Son Dakika
Hepimizin bir hikayesi vardır. Kim olduğumuz, kültürel geçmişimiz, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz, umutlarımız beklentilerimiz… Bu hikayeyi bir çanta gibi düşünecek olursak hayatın akışında çantanın içindekiler değişebilir. Hikayemizi kutsal kilitli bir sandık gibi sımsıkı taşırsak hayat amacımızı bu sandığı taşımak olur. Hikayemiz bundan fazlasıdır.
Hayatımızın kalitesini öncelikli belirleyen şey geçmiş veya geleceği fazlaca düşünmek yerine şu andaki eylemlere odaklanmaktır. Bu eylemler bizim, hayat için benimsediğimiz değerlerle bütünleşirse hayatı anlamlandırır.
Psikoterapiye gidenler, acılarını azaltmış olmazlar. Acı hayatımızda daima vardır. Hepimiz hayal kırıklığı yaşarız reddediliriz, hata yaparız ve kayıplar yaşarız. Acıyla olan ilişkimizi değiştirdiğimizde değişim de başlar. Kaçınılmaz bir şekilde bizimle gelen acıyı kabul ederek zengin, anlamlı ve dolu bir yaşam oluştururuz.
Zihnimiz bize dost veya düşman değildir. Bazen bizim için en iyisini düşünen bir dost gibi her söylediğini kabul edebiliriz veya söyledikleri yanlış gelebilir. Bize bir şeyler söylemesine izin veririz.
Bazen zorluklar yaşadığımızda ve bu zorlukların üstesinden gelmekte zorlandığımızda kendimizi sorunlu, arızalı olarak algılayabiliriz. Belki de sadece tıkanmışızdır.
Hayatımızda bazı davranışlar işlevsizdir. Bu davranışlar herhangi bir zorluğa sahip olduğumuzda bizi daha çok sıkıntılı hissettirirler. Dürtüsel veya otomatik olarak yaptığımız davranışlar olabilir. Örneğin, içekapanıklık, fiziksel hareketleri azaltmak, aşırı miktarda uyumak veya TV izlemek, sürekli dert yanmak gibi.
Tüm kaygı bozukluklarının temelinde kaçınma söz konusudur. Ne kadar çok kaçınma gösterirsek psikolojik sıkıntımız da o kadar artar. Örneğin sosyalleşmekten sürekli kaçındığımızda yalnızlaşırız hayatımız küçülür, hayat daha zorlu bir yer haline gelir.
Düşüncemizle ayrışmak düşünceyi, sadece olduğu haliyle görmemizi sağlar. Aklımıza bir düşünce geldiğinde bundan ayrışmak için şunları söyleyebilirsiniz.
-Bir düşünce doğru olabilir veya olmayabilir.
-Fiziksel bir şey değildir, kafamızın içindeki kelimeler ve resimlerdir.
-Ona tutunmamıza veya ondan uzaklaşmamıza gerek yoktur. Gelip gitmesine izin veririz.
-Bir düşünce kesinlikle uymamız gereken bir kural veya bir emir değildir.
-Bir düşünce önemli veya önemsiz olabilir. Dikkatimizi ona ne kadar verdiğimiz bizim seçimimizdir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
26 Nisan 2025 Köşe Yazıları
23 Nisan 2025 Köşe Yazıları
19 Nisan 2025 Köşe Yazıları
12 Nisan 2025 Köşe Yazıları