logo

Geleceğe ümitle bakıyorlar..


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Geçtiğimiz günlerde Vezirköprü’nün sıfırdan yükselmiş büyük ve dışarıya çalışan iş yerlerinden birini ziyaret ettim.
Halen Vezirköprü Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı olan Abdulkadir Fişekci’nin başlattığı ve yükselttiği Fişekci Orman Ürünleri’nin veliahtları İlker ve Türker Fişekci ile sohbet ettik.
Görenler bilir, kendi kurumsal firmaları içinde güzel işler yapan bir firma. Vezirköprü’nün gurur duyduğu işletmelerden biri.
Orman Ürünlerini işleyerek gerek yurt içinde gerekse yurt dışında birçok yerle iş yapan büyümeye de devam eden bir firma.
Burada şimdilik yan kollarını saymadan 60 civarında kişi istihdam ediliyor.
Yeni yerlerinde gezmek Vezirköprülü olarak ziyadesiyle mutlu ediyor insanı. Kendi işyeriniz gibi mutlu oluyorsunuz.
Sohbetimiz sırasında olmazsa olmaz “Vezirköprü’de bir Organize Sanayi olursa” ya geliyoruz.
Vezirköprü’nün konumu itibariyle yoldan uzak olmasının buraya yatırımcı gelmesine engel oluşturacağını düşündüğümüz söylüyorum.
İlker Fişekci, Vezirköprü’de yabana atılmaması gereken bir işgücü bulunduğunu ve bu işgücü sayesinde bir Organize Sanayi olması durumunda kısa zamanda yatırımcı çekeceğini düşündüğünü söylüyor.
Yeni yapılmış bir tesisleri bulunduğunu hatırlatarak soruyorum: “Peki Fişekci Orman Ürünleri Organize Sanayi’de yerini alı mı?”
Fişekci, buna oldukça emin bir şekilde cevap veriyor: “Biz, babam Abdulkadir Fişekci’nin de söylediği gibi kesinlikle Vezirköprü’de yapılacak bir OSB’de yer alırız. Merzifon ya da Havza mı, Vezirköprü mü? Sorusunun cevabı bizim için net; Vezirköprü.”
Daha büyük bir alanda, yapmayı planladıkları yeni yatırımlarla birlikte daha büyük bir işletme haline gelme hedefleri olduğunu görüyoruz.
Kendi yerlerinde önümüzdeki yıl için geliştirme çalışmalarına başlayacaklarını öğreniyoruz. Doğal olarak “buraya bu kadar yatırım yaptıktan sonra OSB’ye geçer misiniz?” Diye soruyorum. Yine bir tereddüt yok cevaplarında; Elbette.
Hemen peşinde insanın en büyük düşmanını hatırlatıyorlar: Zaman.
Hızla geçip giden zamanın kaybedilmeden Vezirköprü’de bir Organize Sanayi Bölgesi yapılması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Bugün sahip olunan isteğin bir süre sonra devam edeceğinin garantisi yok.
Yine de, sanayi üretimini, işlerini sevdiklerini görüyoruz, zaten kendileri de söylüyorlar. Sevdikleri için de yatırım tercihlerini sanayiden yana kullanıyorlar. “Hep böyle yaptık, bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz.” Diyorlar.
Fişekcileri dinlerken onlarla birlikte büyüme hayalini kuruyorsunuz. Vezirköprü’nün büyüdüğünü, büyüyeceğine olan inancınız artıyor.

Share
436 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Ailem Yaşlanıyor

    15 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar için en zor duygulardan biri de, yaş aldıkça vücudun belli fonksiyonları gerçekleştirirken zorlanmasıdır. Bunu kabul etmek de bir yas süreci yaşamak anlamına gelir. Vücuttaki değişikleri kabul etmek, ölüme hazırlanmak, arkada bıraktıklarımıza bakmak bir hesaplaşma içerir. İyi bir hayat yaşadım mı, sorusuna verilen cevap evet olduğunda yaşlılık daha kolay kabul edilirken, iyi bir hayat yaşamadım cevabı kızgınlık, üzüntü, umutsuzluk gibi olumsuz duyguları hissettirebilir. Etrafımızdakilerin yaşlandığını görmek de bir o kadar zordur. Ken...
  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...