logo

KÜLLÜ SU!


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Ulusal Kurtuluş Savaş’ından sonra Türkiye’de 1927 yılında yapılan ilk nüfus sayımına göre Türkiye nüfusu 13 milyon 600 bin civarında.
Bu nüfusun sadece 3,5 (üç buçuk) milyon kadarı yetişkin erkek nüfus, bu kesimde savaş ve yoksulluk yorgunu ayrıca hastalıklı.
Okuyup yazma oranı erkeklerde %3, kadınlarda %0,5, doktor sayısı 335, ebe ve hemşire sayısı da o civarlarda.
Halk yoksul, topraklarını ekmeyi, biçmeyi bilmiyor ve her türlü üretimden yoksun. Sanayi zaten yok.
624 yıl hüküm süren Osmanlı sülalesi halkı sadece vergi toplamak ve askere almak için hatırlamış.
Ne uğruna olduğunu kimsenin bilmediği savaşlara sürdüğü ecdadımızın yıllarca süren askerlik ve savaşlarda kemiklerini Libya ve Arap Çöllerinde bırakmış, bu savaşlar ve ihmal sonucu ana yurdumuz Anadolu yoksul, harap ve bitap düşmüştür.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla ana doluyu işgalden kurtarıp Cumhuriyet’i kuran güçler 600 küsur yıllık tahribatı gidermek için kollarını sıvamış adeta bu kara talihi de yenmek için kalkınma ve cehaleti yenme seferberliği başlatmışlardır.
Tarım da üretimin nasıl yapılacağını halka göstermek için üretme çiftlikleri kurularak halka öncülük edilmiş, çeşitli sanayi kuruluşları kurarak toplu iğne bile üretemeyen Türkiye’nin her tarafını irili ufaklı sanayi kuruluşları ile donatarak hem tarımda hem de sanayide tam bir seferberlik uygulaması başlatmışlardır.
Eğitimde en ücra köylere kadar 35 bin köye okul ve öğretmen götürmeyi başarmışlar, 1940’lı yıllarda da köy enstitüleri gibi dünya mucizesi bir eğitim sistemini getirerek bir harika eğitim sistemine ülkemizi kavuşturmuşlardır.
Ne yazık ki bu mucize kuruluşlar eğitim başta olmak üzere, sanayi ve tarım yeniden dejenere edilerek terk edilme ve etkisini kaybetmeye doğru sürüklenmekte, ülkemizi ve halkımızı yeniden sıkıntılı günlere doğru götürmektedir.
Umarım ülkemiz bu yanlış ve kör gidişten döner, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün açtığı ve gösterdiği aydınlık yolda ilerlemeye yeniden devam eder.
1930’lu 40’lı yıllarda anamızın meşe odunlarının küllerini biriktirerek kazanda sıcak su ile karıştırıp süzülen yağlı, küllü suyuyla çamaşırlarımızı ve bizi yıkadığı günlere gitmeyiz.
İki traktörü olduğu halde motorin alamadığı için tarlasını eşeğe saban koşup işlemeye çalışan çiftçinin hali bize acı geçmişleri, o yoksulluk günlerini hatırlatıyor.
Umarım analarımız çamaşırlarımızı ve bizleri meşe odunu külünün suyu ile yıkamak zorunda kalmaz!…

Share
365 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Küçük Sanayi Sitesi

    02 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin ve Vezirköprü Belediye Başkanı Murat Gül'ün Vezirköprü'de bir sanayi sitesi yapılması için destek vereceklerini açıkladıklarını biliyoruz. Ancak bu sözde kaldığı sürece ilerleme yaşanması mümkün değil. Vezirköprü'de hiçbir iş kolay olmaz. Görüyoruz ki, Küçük Sanayi Sitesi yapımı da kolay olmayacaktır. Vezirköprü'ye 40 yıldır hizmet veren Küçük Sanayi Sitesinin artık yetmediği gün gibi ortada. Bu durumdan hem sanayide kendisine dükkan bulamayan özellikle yeni iş yeri açan ya da büyümek isteyen esnaf şikayet...
  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...
  • Psikolojik İlk Yardım Sunabilmek

    26 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?” Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamam...
  • Kentsel Dönüşüm İlçe için şart..

    18 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Kentsel Dönüşüm çalışmasının Tikenli Mahallesi'nden de önce Mehmet Paşa Mahallesi'nde özellikle Kale İçi'nde yapılması gerekir. Bu sayede Belediye'nin arkasındaki atıl olan alanın hem düzeltilmesi hem de çarşı dediğimiz alanın bölgede büyümesi sağlanabilir. Vezirköprü'nün önemli problemlerinden birisi de ÇARŞI'nın küçük gelmesi. Eski alışkanlıkların devam ettiği alışverişlerde yeni bir ticaret kültürü üretilemeyen küçük yerleşim yerlerinde olduğu gibi Vezirköprü'de de çarşı olarak bilinen alan aslında küçük bir alanı kapsıyor. Bu çarşı bi...