logo

SİZ ATATÜRKÇÜYSENİZ…


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Öyle Atatürkçüler var ki Atatürk’ün kurduğu bu devlete bu cumhuriyete, üzerinde yaşadığımız bu topraklarda bıkkınlık vermekte, insanların beynini bulandırmaktadırlar.

Bu Atatürkçüler yüzünden 1970’li yıllarda rahmetli İLHAN SELÇUK’a “BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM” diye yazdırmak zorunda bırakmışlardır.

12 Eylül 1980 faşist darbesini yapan Kenan Evren’de “ATATÜRK’çülük, ATATÜRK’çülük, ATATÜRK’çülük” diyerek halkın gözünden düşürülmüştür.

Atatürkçülük heykelcilik değildir.

Atatürkçülük okullara bir takım kamu kuruluşlarına Atatürk ismini vermek değildir. Tabi Devletin kurucularının bu tür yerlere isminin verilmesi kadar doğal bir şey yoktur. Ancak bunlar Atatürk’ü anlatmaz.!..

Ege adalarında yunan yöneticilerin adalar kendilerininmiş gibi benimsemelerine göz yummak Atatürkçülükle bağdaşmaz.

-Türkiye’nin toprağı olan yerden Süleyman Şah türbesini tırla kaçırarak getirmek ve bu toprak parçasını IŞİD’cilere terk etmek Atatürk’e ihanettir.

-Güneydoğuyu hendeklerle, dağlara taşlara, köyleri, şehirleri teröristlere silah deposu haline getirmelerine “çözüm” adı altında göz yummak sonra da bunları kurtaracağız diye yüzlerce Mehmetçiğin kanını akıtmak ve milyonlarca lira maddi kayba sebep olmak Atatürkçülükle bağdaşmaz.

-Suriye’de iç savaşı körüklemek için silah ve maddi yardımlarla ne idiği meçhul ÖSO’nuna destek olmak Atatürkçülüğe hiç sığmaz.

-Atatürk 15 yıllık Cumhurbaşkanlığı devrinde hiç yurt dışı gezisine gitmezken peşinde yüzlerce yağdanlıklarla her hafta birkaç ülkeye birden geziye giderek, (çok kez bu gezilerde merhamet dilenmek) Atatürkçülükle hiç bağdaşmaz.

-İşgalden sonra ulusal Kurtuluş Savaşında kanla alınan toprakların yabancılara satılmasına izin vermek Atatürkçülükle bağdaşmaz.

-Anadolu’nun boz kırlarını (örneğin Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği gibi) yerleri orman haline getirmişken Atatürk’ün bu mirasların ABD  büyük elçiliği de dahil saraylar yaparak buraları betonlaştırmak Atatürkçülüğün neresinde?..

-Yalova’daki köşkü ağacın kesilmemesi için raylarla kaydıran Atatürk, siz ise yol yapıyorum, köprü hava alanı yapıyorum yada rantçılara yaranmak için parkları, yeşil alanları yapılaşmaya açmak, yeşil alanları yok etmek Atatürkçülüğün neresinde var?..

-Türk halkının sömürülmesi, yoksullaşması pahasına müteahhitlere kar garantili tünel, köprü, yol, havaalanları, hatta şehir hastaneleri yaptırarak hazineyi, dolayısıyla Türkiye’yi yerli, yabancı, müteahhitlere bağımlı kılmak Atatürkçülükle nasıl bağdaşır?..

-Atatürk, yatırımları Anadolu’ya yapmıştır (dağıtmıştır). Örneğin, şeker fabrikaları, çimento fabrikaları, bez fabrikası, Türkiye’nin her yerindeki et ve balık kurumları,

Tarım, üretim çiftlikleri, haralar, Atatürk böyle politika üretilirken,

Kanal İstanbul projenizde dahil tüm yatırımları İstanbul’a yaparak yoksul Anadolu halkını Osmanlı döneminde olduğu gibi ihmal ederek yoksulluğa terk etmek Atatürkçülük değil, Atatürkçü düşünceye ihanettir.

-Laik ve halkçı eğitimi terk edip üretime dönük eğitim değil, hiçbir işe yaramayan, tembelliğe dönük, yoz bir sosyete eğitimine yönelmek Atatürkçülüğün neresinde?..

-Atatürk’ün yaptıklarını satarak Atatürkçü olmaz,

-Çankaya köşkünü boşaltarak Atatürkçülük olmaz.!..

Meydanlarda ben daha iyi Atatürkçüyüm, sen daha kötü Atatürkçüsün diye bağırmakla, ben Atatürkçüyüm demekle Atatürkçülük olmaz.!..

Rahmetli büyük bilgin İlhan Selçuk’un dediği gibi siz Atatürkçüyseniz, ben Atatürkçü değilim.!..

Share
1121 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+10 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İlçenin yazılı tarihinde 65 yılı geride bıraktık..

    22 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Yıllardır tek derdi Vezirköprü olan VATANDAŞ Gazetesi'nin yayın politikası; sadece olanı bildiği ve gördüğü üzerinden başta ilçe haberlerini okuyucusuna aktarmak ve gelecek nesillerle de oldukça iyi bir arşiv bırakabilmektir.Yıllardır tek derdi Vezirköprü olan VATANDAŞ Gazetesi'nin yayın politikası; sadece olanı bildiği ve gördüğü üzerinden başta ilçe haberlerini okuyucusuna aktarmak ve gelecek nesillerle de oldukça iyi bir arşiv bırakabilmektir. Vatandaş Gazetesi'nin 65 yılı geride bıraktığı bu hafta okuyucularımıza 4523 sayıyla ulaşan bir ...
  • Kendi iç sesimize inanmayı ne zaman bırakırız?

    18 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    İç sesimiz bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veren, bunu bize iyi şekilde hizmet etmek için yapan adeta bir yöneticidir. Tabii bir de dış sesler var. Ailemizin sesi, toplumun sesi, bazı kurallar veya değişen durumlar. İç ses sadece o insana özgüdür ve her insanın iç sesi kendine farklı şeyler söyler. Örneğin “Doydum, artık yememe gerek yok, o kişiyle aynı ortamda bulunmak istemiyorum” gibi. Çoğu köklü davranışın temelleri çocuklukta atıldığı gibi iç sese inanmak da çocukluk yaşantımızda oluşur. Çocuk onu yetiştirene muhtaçtır ...
  • Korkmayalım, hazır olalım..

    15 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü önümüzdeki yıllarda gelişecektir. Bu kadar zamandır ekilen tohumların artık çiçek açma vakti geldi. Vezirköprü, bu gelişimle birlikte de değişecektir. Vezirköprü'de oldukça güzel işler oluyor aslında. Özellikle kalabalık öğrenci nüfusuyla okulların çeşitli alanlardaki başarıları, Samsun merkezden uzak olduğu için kendi başına sorunların üstünden gelme zorunluluğu gibi itici güçleri olan Vezirköprü'de hemen her gün bir başarı hikâyesi duyuyoruz. Vezirköprü'de Şahinkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Vatandaş Gazetesi'nin...
  • Anne Babamızın Anne Babalığını Yapmak

    11 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Her aile için çocuk farklı anlamlarla dünyaya gelir. Kimi aile için bir neşe kaynağı, kimi aile için bir insan yetiştirmek, kimi aile için kalabalıklaşmak, kimi aile için yaşlılığında en yakınından birinin olması gibi. Tüm bunlar doğru ya da yanlış değil, kabul edilebilir durumlardır. Genel duruma bakıldığında ise -belki şu an çok fazla olmasa bile yakın zamanda bir tarım ülkesi olduğumuzdan olsa gerek- çocuğun dünyaya geliş amacı çoğunlukla işlere yardımcı olmak, ailenin sürecini kolaylaştırmak, kalabalık olmak olarak görüldü. Bu durum geçmişt...