Son Dakika
Bütün şehir yasası ile büyükşehir olan yerlerde mülki amirleri ile Belediye başkanlıkları arasında büyük bir yetki ve görev değişiklikleri yapıldı.
Bütün şehir yasasının uygulanışından önce örneğin; Vezirköprü’de Belediye başkanı sadece ilçe merkezi sınırları içindeki yapılacaklardan (güvenlik, milli eğitim ve sağlık hariç) sorumluyken,
İlçe Kaymakamı Vezirköprü’nün 142 köy ve bu köylere bağlı (köylerde dahil) 361 yerleşim merkezinden, bu merkezlerin, yol, su, elektrik gibi her türlü işleri ile ilgilenmek zorundaydı.
Sanırım çok kaymakam Vezirköprü’nün birçok köyünü görüp tanımadan ilçeden ayrılmıştır.
361 yerleşim merkezinin Milli Eğitim, Sağlık ve güvenlik konuları dışında Bütün Şehir yasası ile Kaymakamların hiçbir görevi kalmamıştır.
Bütün Şehir yasası ile mahalle statüsü alan köyler, mezralar, yaylalar, köy meraları, köylerde yapılacak yapılaşma, tavuk kümesleri de dahil Belediyelerin sorumluluğuna verilmiştir.
Örneğin; Vezirköprü Belediye başkanı günlük yüzlerce telefona cevap verirken, randevusuz onlarca vatandaşı kabul edip görüşürken işlerini de (evrak imzası dahil) aksatmamaktadır.
O zaman iddiaları soralım!..
İlçe Kaymakamı neden ayaküstü bile iki dakikalık görüşme isteyenlere “randevu alıp gelsinler” diye görüşme kabul etmez?..
Basit bir şey arz edecektir zavallı vatandaş makama, ama randevusu olmadığı için kapıdan dönecektir.
Ne yazık ki buna yerel gazeteciler de dahildir.
Başka iddiaları da acizane sıralayalım.
Bazı okul müdürü ve öğretmenlerin başarı ve üstün başarı belgeleri zamanın da imzalanmayıp mağduriyetlere neden olmuş mudur?..
Bazı okul müdürlerinin “Rotasyon” atamalarında işine yarayacak bu üstün başarı belgeleri zamanın da işleme konmadığı için gerçekten mağduriyetlerine neden olmuş mudur?..
Yine iddialara göre ilçe milli eğitimde kargaşa ve şikayetler olduğu söylentileri doğru mudur?
Yukarı da açıklamaya çalıştığım gibi o kadar işin ve yükün altında çalışan Belediye de bunlar yaşanmıyor da, mülkü idare de neden yaşanıyor?..
Bu olanları araştırmak için TV’de “Neyse O” programının yapımcısı gazeteci dostum İsmail Saymaz’ın ekibini çağırmak istedim. Ancak, şimdilik gerek görmedim.
Ben; 79 yaşında, oturmak için bir dairesi ve emekli maaşından başka hiçbir varlığı olmayan bir insanım.
Hiçbir çıkar ilişkim, art niyetim olamaz tüm amacım ilçemizin iyi yönetilmesi, güzel şeylerin olmasını diliyorum.
Olumsuzluklar bizleri sadece üzer.
Ünlü şair Can Yücel bir şiirinin sonunda söyler;
-İşlerin en kötüsünü yaptım.
-Ne yaptım bilir misiniz?.
-Tuttum insanları sevdim…
Bizde sadece insanları severiz. Kötü niyetimiz olamaz!..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Ekim 2024 Köşe Yazıları
28 Eylül 2024 Köşe Yazıları
25 Eylül 2024 Köşe Yazıları
21 Eylül 2024 Köşe Yazıları