Tercih Sürecinin Psikolojisi
Sevgili Öğrenciler,
Bir sınav dönemi atlattınız. Şimdi ise elinizdeki sonuçlarla yeni bir döneme başlama vakti. İster liseye geçin ister liseden üniversiteye geçiş yapın, tercih sürecinde bazı ortak psikolojik süreçler vardır. Bunları maddeleriyle ele alalım.
1) İyi bir dönem geçirip geçirmediğimizi sorgularız. Daha fazlasını yapabilir miydik, daha farklı nasıl olurdu diye düşünür, bazen keşkeyle başlayan cümleler kurarız. Lütfen kendinizi suçlamayın, gerçekten yapabilseydiniz yapardınız. Bu sizin “tembel” olmanızdan öte bir durum olabilir. Mesela belki kaygı seviyeniz yüksekti belki odaklanmakta güçlük yaşadınız gibi. Kendinize karşı nazik olun.
2) Süreçte kendimize karşı sorumlu olmanın yanında bize bu süreçte eşlik eden ailemize, okula veya dershaneye, özel dersteki hocamıza karşı sorumlu olduğumuzu hissetmek zorlayıcı olabilir. Her ne sonuç gelirse gelsin, onlara karşı da sorumlu olsak bile, onlarla aynı takımdayız. Onlara hoş gözükmek değil, olduğumuz halimizle onların yanında ve onların da bizim yanımızda olması önemlidir. Çünkü sınav sonucunuzu sürekli soran, geçiştirici cevaplar verdiğiniz veya cevap vermek istemediğiniz kişiler zaten çokça olacaktır.
3) “Bir sürü seçenekten benim için en uygunu hangisi olacak? Bana şu anda uygun olan, gelecekte de uygun olabilecek mi? Bu süreçte ailemin fikri ne olacak?” gibi soruları mutlaka soruyor ve cevaplıyor olmamız önemli! Öncelikle ilgi ve yeteneklerimizi keşfetmemiz ve bunları referans almamız önemli. Sonrasında ise sizin kariyer yolculuğunuzda işinizi kolaylaştıracak mesleki değer, mesleki doyum gibi kararlara bakıyor olacaksınız. Sırf aileye çevreye, el aleme uygun diye, iyi kazanç sağlıyor diye bir liseyi veya mesleği tercih etmek okul hayatınızı, iş hayatınızı zorlaştırır. İşini sevmeyen insanlarla karşılaşmak onlardan hizmet almak insanı yorar. İlgi ve yeteneklerinizi keşfedebileceğiniz testler mevcut. Gerçekten ne istediğinize dair arayışta olmanız, bunun sancısını çekmeniz de normaldir. Zorlandığınızda uzman desteği alabilirsiniz.
4) Tercih sürecinin belirsizliği, karmaşık duygular hissettirmesi, geleceğe yönelik sorumlu olmamız düşüncesi stresli olabilir. Diğer taraftan böyle bir hakkımızın olması, geleceğimizle ilgili söz sahibi olmamız, yeni farklı bir döneme giriyor olmanın heyecanı kısmına odaklanmak sürecin zorluğunu biraz da olsa hafifletebilir.
5) Son olarak içimizde bulunduğumuz çağın bazı becerileri var ve bunları kendimizde geliştirmek eğitim ve kariyer hayatımız da kolaylaştıracaktır. Bunlar duygusal zeka, teknolojiye yakınlık, yaratıcılık (çünkü bilgi artık her yerde), girişimci olmak gibi.
Umarım içinize sinen, sevildiğinizi bildiğiniz ortamlarda şimdiyi güzel geçirir, geleceğe yönelik sağlam adımlar atarsınız.