logo

Çatışmalar Normaldir!


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Bir varmış bir yokmuş… Uzak ülkelerin birinde insanlar nasıl yaşanması gerektiğine dair bir sözleşme yapmışlar. Gün içinde nasıl davranılacağından tutun, olaylara nasıl tepki verileceğine, kendilerini nasıl göstermeleri gerektiğine dair her şeyin detaylarıyla açıklandığı bir metin hazırlamışlar. Bu metnin hazırlanma nedeni ise, insanlar sözleşmenin kurallarına uyduğunda herhangi bir zorluk yaşamayacak olmalarıymış. Daha az acı yaşayacaklar, oldukları en iyi hale ulaşmaları mümkün olacakmış. Herkes için başucu kitabı sayılmış ülkede. Zaman geçtikçe sözleşmenin kuralları o kadar önemli hale gelmiş ki insanlar sözleşmeye uyamayan insanları kınamaya, uyarmaya, dışlamaya başlamışlar. İnsanların ne durumda olduklarının pek bir önemi yokmuş. Kitaba uyabilenler başarılı, uyamayanlar ise başarısız kabul ediliyormuş. Üstelik bir kere başarısız kabul edilen mimleniyormuş. Özellikle çocuklara bu kuralları uygulatmak epey zor oluyormuş. Ülkedeki çoğu çocukta inatçılık başlamış. İnsanlar, en yakınlarına dahi, kendilerini olduğu gibi anlatamıyorlarmış ve tıpkı sözleşmede olmaları gerektiği hallerini anlatıyorlarmış. Böylece insanlar birbirlerinden uzaklaşmaya başlamışlar. Hayattan keyif almamaya başlamışlar ama bunu itiraf da edemiyorlarmış. Sözleşmenin insanlara uygun olmadığına dair söylemler çıkmaya başlamış.Bazıları da bu söylemlerden rahatsız olmuşlar.. Çünkü sözleşme o kadar uzun zamandır varmış gibiymiş ki giderse neye tutunacaklarını bilememenin verdiği huzursuzluktan korkmuşlar. Tüm ülke toplanıp yeni bir karar almış. Her insanın kendi davranışından sorumlu olduğu, herkesin ihtiyaçlarının farklı olduğunu yine de sözleşmenin kurallarını uygulamak isteyenlere saygı duyulacağını duyurmuşlar. Bu ülkedeki insanlar aslında hayatın bazı zorluklarının olduğunu ve herkese uygun tek bir doğrunun olmadığını kabul etmişler.
Hikayenin çok uzak bir ülkede geçmediğini hepimiz biliyoruz. Öyküleştirme kendimize dışarıdan bakabilmenin bir yoludur. Psikoloji eğitimi almaya başladığım zamanlardan beri insanların aile okul, arkadaşlık ilişkilerindeki çatışmalardan ne kadar kaçtıklarını gördüm. Çünkü çatışma yaşamak zordur. Çatışma yaşadığımızda doğrunun ne olduğuna bakarız. Kendi tarafımızda o doğruları da buluruz. Önemli olan ise bir çatışmanın doğru ya da yanlış olmasından çok eğer gerekliyse yaşandığıdır. Çünkü kendimizi, karşı tarafı sorgularız, neyi isteyip neyi istemediğimizi fark ederiz, bu farkındalığın bazen geç gelişine kızarız. Çatışmalar önemlidir çünkü, çocuğunuzun zorlandığı bir durum varsa yaşadığı çatışmadan anlarsınız. Vücudunuzda bir ağrı varsa oranın bir ihtiyacı vardır. Ama orayla ilgilenmenin işaretini bize o ağrı verir. Bu ağrıyı hissetmek ise elbette kolay değildir.
Çatışma olmasın demek doğru değilken sürekli çatışma yaşamak da bakılması gereken bir durumdur. Evliliklerinde bazı küçük kavgaları edemedikleri için (yani birbirlerinde olan sorunları ve ihtiyaçları konuşamadıkları için) birbirlerine yabancılaşmış birçok çift var. Öyle ki bedenlerini de artık birbirlerine kapatıyorlar. Yıllarca uslu çocuk olarak görülmüş, bu nedenle ihtiyaçları karşılanmamış ve çocukluğunu mutsuz hatırlayan çok fazla çocuk var. En zoru da, her şey yolunda gitsin diye kocaman bir ömrü kendi istediği gibi yaşamamış kişiler var.
Sürekli bir ortamda en iyi halinizle olmak zorundaysanız, olumsuz özellikleriniz kabul görmüyorsa ya da etiketleniyorsanız (Örneğin huzursuz, kavgacı, alıngan vs) hep uyum sağlamak zorunda gibi hissediyorsanız hem o ortama hem kendinize yabancılaşmaya başlarsınız. İçimizdeki çatışmalara kulak vermek, ihtiyacımızı anlamaya yardımcı olacaktır.

Share
192 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...
  • Cumhuriyet kutlu olsun!

    29 Ekim 2025 Köşe Yazıları

    Emniyet Müdürlüğü binasının ana yol üzerinde bir alana yapılmasının daha doğru bir karar olacağını, Hükümet Konağının da Belediye binasından çok uzağa götürülmemesi, mevcut yerine yakın bir alana yapılması gerektiğini düşünüyorum. Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'nin önceki hafta yapılan oturumunda Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı dikkatimi çekti. Vezirköprü eski hastanesi'nin arsasının bir bölümüne yapılması için çalışmaları sürdürülen Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı içimde az da olsa "acaba mı?" sorusunu ve ümidini yeşertti. Konuyla il...