Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?”
Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamamak olacak. Örneğin bir çocuğun oyuncağını kaybetmesi dahi bir kriz durumu olabilir. Çünkü küçük yaşlarda bağlandığımız nesne oldukça önemlidir.
Anormal durumlarda verilen anormal tepkiler normaldir. Duyguları yaşamanın tek bir doğru yolu yoktur. Duyguları kendimize veya bir başkasına zarar vermeden yaşamak için psikolojik yardımı önemseriz. Yardımın ön koşulu kişide olan durumu kabul etmektir.
Psikolojik ilk yardımda üç aşama olan “izle, dinle, bağ kur “ tekniği vardır. İzle aşamasında ne olduğunu gözlemleriz. Bu gözlem esnasında kendimizde dahil olmak üzere, etraftakilerin tepkilerine (yardıma ihtiyaç var mı yok mu diye) baktığımız aşamadır. Eğer bizde bir zorlanma varsa ilk önce kendimizi sakinleştirmemiz önemlidir. Gözlemi tamamladığımızda yardıma ihtiyaç duyan kişinin yanında onu dinlediğimiz, hangi ihtiyaçları olduğunu anlamaya çalıştığımız “dinle” aşamasındayızdır. Bağ kurma kısmında ise nasıl yardım edeceğimizi öğreniriz.. Suya ihtiyacı varsa su getirmek, bir süre sadece onun yanında kalmak, belki sarılmak gibi yardımın gerçekleştiği aşamadır.
Psikolojik ilk yardım profesyonel bir destek değildir. O yüzden mutlaka uzman gerektirmez. Öncelik zarara vermemektir. Müdahaleci olan değil anlamaya çalışan ve destek sunan olmak önemlidir. Kişiye anlatması için baskı yapılmaz. O durumda; yorum, analiz, bilgilendirme yapılmamalıdır. O an ilk yapacağımız şey, minimum ihtiyacı karşılamaya çalışmak kişiyi sakin duygu durumuna getirmek olmalıdır.
Sınav döneminde olduğumuzdan yine buradan örnek vererek gidelim. Diyelim ki çocuğunuz sınava girecek. Bedeni oldukça kasılmış durumda veya hareketleri fevri olabilir. Aşırı konuşkan veya çok suskun olabilir. İzleme aşamasında bunun farkında oluruz. Ona bu durumla ilgili paylaşımda bulunuruz. Nasıl hissediyorsun, her şey yolunda mı? Bunlar sihirli cümlelerdir. Size dönüş verecektir. Ona “Benden ne istersin? Ne yapayım?” sorularını sorduğumuzda ve cevapları karşılamaya çalıştığınızda ilk yardımın aşamalarını tamamlarız.
Böyle yaparak fazladan tavsiye vermemiş oluruz. İyisin iyi, her şey yolunda diyip geçiştirmeyiz. Kendiniz de aşırı panik olup öylece kalakalmayız. Kendi çıkarımlarınıza göre değil onun ihtiyacına göre yardım ederiz.
Şimdi tüm bu aşamaları kendiniz zorlandığınızda kendinize sunabilir veya size başkaları tarafından ihtiyacınız olduğu şekilde sunulmasını isteyebilirsiniz.
Çocuklara yardım sunarken çocuğun göz hizasında olmak, durumu somut ve en basit şekilde anlatmak ve asla yalan söylememek önemlidir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
26 Haziran 2025 Köşe Yazıları
18 Haziran 2025 Köşe Yazıları
14 Haziran 2025 Köşe Yazıları
11 Haziran 2025 Köşe Yazıları