logo

09 Aralık 2023

Korku Kültürü


admin
vatandas1959@hotmail.com

Günlük hayatta hepimizin yaşadığı korkular vardır. Bunlar; ölüm korkusu, kaybetme korkusu, yükseklik korkusu gibi korkular olabilir. Korku olumsuz bir durumdur çünkü hissettiğimiz korku tehlikeye işarettir kaçma ya da savaşma gibi eylemlere yol açar. Gerçek ya da hayali korkularımız olabileceği gibi bazıları kısa süreli bazıları sürekli içinde taşıdığımız zaman zaman gösterdiğimiz hale dönüşebilir. Yani kaygıya.
Korktuğumuzda kalp atışımız hızlanır, aşırı uyarılma yaşayabiliriz böyle durumlarda da genellikle sağlıklı düşünmek zordur. Korku duygusu diğer duygular gibi insanlara hizmet etse de zor bir duygudur ve karışıklık çatışma oluşturur. Böylece daha saldırgan ve şiddet eğilimli oluruz. Psikolojik sağlığın temelinde ise kendimizle uyum içinde olmak vardır.
Kültür ise ait olduğu grubun, zihninin ortak programlanması anlamına gelir. Hatta farklı bir yere ya da ortama girdiğimizde kültürlendim deriz.
Korkuyu ya da nelerden korku duymamız gerektiğini yaşantılarımızdan öğrenirken aynı zamanda diğerlerinin yaşadıklarından öğrenmek de sosyal varlıklar olduğumuz için en çok yaptığımız şeylerden biridir. İzlediğimiz programlar, duyduklarımız bizi daha temkinli hale getirir. Sonrasında ise dünyaya bakış açımız kendimizi koruma odaklı hale gelir.
Dünyayı tehlikeli bir yer olarak algıladığımızda güçlü olmaya çalışırız. Toplumda bizi güçlü kılacak para mevki sahibi olmak gibi statülere önem veririz. Statüler insanlar için önemlidir ama ilgi alanlarımızı yeteneklerimizi göz ardı etmek, toplum için yaşayan birey olmak bir zaman sonra kendimize yabancılaşmaya neden olur.
Kültürü ayakta tutan değerler; insanları sevme, hoşgörü yardımseverlik saygı kavramları toplumda kendi olduğumuz halimizden memnun şekilde yaşamak için vardır. Toplumun beklentileri yönünde ilerlemek beklentileri karşılamadığımızda ayıplanmak insanları pasif bir yaşam tarzını benimsemesine sebep olur. Eleştirilmekten korkan kişiler yeniliklere kapalıdır. Halbuki hayat her gün değişmektedir. Değişimi kabul etmek hayatımızı kolaylaştırır.
Sadece kendi deneyimlerimizden ya da duyduklarımızdan başkalarının hayatlarından öğrendiğimiz korkularla yeterli kalmıyoruz. Yetiştirilme biçimlerimizde ailemiz tarafından yüklenen korkular ve savaş yoksulluk gibi belki atalarımızdan gelen korkuları da içimizde taşıyoruz.
İyi haber ise tüm bunların nedenlerini anladığımızda, kendimizi mağdur konumdan çıkarttığımızda daha gerçekçi adımlar atabiliyoruz. Bu da bizi geliştiren başka nokta oluyor.
Unutmayalım ki bizler kendi duygularımızla ilgili ne yapabileceğimize karar verebiliriz. Diğer yaşamlardaki olumsuz duygu durumlarını kendimize kopyalamak bu duyguyla ne yapacağımızı bilememektir. Bu durum bizi, işimize yaramayan hatta hayatımızdaki hedeflerimizden uzaklaştıran önlemler almaya iter.
Potansiyelimizi gerçekleştirebileceğimiz, kendimizi mağdur görmeden yaşayabileceğimiz bir toplum mümkün.

Share
316 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Duygusal İlişkiler

    15 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İlişkilerin çoğu insanlar birbirini artık sevmedikleri için değil, birbirlerine uyum sağlamakta zorlandıklarından bitiyor. Çünkü bir ilişkiyi sürdürmek demek, ilişkiyi öncelik almayı gerektiriyor. Bunun yanında hayatın diğer alanlarını da (aile, çalışmak, arkadaşlık ilişkileri vs) gözetmeyi içeriyor. Böyle olmadığı durumlarda çiftler birbirlerinden ya uzaklaşmaya başlıyorlar ya da birbirlerinden sıkılıyorlar. Haliyle ilişkiyi sürdürmek de zorlaşıyor. Çiftler birbirlerine ilk tanıştıkları zamandaki hisleriyle kalmıyor. Çoğunlukla ilk zamanlarda...
  • Göç Vezirköprü’nün kaderi mi?

    12 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Tarım ilçesi olarak geçen Vezirköprü'de tarımdan istediğini alamayan ya da inşaattaki gelirin yüksekliğinin yanında tarımın gelirini beğenmeyen birçok gencimizin başta inşaat olmak üzere göç ettiğine bir süre sonra da önemli kısmının ailesini de götürdüğüne şahitlik ettik. Vezirköprü nüfusu her geçen yıl azalmaya devam ediyor. Genel olarak vatandaşlar bu nüfus azalışını göçe bağlayarak Vezirköprü'de göçün durdurulması gerektiğini söylüyorlar. (Göçün iyi olduğunu iddia edenler de var.) Türkiye büyüyor aynı şekilde nüfusu da artıyor. Samsun ...
  • İçe kapanık çocuğuma nasıl yardım edebilirim?

    08 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İçe kapanıkla içe dönük ayrımını yaparak başlayabiliriz. İçe kapanık çocuklar sosyal ortamlarda sürekli olarak kaygı yaşayabilirler. İçe dönüklük ise bir kişilik özelliğidir. İçe dönükler sosyalleşmeyi tercihen istemezler, içe kapanıklar ise sosyal çevrede zorlanırlar. Aileler çocuklarının doğal olarak içe kapanık olmasından endişe duyarlar. Ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Çocuğa nasıl davranması gerektiğiyle ilgili bol bol nasihatte bulunurlar. Çocuk kendini ifade etmekte zaten zorlandığından ailenin ondan beklentisi de bir performans kaygıs...
  • Halit Doğan’ın 2 müjdesi gerçek mi?

    05 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın Vezirköprü'de 2025 yılı içerisinde iki önemli projenin başlayacağını müjdelediği iddia ediliyor. Hatta ilçeleri gezen Doğan'ın Vezirköprü'ye gelerek burada bu projeleri anlatacağından bahsediliyor. Bölgede yerel seçimlerin sonucunda değişen belediye başkanlıkları aynı zamanda farklı yönetim anlayışlarını da beraberinde getirdi. Vezirköprü için de hem İlçe hem de Büyükşehir Belediye Başkanı değişiklikleri aynı şekilde oldu. Vatandaşların yeni yönetim biçimlerine alışmaları zaman alsa da,...