Son Dakika
Yeni hükümetten ve Devlet planlamadan beklediğimiz; Yatırımların Büyükşehirlerde Toplanmasını Önleyiniz!.. 18 Haziran 1972 Pazar
25 Köykent Projesine 430 milyon dolar… Vezirköprü İkinci Bölümün İlk Sırasında 16 Haziran 2002 Pazar
Samsun Milletvekili Hüseyin Özalp Fabrika sorunumuzu Meclise getirdi: “Orman Bakanlığı Vezirköprü Fabrika Projesine Sahip Çıkmıyor” 11 Haziran 1972 Pazar
Vezirköprü bu sefer bari uyumamalı: 200 Meslek Okulu; Yüksekokul Oluyor!.. 9 Haziran 2002 Pazar
Seyirciler, oyları ile A.Narlı’yı birinci seçtiler Halk Oyunları Birincisine Jüri: Yukarı Narlıyı Seçti 4 Haziran 1972 Pazar
Samsun’a gelen Turizm Bakanı Taşar, Lâdik Akdağ’ın turizme açılacağını söyledi…Akdağ, Bakanlar Kurulunda… 2 Haziran 2002 Pazar
Türkiye istatistik kurumu il il, ilçe ilçe 2021 nüfus sayılarını açıklamış;
Buna göre Vezirköprü’nün nüfusu genel bir miktar azalmış. Bana göre bu sevindirici bir olay, demek ki Vezirköprü halkı bilinçlenmiş, aydınlanmış ilk defa Reis’in “en az üç çocuk yapın” emrini dinlememişler.
Hani çağın projesi Köy Enstitüleri kapatılmasaydı halkımız gerçekten aydınlanmış olurdu.
Ünlü politikacı Kinyas KARTAL anılarında “Köy Enstitülerini ben kapattırdım.” Diyor.
İbret için bu anılardan kısa bir bölümü okurlarla paylaşayım.
“Köy Enstitülerini Ben Kapattırdım”
“ Köy Enstitüleri kesinlikle komünist uygulama değildi. Doğuda en yüksek eğitim gören insan benim. Üstelik Rus ordusunda görev yapmış biriyim… Köy Enstitüleri, bizim devlet üzerindeki gücümüzü kaldırmaya yönelikti. Bunu içimize sindiremedik. Benim Van yöresinde 258 köyüm var. Bunlar devletten çok bana bağlıdırlar. Ben ne dersem onu yaparlar. Ama köylere öğretmenler gidince benim gücümden başka güçler olduğunu öğrendiler. Ağaları örgütledim… Örgütlü olarak Demokrat Parti ile pazarlığa girdik, kapattık.”
“Akrep Gibisin” şiiri ile bu halka ağır sitemde bulunan Nazım Hikmet’in, büyük bu sitemini de bu vesile ile siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.
“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
-demeğe de dilim varmıyor ama-
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
22 Haziran 2022 Köşe Yazıları
22 Haziran 2022 Köşe Yazıları
22 Haziran 2022 Köşe Yazıları
15 Haziran 2022 Köşe Yazıları