logo

Psikolojik İlk Yardım Sunabilmek


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?”
Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamamak olacak. Örneğin bir çocuğun oyuncağını kaybetmesi dahi bir kriz durumu olabilir. Çünkü küçük yaşlarda bağlandığımız nesne oldukça önemlidir.
Anormal durumlarda verilen anormal tepkiler normaldir. Duyguları yaşamanın tek bir doğru yolu yoktur. Duyguları kendimize veya bir başkasına zarar vermeden yaşamak için psikolojik yardımı önemseriz. Yardımın ön koşulu kişide olan durumu kabul etmektir.
Psikolojik ilk yardımda üç aşama olan “izle, dinle, bağ kur “ tekniği vardır. İzle aşamasında ne olduğunu gözlemleriz. Bu gözlem esnasında kendimizde dahil olmak üzere, etraftakilerin tepkilerine (yardıma ihtiyaç var mı yok mu diye) baktığımız aşamadır. Eğer bizde bir zorlanma varsa ilk önce kendimizi sakinleştirmemiz önemlidir. Gözlemi tamamladığımızda yardıma ihtiyaç duyan kişinin yanında onu dinlediğimiz, hangi ihtiyaçları olduğunu anlamaya çalıştığımız “dinle” aşamasındayızdır. Bağ kurma kısmında ise nasıl yardım edeceğimizi öğreniriz.. Suya ihtiyacı varsa su getirmek, bir süre sadece onun yanında kalmak, belki sarılmak gibi yardımın gerçekleştiği aşamadır.
Psikolojik ilk yardım profesyonel bir destek değildir. O yüzden mutlaka uzman gerektirmez. Öncelik zarara vermemektir. Müdahaleci olan değil anlamaya çalışan ve destek sunan olmak önemlidir. Kişiye anlatması için baskı yapılmaz. O durumda; yorum, analiz, bilgilendirme yapılmamalıdır. O an ilk yapacağımız şey, minimum ihtiyacı karşılamaya çalışmak kişiyi sakin duygu durumuna getirmek olmalıdır.
Sınav döneminde olduğumuzdan yine buradan örnek vererek gidelim. Diyelim ki çocuğunuz sınava girecek. Bedeni oldukça kasılmış durumda veya hareketleri fevri olabilir. Aşırı konuşkan veya çok suskun olabilir. İzleme aşamasında bunun farkında oluruz. Ona bu durumla ilgili paylaşımda bulunuruz. Nasıl hissediyorsun, her şey yolunda mı? Bunlar sihirli cümlelerdir. Size dönüş verecektir. Ona “Benden ne istersin? Ne yapayım?” sorularını sorduğumuzda ve cevapları karşılamaya çalıştığınızda ilk yardımın aşamalarını tamamlarız.
Böyle yaparak fazladan tavsiye vermemiş oluruz. İyisin iyi, her şey yolunda diyip geçiştirmeyiz. Kendiniz de aşırı panik olup öylece kalakalmayız. Kendi çıkarımlarınıza göre değil onun ihtiyacına göre yardım ederiz.
Şimdi tüm bu aşamaları kendiniz zorlandığınızda kendinize sunabilir veya size başkaları tarafından ihtiyacınız olduğu şekilde sunulmasını isteyebilirsiniz.

Çocuklara yardım sunarken çocuğun göz hizasında olmak, durumu somut ve en basit şekilde anlatmak ve asla yalan söylememek önemlidir.

Share
618 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...
  • Cumhuriyet kutlu olsun!

    29 Ekim 2025 Köşe Yazıları

    Emniyet Müdürlüğü binasının ana yol üzerinde bir alana yapılmasının daha doğru bir karar olacağını, Hükümet Konağının da Belediye binasından çok uzağa götürülmemesi, mevcut yerine yakın bir alana yapılması gerektiğini düşünüyorum. Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'nin önceki hafta yapılan oturumunda Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı dikkatimi çekti. Vezirköprü eski hastanesi'nin arsasının bir bölümüne yapılması için çalışmaları sürdürülen Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı içimde az da olsa "acaba mı?" sorusunu ve ümidini yeşertti. Konuyla il...