logo

Mutlu Bayramlar!..


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Kurban Bayramı’na geldik.
Önümüzdeki hafta bayram yapılacak. Kurban Bayramı tatili 9 gün oldu. Bu tatille birlikte geçtiğimiz yıl hastalık nedeniyle bir araya gelemeyen birçok kişi memleketine gelerek bayram yapacak.
Vezirköprü’de kalabalık olmasını beklediğimiz yerlerden biri.
Yazın sıcaklarının iyice bastırdığı günlerde yapılacak bayram ve beraberindeki tatil ilçeye biraz olsun canlılık getirmeyi de ihmal etmedi. Ne de olsa, Vezirköprülü bile olsalar gelenler artık yerli turist.
Ufak tefek girişimlerle dışarıdan gelen turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu Vezirköprü acaba?
İlçenin tarihi olacak kısımlarında akşam hava kararınca yazın sıcağında bile olsa kimseleri bulamıyorsunuz. Sanki terkedilmiş bir ilçe gibi akşamları buralar.
İlçede genel kanaat Esentepe civarına taşınması konuşulan Belediye binasının arkasından şimdiki Belediye’nin aşağısındaki yaşamın giderek azalmaya devam edeceği ve Vezirköprü’nün tamamen Havza istikametine taşınacağı yönünde.
Gidecekler arasına bir de Hükümet Konağı ve Öğretmenevi’ni eklersek Vezirköprü’nün şimdiki çarşısı kan kaybetmeye devam edecektir.
Turizme geri dönecek olursak, ilçemizde uzun uğraşlardan sonra Şahinkaya Kanyonu önemli bir turizm merkezi oldu diyebiliriz. Ancak, burası da Büyükşehir’in el koymasından sonra Vezirköprü’ye gelir getiren bir merkez olmaktan çıktı.
Kanyon ve etrafında bir takım düzeltmeler yapılmasına kimse karşı çıkmaz ama turizm denen işlerin gelişmesi bölgedeki halkın da yağdanlığına bir şeylerin damlamasına bağlıdır.
Ürettikleri yöresel ürünlerin satışları için alanlar açılması ve Vezirköprü ürünlerinden gerek tescili yapılan gerekse yapılmayan ürünlerin markalaşması için bu gelişmelere ışık tutulması gerekirdi. Ne yazık ki, yerel yönetimlerin bu alanda başarılı olduklarını söylemek mümkün değil.
Bu kadar büyük ve tarihi ilçede gelen siyasetçilerin attıkları nutukların haricinde gelişme kaydedilen bir alanımız maalesef olmadı. Kunduz kendi halinde kalsa bile iyiydi. Esenköy olsun, Kızılcakoru mıntıkası olsun, Kabalı Bölgesi olsun (siz de ekleyin) her yerde tarih ve doğa güzelliklerini görmek mümkünken ne tanıtım ne de gelişim sağlamak adına bir çalışma yapıldığına şahit olmuyoruz.
En son Özgüney’de yapılan kazıyı gördük.
Vezirköprü’nün merkezinde bile tarihi mekanları ortaya çıkaracak ne yapıldı? İki kez restore edilen Taşhan da Büyükşehir için gelir olmaktan öte geçemiyor. Bir Turizm Ofisi bile açılamadı.
Turizm Ofisi demişken, defalarca önerdik. Belediye’nin yanındaki Vezirköprü’nün en kıymetli yerlerinden birinin atıl olarak tutulması ilçenin zenginliğinin mi, yoksa yöneticilerin ellerindekinin kıymetini bilecek projeleri üretememesinin mi sonucudur?
Bayrama girerken ağzımızın tadını kaçırmayalım. Yine bir bayram fıkrası ile bitirelim:
Tüccardan biri Fuat Paşa’nın parmağındaki iri tek taş yüzüğe bakıp duruyormuş, Fuat Paşa sorunca şöyle demiş:
“Paşam, bu taş sana kaç para getiriyor?”
“Hiç, ne getirecek?”
Adam gülmüş:
“Bende iki taş var, dede yadigârı, yılda elli altın getiriyorlar.”
“Ne taşı bunlar?”
“Değirmen taşı, paşam!”

Share
427 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...