logo

HAYATIMIZI ZORLAŞTIRAN DÜŞÜNCE HATALARI


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

İnsanlar; kendini koruma, mutluluk, düşünme ve dile getirme, sevme, ilişki kurma, büyüme ve kendini gerçekleştirmeye doğal bir yatkınlıkla dünyaya gelirler. Bunların yanında düşüncelerden kaçmaya, ertelemeye, hataları tekrarlamaya, mükemmeliyetçi olmaya da doğuştan yatkınlıklarımız vardır.
Bu yatkınlıklar çevreden gelen olumlu ya da olumsuz bildirimlerle desteklenirler. Bazı aile, arkadaş veya iş ortamları olumlu özelliklerimizi destekleyiciyken bazı ortamlar olumsuz bakış açılarımızı besleyici olabilir. Olumsuz bakış açıları var olan gerçek durumu anlamamızı zorlaştırabilir.
Gün içinde çeşitli olaylar yaşarız. Olayı yaşadığımız ilk anda aklımızdan geçen düşünceler otomatik düşüncelerdir. Doğruluğu sınanmamıştır. Kanıtla desteklenmemişlerdir.
Örneğin evden çıkarken ayağımız kaydı ve düştük. Bu durumda aklımızdan geçen otomatik düşünceler, “Ne kadar sakarım, bugün kesin kötü geçecek, üzerimde bir uğursuzluk var.” gibi olabilir. Bu tür tepkilere neden olan düşünme hatalarımıza bilişsel çarpıtmalarımız diyoruz.
Bu düşünce hatalarımıza bakalım:
İnsanların düşünceleri hakkında yeterli kanıt olmaksızın ne düşündüklerini bildiğimizi varsaymak zihin okumadır. Ön yargılı davranmaya, iletişim kopukluklarına neden olabilir.
Tek bir kötü olaydan yola çıkarak hayatımızdaki diğer durumların da kötü olduğunu düşünmek aşırı genelleme yapmaktır. Örneğin ekonomik olarak zorlandığımız bir dönemde bu ülkede yaşanmaz demek gibi.
Bazen bütün olarak olumsuz durumları kendimize ya da diğerlerine yükleriz. Örneğin “Tüm bunlar onun anlayışsız olmasından kaynaklanıyor” dersek karşımızdakini anlayışsız olarak nitelendirmiş oluruz. Bu durum etiketlemedir. Bir düşünce hatasıdır çünkü bu tarz etiketlemeler bir sonuca götürmez.
Olumsuz olayların nedenlerini sürekli kendimizde aramak, bazı durumların kendimizden kaynaklanamayacağını, diğer başka etkenlerin olabileceğini varsayamamak kişiselleştirme yapmaktır.
Diyelim ki ortama tanıdığımız birisi girdi ve selam vermedi, ben bir şey mi yaptım ya da söyledim neden böyle davranıyor diye sorgulamak, buna benzer olaylarda davranış sorumluluğunu kendimizde aramak gibi.
Sizin veya diğerlerinin yaptığı faydalı işlerin yeterince önemli olmadığını iddia edersek olumluyu yok saymış olursunuz. Olumlu olanı yok saymak kötümser bakış açısı, değersizlik düşüncelerini beraberinde getirebilir.
Bazen de olayların basitçe ne şekilde olduğuna odaklanmak yerine nasıl olması gerektiğine odaklanırız. Benim istediğim gibi olmalı, tam vaktinde gelmeli gibi gereklilik ifadeleri de bilişsel çarpıtmalardır.
Yukarıdaki örneklere benzer şekilde, gelecekle ilgili olumsuz senaryolar düşünmek, diğer olası durumları yok sayarak ya hep ya hiç şeklinde düşünmek, karşılaştığımız zor durumlarda kendimizi ya da diğerlerini suçlamak, sürekli başkalarıyla kendimizi kıyaslamak gibi düşünce tarzlarımız, aslında düşünce yanlışlarımızdır. Hayatımızı zorlaştırır.
Kendimizle barış içinde yaşamaya çalışırken, olumsuz yönlerimizi de kabul etmek, kendimizle ve çevreyle olan uyumu kolaylaştırır. İçsel konuşmalarımız kendimizi değerlendirmekte, kendimize değer yüklemekte ve kendimizi etkilemektedir. Diğerleri hakkında düşündüklerimiz iletişimlerimize yön vermektedir. Kendimizle ve diğerleriyle daha sağlıklı iletişim kurmak ve hayatı akışında sürdürmek için düşünce yapılarımızı gözden geçirmekte fayda var.
Sağlıklı günler dilerim.

