logo

03 Şubat 2024

Travmadan Bize Kalanlar


admin
vatandas1959@hotmail.com

Travma başımıza gelen zor durumlar sonucu benlikle bağlantımızın kopması anlamına gelir.
Acı olduğunda ve bunu paylaşacak kimse olmadığında çocuğun bu acıyla başa çıkmak için çok sınırlı kaynakları olduğunda yaptıkları şey kendilerinden kopmaktır.
Acı veren durum yanı başımızdadır ve onunla nasıl başa çıkacağımızı bilemeyiz. Bilemeyiz çünkü travmatik duruma nasıl tepki vereceğimiz çocukluğumuzda bizi yetiştiren çevre ile ilgilidir.
Çocuk olarak onay alabileceğimiz durum neyse ona başvururuz. Bu susmak olabilir, her şey yolunda gibi davranmak olabilir. Şu önemli bir sorudur: Çocukken kendimizi kötü hissettiğimizde kimle konuşurduk?
Travma başımıza gelen şeyler değildir. Başımıza gelen durumlar sonucunda bizde kalanlardır. Yani çocuklar zorlandıkları için travma yaşamazlar, acılarıyla yalnız kaldıklarında travma yaşarlar. Bu nedenle başımıza gelen her olumsuz sonuç travmatik bir durum oluşturmadığı gibi, travmatik bir durumun oluşması için illaki çok büyük olaylar yaşamamız da gerekmez.
Travmayla çocukluk yaşantıları arasında bağ vardır. Çocuk olarak iki temel ihtiyacımız vardır.
Biri bağlanmak ve diğeri de özgünlüktür.
Bağlanma; temas etme, konuşma, ihtiyaçların karşılanması ile gerçekleşirken özgünlük kendi iç sesimizdir. O yüzden bebeğin her ihtiyacını karşıladığınız halde ağlamaya devam ediyorsa orada temas kurma isteği olabilir ve çevreye uyum sağlamak için kendi sesimizi duymadığımızda hayatımız adına kararlar vermek zorlaşır. (Örneğin diğerlerini memnun etmek için daha çok uğraşma)
Çocuk öfkesini gösteremiyosa, üzüntüsünü paylaşamıyorsa bundan çıkaracağı anlam bu duygulardan kopmaktır.
Duygularımızdan koptuğumuzda kendimize yabancılaşırız. Kendimize yabancılaşmak uzun vadeli hedefleri azaltır, günlük aktivitelerden alınan keyfi düşürür.
Bağımlılıklar bu şekilde oluşur. Kısa süreli de olsa kendimizi iyi hissetmek arayışı bundandır. Bağımlı insanların yaşam öykülerine bakıldığında mutlaka travmatize olunan bir durum vardır.
İnsanların acı çekerken acıdan kaçmak istemesi çok insani bir durumdur.
Bağımlılık kötü seçimlerin sonucu demek yerine kısa süreli de olsa iyi hissetme ihtiyacına sebep olan travmaya verilen yanıttır, denilebilir.
Yetişkinlikte karşılaştığımız istenmeyen durumlar; bağımlılıklar, çeşitli psikolojik rahatsızlıklar, yanlış eş, iş, ortam seçimi, hatta bazı bedensel rahatsızlıklar dahi çocukluktan gelen travmatik durumların etkilerini taşıyabilir.
Olayları yeni bir çerçeve ile gördüğümüzde ve içimizdeki kaynakları keşfettiğimizde özgür oluruz. Çünkü birilerinin yaptığı ya da yapmadığı şeylerle hislerimiz değişirse bu bizi kurban durumuna sokar. Özellikle çocukluğu travmatik geçmiş kişiler çocukluğunda alamadığı ilgiyi sevgiyi, bakımı yetişkinliklerinde kendilerini göstermeye çalışmaları kendileriyle teması arttıracaktır.
Burada kendimize yönelmenin yolu da ebeveynlerimizin hayatına bakmaktan ve çocukluğumuzdaki kendimizi anlamaktan geçer. Hayata, ailemize öfkelenme ya da çocukluğumuzdaki karşılanmayanları birinin karşılamasını bekleme çoğu zaman sonuçsuz kalacaktır. (Tabi zaman zaman bunları yapmaya da hakkımız vardır.)
O günlere dönüp baktığımızda özellikle o çocuk halimizle çok iyi mücadele ettiğimizi kabul edebiliriz ve kendimize şefkat göstermenin yolunu bulabiliriz. Travma iyileştirildiğinde travmaya karşı verilen mücadele hayatı dolu dolu yaşamanın enerjisine dönüşür. Yalnız değilsiniz, psikolojik destek alabilirsiniz.

Share
406 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kenevirde başa dönüldü

    30 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Bugün; defalarca ekip ürününü teslim edip parasını alamadığı için  mutsuz olan kenevir üreticisi, beklediği teşvikleri göremediği için mutsuz olduğunu düşündüğümüz sanayicisi ve kenevir başkenti olma hayali de suya düşen mutsuz bir Vezirköprü halkı var... Bahar aylarını gelmesi ve tarlaların yeşillenmeye başlamasıyla birlikte doğanın rengarenk duruşu hemen herkesin içinde bir uyanışı da getirir. Tarım İlçesi olan Vezirköprü'de özellikle son yıllarda ayçiçeği tarlalarında özçekim yapan insanların sayısında artış olduğunu görüyorduk. Bugün ay...
  • Çocukları Hastaneye Götürmenin Psikolojisi

    26 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Hastaneler, yolumuzun düşmesini pek istemesek de iyileştiğimiz yerlerdir. Herkesin hastaneye ihtiyacı oluşabilir, tabii çocuklarımızın da. Çocukların hastane sürecini kolaylaştırmak için dikkat etmemiz gereken en önemli noktaları bu yazıda açıkladım. Bu kolaylaştırmaya çocukları iğneyle, doktorla korkutmayarak başlayabiliriz. Hastaneler iç açıcı yerler tabi ki değiller ama çocukların yanında hastanelerle ilgili olumsuz konuşmalar hastanelerin çocuk tarafından korkutucu algılanmasına neden olur. Ailelerin hastaneye götürdükleri çocuklarını hast...
  • Tarım ve Turizm gelişecek ama..

    23 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Kunduz Yağlı Güreşlerinin Türkiye Yağlı Güreş Ligi'ne girmesiyle de bu yıldan sonra Türkiye'de adını daha fazla duyuracak bir ilçe olmasına rağmen, elindekileri turistik bir markaya dönüştürme kapasitesini bir türlü yakalayamadı. Nihayet tarım ilçesi Vezirköprü'ye İlçe Tarım Binası yapılacak. Daha öncesinde de Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın söz verdiği ve Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'nden de protokol imzalamak için yetki aldığı Vezirköprü İlçe Tarım Müdürlüğü Hizmet Binası yaplacaktı diyebilirisiniz. Ancak, Vezirköpr...
  • Kim Bu Narsistler?

    19 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Hatası karşısında özür dileyemeyen kişilerle ömür mü geçer? Hepimizin sık duyduğu ”narsist” kelimesini bu yazıda a'dan z' ye incelemiş olacağız. Narsistin kelime anlamı “özseverlik” olsa da bu anlam biraz masum kalabilir. Kendimizi sevmek, kendimize değer vermek her insan için önemli bir konudur. Narsistlerde bu durum ise kendilerini sürekli öncelik almak, büyüklenmeci, kibirli bir tutum sergilemek, eleştiriye kapalı olmak gibi kendilerinin iyi yönlerini abartmak kendilerinde olan olumsuzlukları da görmezden gelmeye yöneliktir. Diğerlerini sü...