logo

Çocuklarımıza Nefret Duygusuyla Mücadeleyi Öğretmek İçin Öneriler


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

ABD’de son dönemde yaşanan ırkçılık olayları nefret duygusunu çocukların ve bizim nasıl algıladığımızı, bu konuyu tekrar düşünmemiz gerektiğini ortaya koymuştur.

Küçük yaştan itibaren verilen doğru eğitim ile her türlü ayrımcılığın çocuğunuza etki etmesini önleyebilir, şahit olduğu ayrımcı tavırlara karşı doğru yaklaşımlar sergilemeyi öğretebilirsiniz. Kötü niyetli olay ve inançları doğru değerlendirmelerine ve iyilik için güç olmalarına rehberlik edebilirsiniz. Peki nasıl?
0-6 yaş dönemi: Yaşamın ilk yıllarında amaç, şefkat ve hoşgörü temelli pozitif bir düşünce zemini oluşturmak olmalıdır. Çocuklar ırk, cinsiyet ya da etnik kökenlerini seçerek doğmuyorlar. Doğal olarak ayrımcılık bilinciyle yaşamaya başlamıyorlar. Bu dönemde verilen eğitimle, çocuğun gelecekte nasıl düşüneceği ve farklılıklara nasıl yaklaşacağına dair kontrol ebeveynlerin elindedir. Yapılan tüm araştırma ve çalışmalar, küçük yaşta farklılıklara saygı duyma bilinciyle yetiştirilen çocukların gelecekte bu düşünce yapılarını doğru davranışlar olarak sergileyebildiğini göstermektedir.
Çocuğunuz ona benzemeyen ya da alışık olduğu çevredekilerden farklı bireylerle hiç karşılaşmayabilir. Bu durumda ebeveynler farklılıkları evlerine getirebilirler. Kitaplar ve filmler farklı kültürleri tanıtabilecekleri en kıymetli kaynaklar. Ailecek planlanan bir film gecesinde, farklı kültüre ait bir film izlenebilir ve üzerine sohbet edilerek çocuğun merak ettiği sorular cevaplanabilir.
Çocuğunuza bu konuya dair eğitim vermeye başladığınızı, çocuğun hayatına dâhil olan ve paylaşımlarına güvendiğiniz yakın çevrenizle de paylaşabilir, destek isteyebilirsiniz. Öğretmeniyle sürece dair iş birliği yapabilirsiniz.
Bu yaş grubu çocuklar için kelimeler oldukça önemlidir. Merakla sorulan sorulara karşı ebeveyn sessiz kalmamalı, sorusunu önemsediğini hissettirmeli ve konuyu geçiştirmemelidir.
6-8 yaş dönemi: Ayrımcılık ve nefret tutumlarına karşı açıkça konuşmak bu çağda daha kolay hale gelir. Özellikle ilkokul sürecindeki akran ilişkilerinde, okul öncesi döneme göre yaşanan değişimler, çocuklar için adalet kavramını daha önemli hale getirir. Çocuklar bu dönemde, ayrımcılığa dair hassasiyet geliştirebilir ve sorgulamaları fazlaca olabilir.
9-11 yaş dönemi: Teknolojinin yaygınlığı, günden güne uyaranların artışı çocukların korkutucu olaylarla sıkça karşılaşır olmalarına neden oldu. Dolayısıyla çocukları korumak ve sağlıklı bir bilinç kazandırmak ebeveynler için çok daha önemli bir görev haline geldi. Çünkü artık çocuklar, doğru ya da yanlış fark etmeksizin bilgiye çok hızlı şekilde erişim sağlıyorlar. Bu yüzden izledikleri içerikleri, duydukları cümleleri doğru şekilde anlamalarına mutlaka yardımcı olmalıyız.
Ekran kullanımı ve içerik takibi, güvenlik ayarları aracılığıyla ebeveynlerin kontrolünde olmalıdır. Özellikle akranlarıyla arasında geçen sohbetlere dair bilgi edinmek, takip ettiği siteleri incelemek, telefonunda kullandığı uygulama ve içeriklerini kontrol etmek gereklidir. Dil, din, ırk, cinsiyet, kültür zorbalıklarının ve diğer tüm nefret içerikli paylaşımların birinci hedefinin özellikle genç kitle olduğu unutulmamalıdır.
12 yaş ve üzeri: Çocuklar çocukluktan çıkmaya hazırlandıkları bu dönemde, kimliklerini kazanır ve nasıl bir yetişkin olacaklarına dair temel oluştururlar. Bu yaş dönemi oluşan düşünce yapısı sağlıklı ise genç birey şefkat, merhamet ve saygı içeren bir yaşam sürecektir. Diğerleri ise nefret temelli, daha karanlık bir yol izleyeceklerdir
Konuşmalarınızda yargılayan, eleştiren, kural koyan, yasaklayan cümleler kullanmayın. Sohbetinizi olabildiğince açık ve samimi tutun. Ben öyle düşünmüyorum, şu düşüncende haklısın, bir de şu yönden düşünmeyi denemelisin, benim de eskiden senin gibi düşündüğüm olmuştu sonra şunları yaşayıp yeni şeyler öğrendim gibi yapıcı cümleleri tercih edin.
Düşünceleri eyleme dönüştürmek, genç bireyde bir kontrol duygusu doğurur. Irk, din, dil, cinsiyet, kültür farklılıklarına yönelik nefret söylemlerine ya da eylemlerine maruz kalmış kişilerle tanışmak, iletişim kurmak ya da yardımcı olmak, duygu ve düşüncelerinde kalıcı etkiler yaratır.

Share
478 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yetkililer çalışıyorlar

    17 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir yasası ile özellikle hizmet alanlarının bir kısmı Samsun'a bağlanan Vezirköprü'de (SASKİ haricinde) Samsun Büyükşehir ile ilgili birim bulmak daha doğrusu muhatap bulmak oldukça zor. Vezirköprü'nün Samsun'a bağlı olmasından kaynaklanan hak mahrumiyetlerini değerlendirirken, Büyükşehir Yasası ile birlikte İlçedeki bazı işlemler de Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmeye başlandı. Oysa Büyükşehir olan Samsun'a bağlandığı için Vezirköprü ekonomik olarak birçok avantajı elinden kaçırdı, kaçırıyor. Büyükşehir Yasası ile öze...
  • Yas Sürecinde Yaşadıklarımız

    13 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta hepimiz kayıplar yaşarız. Bu kayıplar sadece ölümle olan kayıplar da olmayabilir. Bir uzvun kaybı, ayrılıklar, yeni bir seçimle eski düzenin kaybı gibi pek çok kayıp olabilir. Ölümle olan kayıplar kendi ölümümüzle de yüzleşmemizi sağlar. Hepimizin bu dünyada sınırlı bir süresi olduğu, bizim de bir gün öleceğimiz gerçektir. Yas süreci parmak izimiz kadar bize özeldir. Kimimiz paylaşmak ister, kimimiz kendi içinde yaşar. Bunun doğrusu yanlışı yoktur. Bu süreçte eşlikçilere ihtiyaç duyarız. Yani bizim ihtiyacımızı karşılayabilecek destek ...
  • Vezirköprü’de kaç kaz var?

    10 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Bu İlçede yapılan "Kaz çevirmesi lezzetinin", Havza ve Kavak'tan farklı olduğunu Vezirköprü'de yiyenler bilirler. Hangisi daha güzel tartışmasına girmeyeceğim ama Vezirköprü'de yapılanın hem daha otantik hem de daha lezzetli olduğu yiyenler tarafından söyleniyor. Vezirköprü ise elindeki değerlere sahip çıkmamaya devam ediyor. Vezirköprü'de turizmin gelişmesi için çalışmaların yetersizliğine defalarca değindik. Turizm açısından bakıldığında elimizdeki değerlerin oldukça fazla olmasına rağmen geliştirememiz anlaşılır değil. İlçenin turizm ü...
  • Seracılık desteklenmeli

    03 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Bir dönem (idarecilerimizin özellikle öne çıkardığı ve desteklettiği için) parlayan ve aynı hızla sönen yatırım araçlarından biri olarak söyleyebileceğimiz seracılık Vezirköprü'de üzerinde durulması gereken konulardan birisidir. Dünyada iklim değişiyor. Küresel ısınma denen ve geçen gün dünyayı biraz daha etkisi altına alan iklim değişikliğinden Türkiye'de etkileniyor. Bu durumun önümüzdeki çok da uzak olmayan yıllar içinde Karadeniz Bölgesi'nin Akdeniz ile eşdeğer hale geleceğini iddia eden bilim insanları var. Burada özellikle kastedilmeye...