Share
1558 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuğum Beni Çileden Çıkarıyor, Dövmemek İçin Kendimi Zor Tutuyorum

    14 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Bazen çocuğunuza o kadar sinirlenebilirsiniz ki şöyle bi güzel pataklamayı aklınızdan geçirebilirsiniz. Sakın! Çocuğunuza biri el kaldırsa onun kapısına dayanırsınız. Şiddet çözüm sunmaz ve öğreticiliği yoktur, pişmanlık doğurur. Öfkeyi sakinleştirmenin farklı birçok yolu vardır. Çocukları dövmeden de durumu kontrol etmeniz mümkün. Öbür türlü çocuğunuz özgüveni kırılmış, bedeni zarar görmüş korkak veya hırçın bir çocuğa dönüşür. Çocuğumuz için yapabileceğimiz en iyiyi yapmaya çalışırız ve çocuğumuzun da bizim mücadelemizi görmesini, bizim için...
  • Karma OSB’de ilk kepçe müjdesi

    11 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Bu ilk kazma vurulduğunda Vezirköprü Karma OSB'de bu güne kadar yapıldığı söylenen ancak vatandaşın gözünde soyut olan işler bundan sonra ete kemiğe bürünecek. Ancak Keneviro firmasının konkordato talebi de yoğurdun üflenmesine neden olacaktır. Kurban Bayramını geride bıraktık. Bir önceki Gazetemiz çıktıktan sonra yapılan Belediye Meclis toplantısında Belediye Başkanı Murat Gül Bayram müjdesini verdi, ancak size aktaramadık. Yıllarca süren çalışmaların meyvesinin alınacağını Vezirköprü Karma Organize Sanayi Bölgesi'nde ilk fabrikanın yapı...
  • Kanmanın ve Kandırmanın Psikolojisi

    31 Mayıs 2025 Köşe Yazıları

    Manipülatör insanlar siz onların isteklerini yapmaya devam edin diye duygu sömürüsü yapabilirler. Örneğin, zor bir çocukluk geçirdiklerini söyleyebilirler. Bu sizin çözebileceğiniz mesele değildir. Yani birinin olumsuz çocukluk algısını ona istediği gibi davranarak düzeltemeyizi telafi edemeyiz. Bu ayrımları yapmamız çok önemli çünkü insan kendini de kandırabilen bir canlıdır.   Karşıdaki kişinin kendi çıkarlarına, farkında olmadan hizmet ediyorsanız ve bu durum sanki sizin iyiliğiniz için gibi gösteriliyorsa kandırılıyorsunuz demekt...
  • Turizm için İlçe Merkezi de işin içinde olmalı

    28 Mayıs 2025 Köşe Yazıları

    Burada altını çizmek istediğim en önemli konulardan birisi, Vezirköprü merkezde turizm açısından yapılması gerekenlerin ele alınmasında geç kalındığıdır. Geçtiğimiz hafta Ahmet Muştu ile görüşmemizde altını çizmemizin ardından, sohbetlerimizdeki başlıklardan birisi haline geldi TURİZM. Burada turizmin, İlçenin kaderini etkileyecek önemli bir alan olarak karşımıza çıkması önemli rol oynuyordu. Aslında herkesin aklında olan ve gelişmesi en kolay, aynı zamanda da zor olan bir alan olması bir yana turizm Vezirköprü için olmazsa olmaz görülen b...