logo

ALDATILIYORUZ


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Kendi kendimizi aldatıyoruz. Avutuyoruz diyemiyorum, gerçekten kendimizi aldatıyoruz.
Nasıl mı (?) anlatmaya çalışayım.
– Bir politikacı geliyor, basıyor havayı, “Vezirköprü’ye Çimento Fabrikası kuruyoruz. Yeri falan da hazır, Avdan köyü civarında yapılacak!..”
Bizi bu işe inandırmak ve sevindirmek için de fabrikada çalışacak bin kadar işçi adayına işe girmek için gerekli belgeleri hazırlatılıyor.
Peki sonuçta ne oluyor (?) İnsanlar aldatılıyor ve hayal kırıklığına uğruyor.
– Başka bir aldatma olayı ise şöyle.
Kunduza büyük bir tesis yapılacak, adı “Gençlik Spor Kamp Eğitim Merkezi.”
Hatta o kadar ileri gidiliyor ki, tesisin ihalesi yapılıyor, İhaleyi alan müteahhit işe başlıyor. İş o kadar inandırıcı ki, biz bile bu büyük tesisin yapılacağına inandık ve aldatıldık.
Hatta bana göre çok ilginç, inşaatın malzemeleri Vezirköprü üzerinden mi, yoksa Osmancık’tan mı taşınacak (?) diye tartışma başlıyor.
Biz bu taşımanın Vezirköprü’den yapılmasını böylece ilçe esnafının hem de Vezirköprü kamyoncu esnafının bu işten yararlanmasını savunuyoruz.
Sonuçta kocaman bir aldatılma, gene boşluğa düşüyoruz.
Aldatılma bitti mi (?), hayır devam ediyor.
Kenevir olayı “kenevirin merkezi Vezirköprü olacak, Vezirköprü’ye kenevir işleme tesisi kurulacak.” Peki ne oldu (?) yıllar geçti atılmış bir adım yok. Gene aldatıldık!..
Vezirköprü Cumhuriyet Meydanı’nda bağırdı gene politikacılar. “Vezirköprü’ye tren getireceğiz.” Uzatmaya gerek yok, lafı bile edilmiyor. Unutuldu!
Peki; Vezirköprü-Alaçam yolu ne oldu ( ?) söz vermeyen kalmadı.
Bakanı, Milletvekili, Valisi yani devletin tüm yetkilileri, hatta vali eşleri bile. Yine aldatıldık.
– Uluçay deresi ıslahı başlı kaldı.
– Şimdi gündemde Havza-Vezirköprü, Vezirköprü-Durağan yolu var.
Doğrusu ya, aldatıla aldatıla gözümüz korktu.
Eski devlet hastanesi de unutulanlardan, o güzelim hastane üniversiteye (Yüksekokula) ek bir eğitim yuvası olamaz mı?
Mesela istemeyi bile unuttuğumuz bir fakülte, örneğin hemşirelik yüksekokulu gibi…

Share
197 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...
  • BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez. Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930'lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya. Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır. 1940'lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini h...
  • Vezirköprü’nün bekleyen çok işi var.

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu kadar ilerledikten sonra, altyapısı tamamlanıp, yolları açılıp tahsis sürecine geçtikten sonra Karma OSB'nin yerinin değişmesi kolay olmayacaktır. Üstelik işin adında Vezirköprü varsa, olacak işlerin bile olmadığını görmeye alıştığımız sistemde hiç olmayacaktır. Vezirköprü'nün seçimden sonra normalleşme sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Bu normalleşme umudumuz odur ki, sakinleşme ve alışmayla beraber olmasın. Çünkü Vezirköprü'nün bekleyen çok işi var. İlçenin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Murat Gül'den beklentileri de bu yüzden daha...
  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...