logo

AİLE ve ÇOCUKLAR


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Her aile çocuğunu sever. Çocuktan sorumlu olduğunun farkındadır. Çocuğuna karşı çeşitli duygular barındırır. Onun, çocuğunun bu dünyada yapabilecekleri için heyecanlıdır.
Aynı zamanda onu korumak kollamak ister. Üzülmesini görmeye dayanamaz. Her çocuk ise üzülmek, öfkelenmek gibi duyguları yaşar. Travmatik olmadığı sürece bu duygularla başa çıkabilir.
Aile yapılarımız düşünme biçimlerimizi, hayata bakış açımızı temellendirir. Bu temeller sürekli bizle gitmeyebilir tabii ama değişim zordur. Çocukluk dönemi bizim anavatanımızdır.
Çoğu zaman oraya bakarız, oradaki ihtiyacı hissederiz. Bu yüzden davranışlarının farkında olan, gerekirse bunları değiştirebilecek ailelere ihtiyacımız vardır.
Bazı aileler o kadar koruyucudurlar ki çocuğun yapması gereken çoğu şeyi kendileri yaparlar. Çocuğun kişisel bakımını, hazırlanmasını, arkadaşlarıyla kavga ettiğinde aralarını, çoğu kez derslerini…
Çocuğun yerine bunları neden siz yapıyorsunuz denildiğinde onu çok seviyorum üzülsün istemiyorum derler.
Çocuk belli bir yaşa gelip bir şeyleri aileden özellikle anneden beklemeyi sürdürdüğünde anne artık çok yorulmuştur ve çocuğa olan sevgisini değişmesini isteyerek göstermeye başlar. Yetişkin olmuş olsa bile, hatta bu zamana kadar alıştığı büyütülmüş tarzı olsa bile, ihtiyaçlarını karşılamayı kendisi öğrenmek zorunda kalır.
Bazı aileler ise o kadar hoşgörülüdürler ki… Çocuğun kendi kendine bir şeyler yapmasını isterler. Kendi seçimlerini, kendi arkadaş ortamlarını, kendi okul seçimlerini…
Çocuklar karar alabilirler tabii ki ama aynı zamanda çocuklar yönlendirilmeye, sınırlar konulmasına, kararlarının sorgulanmasına da ihtiyaç duyarlar. Aslında bu yetişkinler için de böyledir.
Baskıcı aileler çocuğunun en iyisini olmasını isterler. Hep bir beklentileri vardır. Eğer çocuk yeterince iyi değilse bu kötüdür.
Çocukları rekabete sürüklerken kendileri de bir rekabet içindedir. İnsanlar dünyaya birbirlerinden daha iyi olmak için değil kendi sevdiği işlerde, uğraşlarda huzurlu olmak için gelirler. Çoğunlukla bu aileler, çocuk neyi seviyor çok bakmazlar. Çocuk için karar verdikleri şeyin yeterince iyi olup olmamasına bakarlar.
Çocuğuyla orta noktada buluşabilen, bazen buluşamadıklarında çocukla konuşabilen (bu konuşmak meselesi çok basit gibi durur ama çoğu aile hala çocuğuyla etkili iletişim kuramıyor) bazen duruma el atan en önemlisi ise çocuğuna saygı duyan aileler daha az olumsuz içsel konuşması olan, hayata güvenen bireyler yetiştirirler.
Bu ailelerin en önemli özelliği ise çocuğu olduğu gibi kabul ederken gelişimi için onu desteklerler.
Şu bir gerçek ki çocukları eleştirerek, kızarak, suçlayarak onları desteklemezsiniz, kendini sevmeyen biri yaparsınız bazen de ailesini…
Unutmayalım her insan ama özellikle çocuklar sevilmeyi, kendisine değer verilmesini, korunmayı, saygı duyulmayı hak ediyor. Çocuğun ihtiyaç duyduğu bu haklar öğrendiği ve öğretebileceği haklar aynı zamanda.

Share
1146 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yetkililer çalışıyorlar

    17 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir yasası ile özellikle hizmet alanlarının bir kısmı Samsun'a bağlanan Vezirköprü'de (SASKİ haricinde) Samsun Büyükşehir ile ilgili birim bulmak daha doğrusu muhatap bulmak oldukça zor. Vezirköprü'nün Samsun'a bağlı olmasından kaynaklanan hak mahrumiyetlerini değerlendirirken, Büyükşehir Yasası ile birlikte İlçedeki bazı işlemler de Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmeye başlandı. Oysa Büyükşehir olan Samsun'a bağlandığı için Vezirköprü ekonomik olarak birçok avantajı elinden kaçırdı, kaçırıyor. Büyükşehir Yasası ile öze...
  • Yas Sürecinde Yaşadıklarımız

    13 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta hepimiz kayıplar yaşarız. Bu kayıplar sadece ölümle olan kayıplar da olmayabilir. Bir uzvun kaybı, ayrılıklar, yeni bir seçimle eski düzenin kaybı gibi pek çok kayıp olabilir. Ölümle olan kayıplar kendi ölümümüzle de yüzleşmemizi sağlar. Hepimizin bu dünyada sınırlı bir süresi olduğu, bizim de bir gün öleceğimiz gerçektir. Yas süreci parmak izimiz kadar bize özeldir. Kimimiz paylaşmak ister, kimimiz kendi içinde yaşar. Bunun doğrusu yanlışı yoktur. Bu süreçte eşlikçilere ihtiyaç duyarız. Yani bizim ihtiyacımızı karşılayabilecek destek ...
  • Vezirköprü’de kaç kaz var?

    10 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Bu İlçede yapılan "Kaz çevirmesi lezzetinin", Havza ve Kavak'tan farklı olduğunu Vezirköprü'de yiyenler bilirler. Hangisi daha güzel tartışmasına girmeyeceğim ama Vezirköprü'de yapılanın hem daha otantik hem de daha lezzetli olduğu yiyenler tarafından söyleniyor. Vezirköprü ise elindeki değerlere sahip çıkmamaya devam ediyor. Vezirköprü'de turizmin gelişmesi için çalışmaların yetersizliğine defalarca değindik. Turizm açısından bakıldığında elimizdeki değerlerin oldukça fazla olmasına rağmen geliştirememiz anlaşılır değil. İlçenin turizm ü...
  • Seracılık desteklenmeli

    03 Aralık 2025 Köşe Yazıları

    Bir dönem (idarecilerimizin özellikle öne çıkardığı ve desteklettiği için) parlayan ve aynı hızla sönen yatırım araçlarından biri olarak söyleyebileceğimiz seracılık Vezirköprü'de üzerinde durulması gereken konulardan birisidir. Dünyada iklim değişiyor. Küresel ısınma denen ve geçen gün dünyayı biraz daha etkisi altına alan iklim değişikliğinden Türkiye'de etkileniyor. Bu durumun önümüzdeki çok da uzak olmayan yıllar içinde Karadeniz Bölgesi'nin Akdeniz ile eşdeğer hale geleceğini iddia eden bilim insanları var. Burada özellikle kastedilmeye...