logo

SEN YAŞAYACAKSIN KOMŞUN ÖLECEK! -BENCİLLİK-


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

1970’li yıllardı. ABD’nin New York eyaletinde iki saat elektrikler kesilince New York’lular karanlıktan yararlanarak tüm mağazaları yağmalamışlardı.
O yıllarda Türkiye’de kısıtlama nedeniyle sürekli elektrik kesintisi olurdu.
ABD’de iki saat elektrik kesintisi sonucu halkın yağmalama yapmasını kınardık. Ve kendimizle, halkımızın ahlakı ile övünürdük.
Biz de her gece elektrikler saatlerce sönüyor, bırakın yağmalama olmasını, karanlıktan faydalanarak küçük hırsızlık vakaları bile olmazdı. Bu durum gerçekten toplum olarak övünülecek, gururlanacak bir olaydı.
1950’li yılların kalıntıları ise o yıllarda Amerika’lılaşmak, yani Amerika halkı gibi yaşamak istiyordu?
Aradan fazla zaman geçmeden emperyal güçler gençliğimizi sağ, sol ayrımına sürükleyerek Türk toplumunu değiştirmek için ülkede bir dikta, Amerikan’ca yönetim getirmek amacıyla düğmeye bastılar.
12 Eylül 1980 darbesi ile bunu da kolayca başardılar.
12 Eylül’ den sonra iş başına; gerek 12 Eylülcülerin askeri yönetimi, gerekse daha sonra seçimle iş başına gelen sözde sivil-özel yönetiminin toplum mühendisliği oldukça başarılı oldu ve 12 Eylül 1980 darbesi amacına ulaştı.
Ne yaptılar?…
-Topçu
-Popçu
-Dinci
-Köşe dönmeci bir gençlik yetiştirildi.
Zamanın Başbakanı Turgut ÖZAL, yasaları fazla önemsemiyordu. Örneğin; “Anayasa’yı bir kere delmekle bir şey olmaz(!…)” diyebiliyordu.Tarikatlara alabildiğine destek ve özgürlük tanınıyordu.
Sözde serbest piyasa ve liberal ekonomik sistem uygulanıyordu.
-“Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler” anlayışı o dönem hız kazandı.”Benim memurum işini bilir” anlayışıyla toplumda çürüme o dönem başlamıştı.

Bugün “Ben yapıyorum, gelsin anayasa mahkemesi yıksın”, “Ben kimseye hesap vermem” söylemleri ile yasa ve kural tanımazlıkların kökeni 12 Eylül faşist yönetimine dayanmaktadır.
Bu kadar uzun girişten sonra okurlarıma neyi anlatmak istedim? Kısaca özetleyeyim.
Şu anda ülkemiz tüm dünyanın yaşadığı corona virüsü vahşeti ile karşı karşıya, böyle günlerde toplum olarak dayanışma içinde olmamız gerekirken tam tersini yaşıyoruz.
1970’lerde kıvanç duyduğumuz toplum 12 Eylül rejiminin toplum mühendisliğinde yetiştirdiği topçu, popçu, dinci, köşe dönmeci (bencil) gençlik bu günün yurttaşları oluşturuyor.
Yaşanan “virüs” salgını nedeni ile yiyecek ve temizlik malzemelerini stoklamak için marketlerin, hatta mahalle bakkallarının raflarını boşaltarak evlerine depolamakta oldukları gözlemlenmiştir.
Peki; senin paran var stokluyorsun.Parası olmayan, günübirlik ihtiyacını alan yoksul halk ne yapacak?…
İşte bırakın, bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler anlayışı.
Nerede kaldı 1970’lerde övündüğümüz toplum ve gençlik anlayışı.
Topçu, popçu, dinci, köşe dönmeciliğe mi dönüştü, yani Amerika’lılaştık mı?…
Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler.
Sen yaşayacaksın, stok yapamadığı için komşun ölecek, öyle mi?..!..

Share
537 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kenevirde başa dönüldü

    30 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Bugün; defalarca ekip ürününü teslim edip parasını alamadığı için  mutsuz olan kenevir üreticisi, beklediği teşvikleri göremediği için mutsuz olduğunu düşündüğümüz sanayicisi ve kenevir başkenti olma hayali de suya düşen mutsuz bir Vezirköprü halkı var... Bahar aylarını gelmesi ve tarlaların yeşillenmeye başlamasıyla birlikte doğanın rengarenk duruşu hemen herkesin içinde bir uyanışı da getirir. Tarım İlçesi olan Vezirköprü'de özellikle son yıllarda ayçiçeği tarlalarında özçekim yapan insanların sayısında artış olduğunu görüyorduk. Bugün ay...
  • Çocukları Hastaneye Götürmenin Psikolojisi

    26 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Hastaneler, yolumuzun düşmesini pek istemesek de iyileştiğimiz yerlerdir. Herkesin hastaneye ihtiyacı oluşabilir, tabii çocuklarımızın da. Çocukların hastane sürecini kolaylaştırmak için dikkat etmemiz gereken en önemli noktaları bu yazıda açıkladım. Bu kolaylaştırmaya çocukları iğneyle, doktorla korkutmayarak başlayabiliriz. Hastaneler iç açıcı yerler tabi ki değiller ama çocukların yanında hastanelerle ilgili olumsuz konuşmalar hastanelerin çocuk tarafından korkutucu algılanmasına neden olur. Ailelerin hastaneye götürdükleri çocuklarını hast...
  • Tarım ve Turizm gelişecek ama..

    23 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Kunduz Yağlı Güreşlerinin Türkiye Yağlı Güreş Ligi'ne girmesiyle de bu yıldan sonra Türkiye'de adını daha fazla duyuracak bir ilçe olmasına rağmen, elindekileri turistik bir markaya dönüştürme kapasitesini bir türlü yakalayamadı. Nihayet tarım ilçesi Vezirköprü'ye İlçe Tarım Binası yapılacak. Daha öncesinde de Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın söz verdiği ve Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'nden de protokol imzalamak için yetki aldığı Vezirköprü İlçe Tarım Müdürlüğü Hizmet Binası yaplacaktı diyebilirisiniz. Ancak, Vezirköpr...
  • Kim Bu Narsistler?

    19 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Hatası karşısında özür dileyemeyen kişilerle ömür mü geçer? Hepimizin sık duyduğu ”narsist” kelimesini bu yazıda a'dan z' ye incelemiş olacağız. Narsistin kelime anlamı “özseverlik” olsa da bu anlam biraz masum kalabilir. Kendimizi sevmek, kendimize değer vermek her insan için önemli bir konudur. Narsistlerde bu durum ise kendilerini sürekli öncelik almak, büyüklenmeci, kibirli bir tutum sergilemek, eleştiriye kapalı olmak gibi kendilerinin iyi yönlerini abartmak kendilerinde olan olumsuzlukları da görmezden gelmeye yöneliktir. Diğerlerini sü...