logo

Bayram gelmiş neyime?


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Ramazan Bayramı’nın kısa süren tatilinin ardından her zamanki Bayram kalabalığını arayan Vezirköprü yaz başlarının sakin görüntüsüne doğru yol alıyor.
Çiftçinin tarlaya çekilmesiyle birlikte neredeyse ölü şehir haline gelmesine alıştığımız ilçemizde zaten sönük durumdaki esnaf ekonomisini zor günlerin beklediğini söylemek falcılık olmaz.
Okulların da kapanmasıyla birlikte ilçenin tamamen tatil havasına gireceğini önceki yıllardan biliyoruz.
Bu boşluk Vezirköprü ekonomisinin tarıma ve öğretmenler başta olmak üzere memur maaşlarına bağlı bir durumda olduğunun en büyük göstergesi.
Peki, Vezirköprü gibi gelirinin önemli kısmını oluşturan bir tarım ilçesi için, tarımda kalkınmış olduğu söylenebilir mi?
Tarım için gerekli altyapının bile oluşturulduğunu iddia edebilir miyiz?
Mesela, Yatırım İzleme Başkanlığı’nın Kaymakamlık Lojmanı için ayırdığı bütçe kadar bir bütçe de İlçe Tarım Müdürlüğü’ne ayıramaz mıydı?
Atakum gibi neredeyse çiftçisi olmayan bir ilçedeki personel sayısı kadar Vezirköprü İlçe Tarım Müdürlüğü’ne de memur atanmış olsaydı, buradaki mühendisler, veterinerler sadece dosya hazırlamak gibi üreticinin kırtasiye işini mi yapmak zorunda kalırlardı, yoksa alanda üretimin daha iyi olması için mi çalışırlardı?
Belki unutanlar olmuştur diye hatırlatayım, İlçe Tarım Müdürlüğü yıkıldıktan sonra 3 kaymakam görev yaptı Vezirköprü’de.
Tarım demişken, ilçede bir kıpırdanma olacağını umarak beklediğimiz BESİ OSB’den halen olumlu bir ses çıkmaması da hayra alamet değil gibi.
Komşu ilçelerdeki BESİ OSB’lerin yatırımlarının büyümesi için MERA arazilerinin açıldığını ek tesisler yapılması için kararların alındığını duyarken Vezirköprü’deki MERA arazisinin halen Bakanlık’ta izin kapısının önünde sırasını beklemesini kim nasıl açıklayacak?
Kendi bütçesi için küçük kalacak miktardaki parayı veren Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Vezirköprü’deki BESİ OSB’nin akıbetini sormamasına şaşırmıyorum ama, üyelerinden zar zor parayı toplayarak sadece “Vezirköprü’de bir yatırım olsun” diyerek işin önüne düşmüş olan Esnaf Odası’nın sormamasını, sorsa da muhatap alınarak düzgün cevap verilmemesini anlamıyorum.
Samsun Ticaret Odası’nın çok ilgilenmeyeceğini tahmin edebiliyorum ama, ilçedeki her işten sorumlu olduğunu iddia eden Vezirköprü Belediyesi’ni ve konunun ilk muhatabı olan Ziraat Odası’nın ilgilenmemesini, ilgilenseler bile siyaset ve bürokrasi kanalları arasında kaybolmalarını anlamıyorum.
Siyaset demişken Vezirköprü’de neredeyse sesini unuttuğumuz iktidar partisinin tarım konularında neler yaptıklarını da merak ediyorum. Çünkü ne gazetelerde ne de başka alanlarda hiçbir açıklamalarına rastlamak mümkün değil.
Vezirköprü’de sadece düğün, cenaze, mevlit gibi etkinliklere katılmak bugün oy kazandırıyor gibi görünebilir ama yarın ilçede ‘geçinemiyoruz’ sesleri çoğaldığında aynı etkiyi gösterir mi?
Ben emin değilim.

Share
393 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İlçenin yazılı tarihinde 65 yılı geride bıraktık..

    22 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Yıllardır tek derdi Vezirköprü olan VATANDAŞ Gazetesi'nin yayın politikası; sadece olanı bildiği ve gördüğü üzerinden başta ilçe haberlerini okuyucusuna aktarmak ve gelecek nesillerle de oldukça iyi bir arşiv bırakabilmektir.Yıllardır tek derdi Vezirköprü olan VATANDAŞ Gazetesi'nin yayın politikası; sadece olanı bildiği ve gördüğü üzerinden başta ilçe haberlerini okuyucusuna aktarmak ve gelecek nesillerle de oldukça iyi bir arşiv bırakabilmektir. Vatandaş Gazetesi'nin 65 yılı geride bıraktığı bu hafta okuyucularımıza 4523 sayıyla ulaşan bir ...
  • Kendi iç sesimize inanmayı ne zaman bırakırız?

    18 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    İç sesimiz bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veren, bunu bize iyi şekilde hizmet etmek için yapan adeta bir yöneticidir. Tabii bir de dış sesler var. Ailemizin sesi, toplumun sesi, bazı kurallar veya değişen durumlar. İç ses sadece o insana özgüdür ve her insanın iç sesi kendine farklı şeyler söyler. Örneğin “Doydum, artık yememe gerek yok, o kişiyle aynı ortamda bulunmak istemiyorum” gibi. Çoğu köklü davranışın temelleri çocuklukta atıldığı gibi iç sese inanmak da çocukluk yaşantımızda oluşur. Çocuk onu yetiştirene muhtaçtır ...
  • Korkmayalım, hazır olalım..

    15 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü önümüzdeki yıllarda gelişecektir. Bu kadar zamandır ekilen tohumların artık çiçek açma vakti geldi. Vezirköprü, bu gelişimle birlikte de değişecektir. Vezirköprü'de oldukça güzel işler oluyor aslında. Özellikle kalabalık öğrenci nüfusuyla okulların çeşitli alanlardaki başarıları, Samsun merkezden uzak olduğu için kendi başına sorunların üstünden gelme zorunluluğu gibi itici güçleri olan Vezirköprü'de hemen her gün bir başarı hikâyesi duyuyoruz. Vezirköprü'de Şahinkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Vatandaş Gazetesi'nin...
  • Anne Babamızın Anne Babalığını Yapmak

    11 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Her aile için çocuk farklı anlamlarla dünyaya gelir. Kimi aile için bir neşe kaynağı, kimi aile için bir insan yetiştirmek, kimi aile için kalabalıklaşmak, kimi aile için yaşlılığında en yakınından birinin olması gibi. Tüm bunlar doğru ya da yanlış değil, kabul edilebilir durumlardır. Genel duruma bakıldığında ise -belki şu an çok fazla olmasa bile yakın zamanda bir tarım ülkesi olduğumuzdan olsa gerek- çocuğun dünyaya geliş amacı çoğunlukla işlere yardımcı olmak, ailenin sürecini kolaylaştırmak, kalabalık olmak olarak görüldü. Bu durum geçmişt...