logo

BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez.
Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930’lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya.
Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır.
1940’lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini halkın hizmetine sunmuştur.
Elektrik santrali kurmuş, ilçe geceleyinde aydınlıkmış.
Bir sürü (küçük ama) halkın ihtiyacı olan alt yapı hizmetlerini yaptırmıştır.
Daha sonraki yıllarda belediye partizanlığı başlamış, artık hizmet değil adam kayırma dönemi başlamıştır.
Hatta altını çizelim. Belediye önüne yapılan havuzun tarihi nitelikteki süs taşları bir gece kaybolmuştur.
Daha sonraki yıllarda belediye başkanlığına seçilen İ.Hakkı KOÇOĞLU gelinceye kadar belediye sanki keşmekeş içindeydi.
Ama her şeye rağmen son yıllara kadar belediye panayırlar, festivaller düzenliyor, ilçede esnafın alışveriş yapmasına katkı sağlıyordu.
Ama şunu belirteyim ki; Bu panayır festivalleri unutuldu. Yeniden belirteyim ki; bu etkinlikler her zaman gündeme getirilir.
Yeter ki yetkililer dağ havası alıp, bir iki günlük eğlence uğruna bu gibi etkinlikleri küçümsemesinler.
Bu söylediklerim fazla maddi kaynak istemez!
Beğenmediğimiz bu tür küçük etkinlikler ilçenin kan kaybını azaltır.
İlçenin gençlerinin büyük kentlerde inşaatlardan düşüp her ay bir iki cesedi gelen gençlerin, hiç değilse tek cesede gerilemesini sağlarız!!
Önümüzdeki dönemde merkezi yönetimden herhangi bir yatırım beklemek biraz saftiriklik olur.
Yol, inşaat gibi ağır yatırımlar çoktan raflara kaldırıldı.
Yerel yönetimler kendi öz kaynaklarını harekete geçirip kendi gücü ile bir şeyler yapabilirse ne mutlu.
Ben şahsen kendimi mutlu sayarım. Yönetimleri kutlarım.

Share
1253 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kent Konseyi

    19 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Kent konseyleri, yerel demokrasinin geliştirilmesinde bir adım olarak görülse de, Vezirköprü'de yerel demokrasi bağlamında bekleneni vermekten uzak olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Bazen iyi kanunlar da çıkar ama uygulanmaları oldukça zaman alır, ya da kadük kalır. Kent Konseyi de 2005 yılından bu yana Belediye Kanunu'nda olan bir uygulama aslında. İlk çıktığı zamanlarda (hatırlayanlar vardır) demokrasi adına önemli yer edineceği düşünülmüş, belediyelere halkın taleplerinin iletilebilmesi için bir aracılık kurulacağı, yerel demokrasinin gel...
  • Duygusal İlişkiler

    15 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İlişkilerin çoğu insanlar birbirini artık sevmedikleri için değil, birbirlerine uyum sağlamakta zorlandıklarından bitiyor. Çünkü bir ilişkiyi sürdürmek demek, ilişkiyi öncelik almayı gerektiriyor. Bunun yanında hayatın diğer alanlarını da (aile, çalışmak, arkadaşlık ilişkileri vs) gözetmeyi içeriyor. Böyle olmadığı durumlarda çiftler birbirlerinden ya uzaklaşmaya başlıyorlar ya da birbirlerinden sıkılıyorlar. Haliyle ilişkiyi sürdürmek de zorlaşıyor. Çiftler birbirlerine ilk tanıştıkları zamandaki hisleriyle kalmıyor. Çoğunlukla ilk zamanlarda...
  • Göç Vezirköprü’nün kaderi mi?

    12 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Tarım ilçesi olarak geçen Vezirköprü'de tarımdan istediğini alamayan ya da inşaattaki gelirin yüksekliğinin yanında tarımın gelirini beğenmeyen birçok gencimizin başta inşaat olmak üzere göç ettiğine bir süre sonra da önemli kısmının ailesini de götürdüğüne şahitlik ettik. Vezirköprü nüfusu her geçen yıl azalmaya devam ediyor. Genel olarak vatandaşlar bu nüfus azalışını göçe bağlayarak Vezirköprü'de göçün durdurulması gerektiğini söylüyorlar. (Göçün iyi olduğunu iddia edenler de var.) Türkiye büyüyor aynı şekilde nüfusu da artıyor. Samsun ...
  • İçe kapanık çocuğuma nasıl yardım edebilirim?

    08 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İçe kapanıkla içe dönük ayrımını yaparak başlayabiliriz. İçe kapanık çocuklar sosyal ortamlarda sürekli olarak kaygı yaşayabilirler. İçe dönüklük ise bir kişilik özelliğidir. İçe dönükler sosyalleşmeyi tercihen istemezler, içe kapanıklar ise sosyal çevrede zorlanırlar. Aileler çocuklarının doğal olarak içe kapanık olmasından endişe duyarlar. Ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Çocuğa nasıl davranması gerektiğiyle ilgili bol bol nasihatte bulunurlar. Çocuk kendini ifade etmekte zaten zorlandığından ailenin ondan beklentisi de bir performans kaygıs...