlarım.
İşte insan fıtratının bu yapısı göz önüne alınarak içkinin haram kılınması da tedrîcen gerçekleştirilmiştir. Şöyle ki: İlk defa Mekke-i Mükerreme’de: “Hurma ve üzümden, hem sarhoşluk veren içki hem de güzel gıdâlar elde edersiniz. Şüphesiz bunda aklını kullanan kimseler için alınacak bir ibret vardır.” âyet-i kerimesi nâzil oldu.
Bu âyette hurma ve üzümden, güzel gıdâlardan farklı olarak bir de sarhoşluk veren bir madde elde edildiği bildirilerek, sarhoşluk veren şeylerin, güzel ve makbul bir içecek sayılmadığı hissettirilmiş ve onun ileride yasaklanacağı îmâ edilmiştir.
Hicretten sonra Medîne-i Münevvere’de insanların soruları üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için bir kısım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı, faydasından daha büyüktür…” Bu âyetin nüzûlünden sonra Müslümanların ekseriyeti içkiyi terk ettiler.
Aradan biraz daha zaman geçti. Bir gün sahâbeden biri, akşam namazını kıldırırken âyeti, mânâsı bozulacak şekilde yanlış okudu.
Bunun üzerine: “Ey iman edenler! Siz sarhoş iken, ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın!..” âyeti nâzil oldu. Bundan sonra Müslümanlardan içki içenler iyice azaldı. Namaz kılınacağı zaman Efendimiz’in vazifelendirdiği bir kişi: “Sarhoş olanlar kesinlikle namaza yaklaşmasın!” diye nidâ ederdi.
Müslümanlar, artık içkinin kesin bir şekilde yasaklanacağını anlayarak buna hazır hâle geldiler. Bir müddet sonra artık Müslümanların çoğu içkiyi bırakmıştı. Bâzıları ise içki yüzünden karşılaştıkları nâhoş hâllerden muzdarip durumdaydı.
Hz. Ömer: “Allah’ım! İçki hakkında bize açık ve kesin bir beyanda bulun!” diye dua ediyordu.
Nihâyet bir içki sofrasının ardından çıkan kavga ile içkinin kötülüğü daha müşahhas bir şekilde görüldü. Artık içkinin yasaklanması, kolaylıkla takdîr edilebilecek bir hâle geldi.
Bunun üzerine Cenâb-ı Hak şu âyet-i kerimeleri inzâl buyurdu: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları, şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki felâh bulasınız. Şeytan, içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin salmak; sizi Allah’ı zikretmekten ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bütün bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” Resûlullah, Hz. Ömer’i çağırıp ona bu âyetleri okudu. “Artık vazgeçtiniz değil mi?” kısmına gelince o: “Vazgeçtik! Vazgeçtik yâ Rab!” diyordu.
Hz. Ömer ile birlikte bütün Müslümanlar da: “Artık içkiden, kumardan vazgeçtik ey Rabbimiz!” diyorlardı. Bu âyetler nâzil olunca, Peygamber Efendimiz’in emriyle bir münâdî: “Haberiniz olsun ki içki haram kılınmıştır!” diyerek seslendi.
Tulumları delinip boşaltılan, küpleri kırılıp dökülen içkiler, Medîne sokaklarında seller gibi aktı!.. Enes (r.a) şöyle anlatır: Ebû Talha’nın evinde insanlara sâkîlik yaptığım sırada içki haram kılındı. Allah Resûlü bir sahâbîye emretti, o da insanlara bunu duyurdu. Biz evdeyken vazifeli sahâbînin sesi geldi. Ebû Talha: “Çık da bir bakıver, şu ses neyin nesidir?” dedi.
Çıkıp baktım ve: “Bir münâdî; Dikkat edin; içki haram kılınmıştır!» diye nidâ ediyor” dedim.
Bana: “Öyleyse git ve onu dök!” dedi. O andan itibâren Medîne sokaklarından içki aktı. Bundan sonra, içki içen Müslümanlar ellerindeki şarapların hepsini imhâ ettiler. Bir daha da içmediler. İçkiyi dinden uzak bir sapıklık olarak gördüler.
Meselâ Ebû Mûsâ (r.a) şöyle derdi: “Benim nazarımda ha içki içmişim ha Allah’ı bırakıp şu sütuna tapmışım, hiç fark etmez (ikisi de aynı derecede büyük günahtır). Dolayısıyla artık sarhoşluk veren her türlü içkiden uzak durulmalıdır.
Nitekim Allah Resûlü, birinci hadisimizde, sarhoşluk veren her şeyin, içki olduğunu ve haram kılındığını haber vermektedir. Yani ismin değişmesi önemli değildir. Bazı insanların, “Haram olan şaraptır, bizim içtiğimiz şeyin adı şarap olmadığından haram değildir” demeleri anlamsızdır.
Cenabı hak bu tür dinimizin men ettiği kendimize zarar veren bu alkollü maddelerden cümlemizi korusun.

