logo

Sınavlar Yaklaşırken…


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Eğitim hayatımız ve sonrasında birçok kurum kuruluşa girerken bilgi ve becerinin edinildiğine dair pek çok sınava tabi tutuluyoruz. Sınava çalışmak için belli bir zaman ayırıyoruz. Bu süreçte, ufak tempolarla başlayıp giderek tempomuzu arttırıyoruz.
Zaman zaman tempomuz düşebiliyor. Hayatımızda değişiklikler olduğunda ya da zor yaşantılarla karşılaştığımızda veya sağlık sorunları gibi problemler olduğunda bu süreç aksayabiliyor. Bazen de sınava bakış açımızın olumsuz olması, gelecekle ilgili karamsar düşüncelere kapılma ya da başarılı olamayacağımıza dair inançlarla sınav sürecimizde motivasyonumuz düşebiliyor.
Aileler; “Yapacağı tek şey oturup ders çalışmak” diye söylese de insan tek yönlü bir varlık değil. Sınava hazırlık bir süreç olduğundan bu süreci olabildiğince dengeli götürmek gerekiyor. Sınava kadar olan süreçte konu dağılımına göre çalışmaya, olabildiğince test çözmeye, tekrarlar yapmaya ve dikkatimizi arttırmak, yoğunlaştırmak için kitap okumaya dikkat ediyoruz.
Bunun yanında uyku düzeni, dengeli beslenme, günlük hareket ihtiyacımızı karşılamak ve sosyalleşmek de önemli. Bunu söylememin nedeni bazen öğrenciler, “Keşke uyumasam da ders çalışsam, keşke sadece dersle ilgilenebilsem, keşke ailemle biraz daha vakit geçirebilsem…” diyebiliyor. Öğrenme veya derse adapte olmak için en temel noktalardan birisi ise öğrenmeye hazır ve motive bir şekilde o anda olabilmek. Yani diğer ihtiyaçlarımızın karşılanmış olması.
Sınav dönemleri zordur, uzundur belirsizlik içerir. Diğer taraftan bir amaç için çalışmak, çabalamak, sorumluluk almak güçlü hissettirir. Öğrenciler hedefleri doğrultusunda çalışarak bu tempoyla başa çıkabilirler. Başa çıkmakta zorlandığımız bazı durumlar ise;
Ailenin beklentileri.
Çocuğun kendiyle ilgili olumsuz algısı.
Hem ailenin hem de çocuğun şu andaki çalışma durumuna odaklanmak yerine sınav gününe veya sonrasına odaklamak.
Çevremizde karşılaştığımız olumsuz örnekleri referans almak, gibi.
Hayatımızdaki önemli konularda olumsuza odaklanmak yerine güzel olacağını düşünerek yol alırız.
Örneğin iş kuracaksak batma ihtimali varsa bile buna odaklanmayız. Ya da evlilikler boşanma ihtimali üzerine kurulmaz. Öğrenciler sınava çalışırken neden onlara olumsuz sonuçları gösterip kaygı düzeyini arttırırız? Daha çok çalışmasını sağlamak içinse işe yaramıyor, üstelik öğrenci için daha zorlu bir süreç olmasına neden oluyor.
Çocuklarımıza ve öğrencilerimize, kazanamazsan bi sene daha çalışırsın, bu sene oldu oldu seneye sen hiç çalışamazsın, böyle gidersen istediğin sonucu alamayacaksın gibi ifadeler kullanmayalım.
Bunun yerine, onu daha çok motive eden, hayali için çalışmasını destekleyecek ifadeler kullanılabilir. Bazen gerçekten sınav için yeterince çalışmadığını, uğraşmadığını tabii ki fark ettirebilirsiniz.
Bunu yaparken kişiliğine ya da olumsuz geleceğe odaklanmak yerine şimdiki davranışlarında yaptıklarına ve yapmadıklarına dikkat çekebilirsiniz.
Tabii ki en sağlıklısı ise öğrenciye sınav hakkında düşüncelerini, beklentilerini, yapması gerekenleri, kendisinin ifade etmesini sağlamak ve ona zorluk yaşatan ifadelerini, düşüncelerini gözden geçirmek.
Sınava kadarki süreçte, sınava hazır hissetmek (sınava tamamen hazır hissetmeyi kastetmiyorum çünkü “tamamen hazır hissetmek” mükemmelliyetçi bir algıdır) için tamamlanması gereken görevlere, ayrılan sürelerde nelerin yapılıp nelerin neden yapılmadığına bakmamız önemli.
Şu anda sınava makul bir zaman var. Kısa bir tatil sürecini bitirdik ve ikinci döneme adapte oluyoruz.
Zaman zaman çalışma tempomuz bazı sebeplerden dolayı düşebilir. Kendimizi istediğimiz düzeyde görmeyebiliriz. Süreç ise devam ediyor ve bu zamana kadar en iyi şekilde çalışmış olsak bile önümüzdeki zaman dilimini iyi değerlendirmemiz gerçekten önemli. Ya da şimdiye kadar tempoyu hafif tuttuysak şimdi arttırma vakti.
Hedeflerimize ulaşmak için en değerli zaman dilimine girdik Tam da bu zamanlarda bu süreci bırakanlar değil devam edenler başarıyla tamamlayabiliyor. Seneye ne olacağını “seneyeki sen” karar verirsin ama şu andaki “senin” yapması gerekenler var. Gerektiğinde aileden, öğretmenden arkadaşlarımızdan destek istemek doğaldır.
Unutmayalım ki sınavlar hayatımızın tamamı değil, başarmak istediklerimizin bir parçasıdır.

