Çocuğunuz Okula Uyum Sağlamakta Zorlanıyorsa…
En başından başlıyoruz. Her okul dönemi beraberinde yeni düzene geçişi gerektirir. Öyle ki sadece güne başlamak bile yeni sorumluluklarla gelebilir. Aileler ufaktan okul açılışının yaklaştığıyla ilgili çocuklara hatırlatıcı olmaya başlarlar. Çocuğun okula tutumunu belirleyen ilk nokta burasıdır. Aileler çocuğun yanında okulu olumsuz, zorlayıcı bir yer olarak anlatırlarsa çocuğun okulla ilgili tavrı orada belirmeye başlar. Çünkü çocuklar ve gençler yetişkinlere göre duygularını düzenlemekte daha çok zorlanırlar. Yani, “Sabah erken kalkacağım ama yaz tatilinde özlediğim arkadaşımı da görmüş olacağım.” şeklinde bir iç rahatlığının sağlanması yetişkinlerin sorumluluğundadır.” Napalım biz sürekli her şey yolunda olumsuz bir durum yokmuş gibi mi yapalım, bu yeni düzen bizi de zorluyor” diyorsanız -anne baba olarak- tabiî ki her şey yolunda gibi yapmıyoruz. Eğer böyle yaparsanız çocuğun duygularını geçiştirmiş olursunuz. Her şeyin yolunda olduğunu gördüğümüzde üzgün öfkeli ya da tırnak içinde “sorunlu” olarak görünmek zordur. Olumlu ve olumsuz durumlar birlikte konuşulmalıdır.
Çocuğun okulla ilgili olumlu olumsuz durumları ifade etmesine izin veriyoruz. Bununla ilgili çocuğa nasihate kalkışmadan daha çok dinleyici tarafta oluyoruz. Arada sorular sorabilirsiniz. Artık çocuk kendinde olanı anlattıktan sonra önerilerde bulunuyoruz. Çocuğunuzu yanınızdan sakin, rahatlamış kendine cesareti gelmiş şekilde göndermek istiyorsanız lütfen; ”ben okumadım sen oku, çok çalış güzel yerlere gel, bizi kurtar, boş ver okuyup da napıcaksın” gibi uç ve şu andan uzak cümlelerle çocuğunuzu uğurlamayın. Sizin hayatınız farklı çocuğunuzun hayatı farklı, bu ayrımı yapmalısınız.
Okula uyumla ilgili konuşmalar bir iki hafta sürebilir. Yukarıdaki konuşulanlar size yardımcı olacaktır. Tüm bu süreçleri geçirdiğiniz halde hala çocuk okula uyum sağlamakta zorlanıyorsa;
1) Çocuk, okulu zor bir yer olarak algılayabilir. Sosyalleşmeyi zorlayıcı bulabilir, öğretmeniyle iletişimde zorlanacağını düşünebilir, ne yaparsa yapsın derslerinin yeterince iyi olmayacağını düşünebilir.
2) Anne baba tutumları çocuğun okulda rahat olmasını güçleştirebilir. Çocuk aşırı otoriter bir ailede büyüdüyse, yeni durumlara cesaret etmesi zor olabilir. Arkadaşını seçmek, bir konuda yardım istemek, kendini ifade etmek gibi. Aşırı izin verici bir ailede büyüdüyse okul kuralları oldukça sınırlandırıcı olabilir çocuk için. Diğer taraftan aile zor veya farklı bir süreçten geçiyorsa çocuğun sürekli evde olup biteni düşündüğü okula kendini tam olarak veremediği bir çekimserlik yaşaması mümkündür.
3) Bu seçenekte çocuk için gerçekten zorlayıcı bir durum olmuşsa veya halen oluyorsa çocuk okula uyum sağlamakta zorlanır. Sizi korkutmayım ama akran zorbalığı, öğretmenle çatışmalar gibi konular okula gitmeyi zorlaştırabilir.
Çocuk on günden fazla sürekli şikayetle geliyorsa, çocuğu okula göndermek oldukça zorsa psikolojik destek almayı düşünmelisiniz. Bunu geciktirmeniz çocuğun okula karşı kırılması zor önyargılar oluşturmasına neden olur.
Herkes okulu sevecek, herkes okuyup bu yoldan meslek sahibi olacak diye bir şey tabiî ki yok. Diğer taraftan herkes temel eğitimi almaya hak sahibidir. Okul çocuğun aile dışındakiler tarafından yapabildikleriyle ya da yapamadıklarıyla görüldüğü yerdir. Sadece ders konusunda değil sporda resimde müzikte başarılı hissedebileceği bir alanı keşfetmesi bile tüm hayatında hatırlayabileceği başarı alanıdır.
Not: Çocuğun okula uyum sağlayıp sağlayamaması çocuğun kendi çabasından çok okulun ve ailenin desteğiyle mümkündür.