9 Kasım 2016
Yazılarımda uzun başlık kullanmayı pek sevmem. Onun içinde “canım çekmiyor” başlığını koydum.
Havalar Kasım’da grileşmeye başladı. Geceleri kırağı yağıyor. Bu nedenle ağaçlarda yapraklar dökülüyor. Dolayısıyla ağaçlarda da grilik başladı.
Griyi hiç sevmem. Gri görüntü sinir sistemlerimi bozar.
Tam tersime yukarı bakıyorum gri, sağa bakıyorum gri, sola bakıyorum gri.
Bu arada gazete haberlerine bakayım dedim. Bakmaz olaydım. Açtım “Vatandaş Gazetesini, çevirdim yaprağını, üçüncü sahifede Vezirköprü Ticaret Odası (TSO) başkanı Kadri Fişekçi’nin fotoğrafı, hemen haberini okudum.
– Vezirköprü TSO başkanı, Fişekçi “Ekonomi iyi, başkanlık okey” Bir espri gibi geldi. Merak ettim. Haberin devamını okudum, çok ilginç. Ünlü gazeteci Yavuz Donat Antalya’da Vezirköprü Ticaret Odası başkanı Kadri Fişekçi ile tanışır. Yavuz Donat, bölgenin ekonomisini sorar, Fişekçi “Bizim oralarda ekonomi çok iyi, pancar, buğday, ayçiçeği halkın yüzünü güldürüyor. Başkanlık için halk oylaması yapılırsa bizim oralarda ful çıkar” demiş.
Haberi okudum. Etrafımı hiçten gri görmeye başladım. Sinirlerim hiçten bozuldu.!..
Bir de bizim Göktan’a kafam takıldı. Bu manşetlik haberi önemsizmiş gibi üçüncü sahifeye saklamış, gidip sorayım dedim. O hırsımda Göktan’ı bulamadım. Sonradan da vazgeçtim.
Ticaret Odası başkanına göre, Vezirköprü göç vermiyor. Nüfusu 110 binlerden 97 binlere düşmemiş, her ay inşaatlardan düşerek ölen işçilerin cenazeleri gelmiyor(.!..)
Bunlar hep başka illerde, ilçelerde yaşanıyor.!..
Bizim ilçenin sivil toplum kuruluşlarının başkanları protokoller de bulunsunlar, makamlarda otursunlar tamam, memleket güllük gülistanlık .!..
Hele de bir ziraat odası başkanı var Allah’lık. Dostluğumuz olduğu için bazı gerçekleri yazmaya dilim varmıyor.
BELEDİYE
Kenar mahallelerin çöpleri ile çocuk bahçelerinin temizliği işlerin çokluğu nedeniyle bir süre için askıya mı alındı?..
Ne güzel çocuk bahçelerine çam fidanları dikildi. Mezarlık çamı yerine daha güzel çamlar dikilemez miydi?..
Mezarlık çamları çocuk bahçelerinde insanın ruhunu karartır da.!..
Çoktandır fıkra yazmadım, bir fıkra ile yazımı bağlayayım.
Fıkrayı Ömer İpçi anlatmıştı;
EŞEKLE-TİLKİ
İddiaya tutuşmuşlar,
Eşek demiş, ot kırmızı,
Tilki demiş, ot yeşil,
Bir türlü anlaşamamışlar. Aslan’a gitmişler,
Aslan, bu tilkiyi parçalayın, demiş.
Tilki yahu ben ot ”yeşil” dedim. Eşek ot “kırmızı” dedi. Ben haklıyım, niye beni cezalandırıyorsun (?) demiş.
Aslan, tilkiye, ben senin suçlu olduğun için değil, eşekle iddiaya girdiğin için cezalandırıyorum(.!..) demiş.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
27 Kasım 2024 Köşe Yazıları
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları