logo

UTANGAÇ İÇEDÖNÜK ÇOCUKLAR


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Utangaçlık Nedir?
Utangaçlık en geniş tanımıyla herhangi bir anda, bulunulan ortamda ilgi odağı olmaktan korkmak ve içe kapanmaktır. Çok sık görülen bir duygu durumudur ve aslında yeni sosyal ortamlarda organizmanın kendisini güvende hissetme ve koruma amaçlı bir duygusu olarak da görülebilir. Utangaçlığın düzeyi ve bireyin hayatını ne ölçüde etkilediği önemlidir. Sosyal faaliyetlerde ve ortamlarda yer almayı engellemiyorsa normal savunma mekanizmaları ve dönemsel duygu durumları olarak değerlendirilebilir. Ancak sosyal hayatı engelleyici boyutlara ulaşan bir utangaçlığın pek çok nedeni olmakla birlikte en temel sebep kendine güvensizliktir. Bu açıdan sonuçları bakımında bir sosyal fobi olarak görülebilir. Utangaç çocuklar içedönüklük ile de ilgilidir.

3-6 Yaş Çocuklarında Utangaçlık
Utangaçlık en yoğun olarak çocuklarda ve 3-6 yaşlar arasında görülür. Bu yaşlar çocuğun birey olarak kendini fark ettiği, başkalarından bağımsız hareket etmeye başladığı dönemlerdir. Aynı zamanda düşünmeye, yargılarda bulunmaya, beğenilerini ya da sevmediklerini söylemeye başlamıştır. O başkalarından farklı bir bireydir. Bunu anlamaya başladığı an aslında başkalarıyla paylaştığı bir ortamı da fark etmeye başladığı andır. Bu ‘başkaları’ onun için önemlidir, çünkü kendisini nasıl değerlendirdiklerini önemser. Bu toplumsal bir varlık olduğunun da göstergesidir.Toplum içinde ve başkalarının gözünde yanlış yapan, beğenilmeyen biri durumuna düşmek istemez. Korkar, çekinir, utanır. Bunlar son derece normal duygulardır. Bu haliyle döneme özgüdürler ve çocuk kendisiyle ilgili algılamaları güçlüyse,kendine öz güveni varsa ve aile tarafından bu destekleniyorsa utangaçlığını aşar ve sosyal fobiye ya da sosyal kaygıya dönüşmeden biter.

Hatalı Anne Baba Tutumları
Çocuğa Baskı Yapmak: En tipik anne baba davranışıdır.Utanan çocuğa’niye konuşmuyorsun, selam versene, hoş geldin desene, cevap versene’ şeklinde zorlamak ve konuşturmaya çalışmak.
Çocuğa Kızmak: Çocuğun utangaç olmasından bazı anne babalar çok rahatsız olurlar ve bu rahatsızlığı da kızıp bağırarak ortaya koyarlar. ‘Yeter artık, bıktım senin bu durumundan, seninle bir daha bir yere gitmeyeceğim’ demek aslında çocuğun bu davranışından en fazla onların utandığının göstergesidir.
Suçlayıcı Ebeveyn Olmak: Gene en sık rastlanan anne baba davranışıdır. Çocuğu sürekli suçlayarak eleştirmek ve ‘her zaman böyle yapıyorsun, sen hiç konuşmuyorsun, bak herkes sana bakıyor, ne kadar ayıp’ şeklinde konuşmak aslında durumu çözümlemekten son derece uzak yanlış davranışlardandır.
Alaycı Davranmak: Çocuğun yaşadığı duygu ve kaygı durumuyla alay etmek ve onu özellikle başkalarının yanında hafife almak. ‘Benim utangaç kızıma bakın, yine mi utangaçlığın tuttu?’ gibi söylemlerde bulunmak çocuğun durumunu daha da zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Çocuğu Ayıplamak ve Utandırmak: Çocuğun utangaçlığını farklı ortamlarda gündeme getirerek, onu utandırmak, başkalarının yanında ayıplamak da bilinen hatalı davranışlardandır. ‘ Bu kadar utangaç bir çocuk gördünüz mü,bakın ağzını bile açıp konuşamıyor,herhalde konuşmayı bilmiyor,dilini mi yuttun’ gibi konuşmalar hem ciddi kırıcı hem de olumsuz durumu pekiştirici yanlış konuşmalardır.
Çocuğu Yargılamak: ‘Bir tek sen böylesin,başkasının çocuğu bak nasıl konuşuyor’ gibi yargılayıcı ve olumsuz içerikli konuşmalar da çocuktaki bu davranışı kalıcı hale getirmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Çocuğunuz Utangaç mı?
Aslında utangaçlık duygusu ‘Güven’ duygusuyla yakından ilgilidir.Bir çocuk yaşamının daha ilk anlarından itibaren güven ihtiyacı içindedir.Annesinin ilgisini,sevgisini ve tensel temasını hisseden bir bebek,aradığı ilk ve en temel duyguyu almış olur.
Zamanla büyüyen çocuk, yakın aile bireylerini tanır ve onlarla karşılıklı bir güven duygusu geliştirir.Yaklaşık üç yaş civarında ise artık dışarıdan kişilere karşı net tavırlar alarak kendini uzaklaştırabilir.Bunlar normaldir.
Bazı çocuklarda bu uzak durma davranışları çok belirgindir. Okul çağı dediğimiz 6 yaş civarı çocukların sınırlı da olsa bulundukları ortamda insanlarla iletişime geçebilmeleri beklenmektedir. Utangaçlığın önemli bir bölümü öğrenilir yani bir başkasından model alınır.Bir çok çocukta da bu vardır ve özellikle 3- 6 yaşlar arası yaygındır. Daha ileri yaşlarda utangaçlık yön değiştirebilir ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu olarak tanımlanan sosyal kaygıya dönüşebilir. Durumun bu aşamaya gelmemesinin yolu,küçük yaşlarda utangaçlık duygusunun var olduğunu kabul etmekle birlikte, bu duyguyu pekiştirecek tutum ve davranışlardan kaçınmaktır.

Utangaçlık Nasıl Yenilebilir?
Çocuğunuzun yeni ortamlara alışması için ona zaman tanıyın ve zorlayıcı olmayın.Çocuğun girdiği ortamın onun da hoşlanacağı bir ortam olmasına dikkat edin.
Sosyal Becerilerini geliştirmesi için ortam hazırlayın. Spor faaliyetlerine, dans ya da müzik kurslarına, tiyatro çalışmalarına yönlendirin. Özellikle ekip olarak yapacağı çalışmalar onun utangaçlığını yenmesi için bulunmaz fırsatlar sunar.
Özgüvenini geliştirmeye yönelik pekiştirici davranışlarınızı öne çıkarın. Utangaç çocuklar kendileriyle ilgili olumsuz yargılara sahiptir.Bunu yenmenin yolu sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı olmak,bu yolla özgüvenini sağlamlaştırmaktır.
Çocuğunuzun özelliklerini dikkate alarak onu bir birey olarak her yönüyle kabul edin.Bir bütün olarak değer verdiğinizi hissettirin.
Çocuğunuzun içine kapandığını,kendisini mutsuz hissettiğini fark ettiğinizde yardım almaktan çekinmeyin. Bazı sıkıntılar çok erken müdahale edildiğinde sorun halini almadan çözümlenebilirler.
Anne baba olarak çok üstüne düşmeyin ve olabildiğince rahat davranmaya çalışın.Durumu çok fazla önemsediğinizde çocuğunuz da kendisinde ciddi bir sorun olduğunu düşünecek ve utangaçlığı daha da pekişecektir.

Öneriler/Ne Yapmalı?
Hepimizin çocukluğumuzda benzer dönemlerden geçtiğimizi unutmadan çocuğumuzun da normal bir dönem yaşadığının bilincinde davranmak gerekiyor.
Utananan çocuk,dikkatlerin üzerinde olmasından,bütün bakışların kendisine çevrilmesinden zaten rahatsız oluyorken bir de biz baskı uygularsak durumu ciddi olarak olumsuz hale getirmiş oluruz. Burada empati kurmanın büyük yararı vardır: ‘Çekindiğini biliyorum, heyecanlandığının farkındayım, seni anlıyorum’ şeklinde kurulmuş cümleler çocuğu hiç olmazsa rahatlatacaktır. Zorlamak, kızıp, bağırmak ya da onu ayıplamak onun utanma duygusunu yenmesine hiçbir zaman yardımcı olmayacaktır.Oysa çocuğun olumlu özelliklerini vurgulamak,çocukken bizim de bazen çok çekingen ve utangaç davranabildiğimizi söylemek,bu duygunun normal olduğunu hissetmesini sağlayacaktır.
Gerçekten de çocuklar onlara anlayış gösterilip zaman ve fırsat verildiğinde utangaçlıkları yenecekler hatta okul zamanı yaklaştığında kendilerini göstermek için yarış yapmaya başlayacaklardır. Bu nedenle ebeveynlerin biraz sabırlı olmalarını, çocuklarını başkalarıyla kıyaslamamalarını,onları bütün özellikleriyle kabul etmelerini öneriyoruz.

Share
272 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Bazı Aileler Problem Çözmez

    23 Mart 2024 Köşe Yazıları

    Aile birlikte güçlü bağlarla yaşamı sürdürmek olsa da bazı ailelerde aile üyeleri birbirlerine destek olmaz. Hayat problemlerin çok kolay oluşabileceği eğer gereken zamanda bakılırsa kolay da çözümleneceği bir yerdir. Nasıl bir hastalığın büyümesini ilk zamanlar fark edip önlem alabiliyorsak hayatımızdaki diğer problemler için de buna başvurmak önemlidir. Aileye, sorunları çözme noktasında ilk sorumluluğu veririz çünkü çocuklar korunmaya muhtaçtır. Çocuklukta üstesinden gelemeyeceğimiz bir durumu yetişkinlikte gücümüz olsa dahi başarılmayacak ...
  • HAYALİMİZ YİNE Mİ BOŞA ÇIKACAK?

    20 Mart 2024 Köşe Yazıları

    Yerel seçim için son duraktayız. Kimin, yani hangi partinin adayının seçileceği tabi ki merak konusu. Hangi adaya ya da adayın yakınına sorarsanız “biz kazanacağız” diyor. Gönül ister ki, kim kazanırsa kazansın sonuçta yıllardır yetim çocuk gibi garip kalan Vezirköprü'yü canlandıracak, heyecanlandıracak bir belediye başkanı lazım. Peki, hangi adayda beklenen vizyon var? Bu yorumu Vezirköprülü seçmenin sağduyusuna bırakmak zorundayız. Bizim başlıca hayalimiz, savaş kalıntısı, kendi haline terk edilmiş, enkaz görüntüsünden kurtaracak, cesur, ...
  • Seçim geldi, vaatler de..

    20 Mart 2024 Köşe Yazıları

    Yerel seçimlerde çok alışık olunmadığı biçimde çalışan Bakanlarımızdan gelen vaatler içerisinde Vezirköprü'nün yer almasını beklemezdik aslında. Seçim dönemleri her zaman vaatlerin önde gittiği dönemler olmuştur. Vezirköprü'deki son yerel seçimlerde özellikle bazı adaylarda bunu göremesek de, bazı adaylarda, diğer yerlerde ve bir de bakanlık seviyesinde vaat görebiliyoruz. Vaatlerin yapılması için değil sadece, birçok vaadin yıllarca dillendirilmesine karşın yapılmadığını görecek yaşlara geldik. Vezirköprü'de yaşayıp bunu görmeyen de kalm...
  • OKUYUCU MEKTUBU: Oylarımız bir dönemi daha belirleyecek.

    16 Mart 2024 Genel, Gündem, Köşe Yazıları

    Değerli genç kardeşim; Yerel seçimler yaklaştı, adaylar sahada.. Bizden oy var, bizden koltuk var, bizden maaş var, Bizden itibar bizden alkış var.. Peki ya bize ne var? Bize yine anne babadan ayrı aylarca çalışmak mı var? Bergen şarkılarını yeterince ezberlemedik mi? Bize yine Havza'ya yapılan yatırımların büyüklüğünü yorumlamak mı var? Bize yine sağ olsun kahvede boş sandalye mi var? Bize yine filozofluk mu var; düşünüp düşünüp var olacağız? Yıl 2024 bize 80'lerin nostaljisi mi var? Hala Vezirköprü sokaklarında gençler sigortalı iş...