logo

AKIL VE BİLİM


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; “Ben size aklı ve bilimi bırakıyorum” demiştir.
Bilindiği gibi müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’ de birçok ayette akla vurgu yapar.
Atatürk’ün fikirlerini savunan ya da savunduğunu sanan bazı aydınlar akıl ve bilime de uygun olarak “Ben size dogmaları değil aklı ve bilimi bırakıyorum” diye Atatürk’e haksızlık ediyorlar.
Mesela; Atatürk’ün Egemenlikle ilgili yaptığı devrimleri anlatırken “Atatürk Egemenliği gökten yere indirdi” deyimini kullanıyorlar.
Bu deyim bana göre büyük bir yanlıştır ve Atatürk karşıtlarının eline koz vermektir.
Kutsal kitap Kur’an’da;
“Şüphesiz göklerin ve yerin hükümdarlığı yalnız Allah’ındır, o diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır” buyurmaktadır. (Tövbe Suresi Ayet 116).
Bu ayette hiç bir tartışmaya meydan vermeyecek şekilde “Egemenliğin kayıtsız şartsız Allah’a ait olduğu, Allah’tan başka da dost ve yardımcı olmadığı, yani şeyh tarikat gibi kurtarıcıların olmadığı, yalnız kurtarıcının Allah olduğu açıkça bildirilmektedir.
Tarikatçılar beni ilgilendirmez, bana göre kulun kuldan kurtarıcılık beklemesi zaten akıl dışıdır.
Buna inanmak akıl bilimine de din anlayışına da yani Kur’an’a da aykırıdır.
Gelelim “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüne;
Osmanlı padişahlarının bazıları “kendilerini Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” olarak tanımlamışlar, yönetimlerindeki halka da “kullarım” diye bakmışlar.
Allah adına egemenlik gücünü de tek başlarına kullanmışlardır.
Yani egemenlik tek kişi de sarayda toplanmıştır.
Bu durumu tarihçiler bilimsel olarak topluma açıklamalıdır.
Bunu açıklamak bir aydın sorumluluğudur!…
Sonuç olarak şunu belirteyim ki; işte sarayın yani tek kişinin kullandığı egemenliği, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, saraydan yani tek kişiden egemenliği alarak halka vermiştir.
Tek kelime ile padişahların kulları olarak gördüğü halkı Atatürk, Allah’ın kulları olan halka kendi kendini yönetme egemenliği vermiştir.

“Aklını kullanamayanların üzerine pislik yağdırırım”(Yunus Suresi:100)
Kur’an da buyrulduğu gibi ve büyük devrimci Atatürk’ün belirttiği üzere halk aklını kullanıp nimetleri kullanmayı başkalarına bırakırsa Kur’an da mecazi olan olarak anlatılan pislikten kurtulamaz!…

ÜLKENİN RAHATLAMASI

Yatırımların başta İstanbul olmak üzere hep batı illerine yapılması, Anadolu’da da tarımın ihmal edilmesi ülke için vahim sonuçlar doğurmaktadır.
Samsun’dan Adana’ya bir ulaşım karayolu, tren yolu ile Kayseri, Çorum gibi illere büyük hava alanları, bu hat boyunun Üniversite, her türlü ihtiyaca cevap veren sağlık kuruluşları, her türlü eğitim ve sağlık hizmetinin verildiği yatırımlar.
Büyük sanayi tesislerinin yanı sıra İstanbul’a taşınan finans kuruluşlarının yeniden başkent Ankara’ ya taşınması.
Anadolu’da tarıma gerekli önemin verilmesi hem batı illerimizi (Başta İstanbul olmak üzere) rahatlatacak hem de ülkemiz kalkınacaktır.
Bunu kim yapacak (?…) tabi devlet yapacak !…
Devleti yönetenler gelecek seçimi düşünme ve kavgayı bırakacak.
Ülkenin geleceğini ve toplumun huzur ve refahını ön planda tutacak !…
O zaman seçimi düşünmenize gerek yok.Halk gerçeği, doğruyu görünce zaten seçimini yapar !…

Share
403 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+10 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Ailelerin Özellikleri

    20 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    -Her aile kendine özgüdür. Aile üyelerinin kişilik özellikleri, karşılaştıkları sorunlar, gelecek planları gibi birçok özellik aileyi özel kılar. -Her aile değişim geçirir. Bazen bu değişim ailedeki bireylerin yaşa bağlı özellikleri dolayısıyla olur bazen de çeşitli olaylar aileyi değiştirir. -Aile sadece aile üyelerinin bir araya gelmesiyle oluşmaz. Ailenin içinde; *İletişim *Birlikte zaman geçirme *Yaşamı sürdürmek için temel ihtiyaçları karşılama *Bireysel farklılıkları kabullenme *İşbirliği *Maneviyat *Takdir etme, gibi aileyi sağl...
  • Çocuklardaki Korkular

    19 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Korku her duygu gibi sağlıklı olan tehlikeyi hissettiren böylece vücudumuza savaş ya da kaç tepkisini verdiren işlevsel bir duygudur. Korku hayatımızın her döneminde olsa da çocukluk çağı korkularında çocuğun korkuyla nasıl başa çıkacağını bilemediği bir durum söz konusudur. Bu şu nedenden kaynaklanır: Çocuklukta düşünme becerileri henüz gelişmemiştir. Fark etmişsinizdir bu yüzden çocuklar hemen hemen her şeye inanır. Bu nedenle anne baba ya da öğretmen değil sadece, herkesin bir çocuğun korku durumunda nasıl davranacağını bilmesi gerekir. Çünk...
  • Karma OSB için geç kalıyoruz..

    16 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün OSB için en önemli silahı olduğu kaydedilen işçi sayısının diğer yerlere taşınan işçilerle erimeye başladığını ve bu şekilde devam ettiği takdirde elimizde bu önemli avantajının da kalmayacağını söyleyebiliriz. "Vezirköprü Karma Organize Sanayi Bölgesi için ilçemizin önde gelen yöneticileri yanlarına Samsun'dan siyasetçi ve diğer yöneticileri de alarak Ankara'ya gitmişler. Burada gerekli çalışmaları ve görüşmeleri yapan ekip Vezirköprü OSB'ye dev yatırımlarla geri dönmüşler. Bu çalışmaların yapılmasından sonra Vezirköprü OSB...
  • Şiddet Olayları Hakkında

    12 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Birine kasıtlı olarak zarar vermek, fiziksel ya da duygusal olarak acı çektirmek şiddet olarak tanımlanır. Şiddet gösteren kişi, çözüm olarak karşısındakine zarar verme, sindirme amacı güder. Şiddete maruz kalan ise güçsüzleştirilir, kısıtlanır, hayata karşı güvensiz hale getirilir. Şiddeti uygulayan kişi yani zorba, güç gösteriminde bulunmuşsa da kazanan değildir çünkü bir tehdit unsuru haline gelir. Aynı zamanda yakınındaki kimse de güven de değildir. Çünkü her an ondan gelen bir şiddetle karşılaşılabilir. Üstelik bu durum sadece o kişiyi ve ...