Share
3259 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • AKIL YOLUNA ÇAĞRI

    15 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Biz halk olarak, Vezirköprü'de kendi sorunlarımıza çözüm üretmeliyiz.. Ama nasıl?.. -Atanmış idareciler kendine bağlı kurumları çalıştırmalı.!.. -Atanmış, seçilmiş tüm kurumların koordinesini sağlamalı.!.. -Görevini yerine getirmeyen olursa (onlara gücü yetmezse) onları kamuoyunda aforoz etmeli.!.. -İşler yukarıdan ilçeye büyük adamlar gelince koşarak protokolde yer almakla bunlar olmaz.!.. -Zaman harcayıp ilçenin yapılması gereken işlerini rapor ederek sürekli gündemde tutmalıdır.!.. Bunlar yurdunu ve o yurtta yaşayan insanları seven ins...
  • Sayın Vali Tavlı, bu işi siz çözersiniz!

    15 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    İlçenin başarılı etkinlikleri Kunduz Güreşleri olsun, offroad olsun ya da Turizm Bölgesi Şahinkaya Kanyon'u olsun İlçe ekonomisine ne kadar gelir katıyor? Samsun Valisi Orhan Tavlı'nın turizm konusundaki tecrübelerini Vezirköprü'nün turizmden gelir elde etmesi için kullanmasını bekliyoruz. Vezirköprü geçtiğimiz hafta önemli etkinliklere sahne oldu. Bu etkinlikler ilçe tanıtımı için önemli yer tutuyor. Gerek bölgede, gerekse Türkiye ve dünyada tanınmak, Vezirköprü için de önemli tabi. Bu etkinlikler içinde Türkiye Offroad Şampiyonası'nın 1...
  • Dürtüsel Davranışın Psikolojisi

    11 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Dürtü, fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içsel gerilim olarak tanımlanır. Kaynağını duygulanımlardan alır. Normal bir davranış olarak görülebileceği gibi ruhsal hastalıkların bir parçası da olabilir. Dürtüsellik günlük hayatta sıkça karşılaştığımız ve çoğunlukla yönettiğimiz bir durumdur. Örneğin hava güzeldir dışarı çıkmak isteriz ve çıkarız. Hava güzeldir ama içerde yapacak işlerimiz vardır, işleri erteleyebilirsek erteleriz erteleyemezsek gün sonu veya hafta sonu dışarıda...
  • GÜZEL HAVALAR – AYDINLIK GÜNLER

    08 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu yıl kış olmadı ve ilkbahar oldukça yumuşak geçti. Şu anda ilkbaharın ortalarında olmamıza rağmen güneş yüzünü gösteriyor. Bahar güneşinin yüzünü göstermesiyle olacak ki güller yeni goncalaşıyor. Yeşillikler ovaları, dağları, bağları, bahçeleri süslemeye başladı. Cahit Sıtkı Tarancı “Bahar hikayesi” adlı şiirinde şöyle diyor. Alıştım her yıl baharı dört gözle beklerim Kulağım o sabahın kuş cıvıltılarında Bahar geldi mi her tasaya benden elveda Ben bütün dallarda açan çiçeklerim. Öyle hesapsız coştuğum olur ki sanırım Mektepten henü...