Share
831 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Dürtüsel Davranışın Psikolojisi

    11 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Dürtü, fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içsel gerilim olarak tanımlanır. Kaynağını duygulanımlardan alır. Normal bir davranış olarak görülebileceği gibi ruhsal hastalıkların bir parçası da olabilir. Dürtüsellik günlük hayatta sıkça karşılaştığımız ve çoğunlukla yönettiğimiz bir durumdur. Örneğin hava güzeldir dışarı çıkmak isteriz ve çıkarız. Hava güzeldir ama içerde yapacak işlerimiz vardır, işleri erteleyebilirsek erteleriz erteleyemezsek gün sonu veya hafta sonu dışarıda...
  • GÜZEL HAVALAR – AYDINLIK GÜNLER

    08 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu yıl kış olmadı ve ilkbahar oldukça yumuşak geçti. Şu anda ilkbaharın ortalarında olmamıza rağmen güneş yüzünü gösteriyor. Bahar güneşinin yüzünü göstermesiyle olacak ki güller yeni goncalaşıyor. Yeşillikler ovaları, dağları, bağları, bahçeleri süslemeye başladı. Cahit Sıtkı Tarancı “Bahar hikayesi” adlı şiirinde şöyle diyor. Alıştım her yıl baharı dört gözle beklerim Kulağım o sabahın kuş cıvıltılarında Bahar geldi mi her tasaya benden elveda Ben bütün dallarda açan çiçeklerim. Öyle hesapsız coştuğum olur ki sanırım Mektepten henü...
  • Belediye Meclisi ilk katılımlı toplantısını yaptı

    08 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü Belediye Meclisi tartışmaların ve farklı fikirlerin de olabildiğini gösteren bir toplantıyı geride bıraktı. Vezirköprü Belediye Meclisi salı günü ikinci toplantısını yaptı. İlkinden farklı olarak bu kez Belediye Meclis üyeleri haricinde Basın'da toplantıda yer aldı. Vezirköprü Belediye Meclisi'nin farklı görüşlerden ve partilerden oluşmasının Vezirköprü adına olumlu sonuçlar vereceğini daha önce de defalarca dile getirmiştim. Bundan kasıt farklı görüşlerdekilerin her fikre karşı çıkarak iktidarı çalıştırmamaları değil, Vezirköp...
  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...