logo

Kaybedecek ne var?


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Türkiye’de en fazla 500 gün içinde bir seçim olduğu kesin.
Erken seçim olursa daha önce, ancak seçimler zamanında yapılacaksa bile 500 gün var. Yani zaman hızla azalıyor.
Seçimler vaatlerin ardı arkasının kesilmediği zamanlardır. Hemen herkes kendi hesabına seçimlerin dışındaki zamanlarda alamadığı işleri, yatırımları bu dönemlerde siyasetçilerin önüne koyarlar ve koparabildiklerini alırlar.
Tabi ki, sadece seçimlerde istenenlerle olmaz, daha sonrasında da takibi gerekir istenenlerin.
Hemen hiçbir konuda anlaşamayan Vezirköprü’de hemfikir olunan, ilçe olarak seçimlerin önünde ya da sonrasında hem düzgün taleplerde bulunamadığımız hem de siyasi olarak takibi yapamadığımızdır.
Bugün çevremizdeki ilçelere bakarak neden Vezirköprü’nün geride kaldığını, beklediği ve hakkı olan yatırımları alamadığını tartışıp duruyoruz.
Daha önceleri Merzifon örneği üzerinde yoğunlaşan Vezirköprü, artık sadece Merzifon değil, Suluova ile, Kavak ile, Havza ile hatta Durağan ile kendini kıyaslıyor.
Yıllarca kalkınmış görünen Vezirköprü’nün kalkınmada öncelikli Merzifon’dan ne kadar geride olduğu söyleyip durduk.
Bugün Kavak’taki Organize Sanayi’ye dev Cezaevi’ne, Havza’daki Organize Sanayi’ye, Durağan’daki cezaevine bakıp Vezirköprü’nün bu kadar zaman içerisinde aldıklarıyla/kazandıkları yatırımlarla kıyaslamaya çalışıyoruz.
Aslında işimiz de kolay.
Yaklaşık 30 yıl önce Vezirköprü’ye açık cezaevi isteyen (hatta arsasını alan), bir o kadar zamandır Organize Sanayi Bölgesi için adımlar atılmasını isteyen Vezirköprü bu güne kadar bir tane devlet yatırımı alabilmiş değil.
Ne tarımda, ne turizmde, ne de başka devlet yatırımlarında ilerleyemediğimiz gibi, bugün dönüp baktığımızda daha önce yapılan, Vezirköprü’ye kazandırılan işlerin de eski gücünün olmadığını görüyoruz.
Sonuçta Vezirköprü her geçen gün biraz daha nüfus kaybettiği gibi, her geçen gün biraz daha kabuğuna çekilen bir görüntü veriyor.
Nüfus kaybı için genel devlet politikasının etkili olduğunu söyleyebiliriz. Tüm yatırımların özellikle Marmara Bölgesi’ne yapıldığı geri kalanların ise büyük illerin çevresinde yer aldığı işlerden bizimki gibi ilçelere kalan olmuyor.
Ancak biz de, özellikle siyasetçilerimizin, Samsun ve çevresine gelen bakan ve vekillerden Vezirköprü için talepte bulunmalarını ve takibini yapmalarını bekliyoruz.
Vezirköprü’deki siyasetin üretmediğini/üretemediğini, taleplerini ise yukarıya duyuramadıklarını üzülerek izliyoruz.
Sormak istiyorum, Vezirköprü’nün ve ilçede siyaset yapmaya çalışanların kaybedecekleri ne var?

Share
468 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...