logo

BİR ADAM İŞTE !..


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Okurlarıma uzun bir ayrılıktan sonra yeniden merhaba:
Okurlarımlarımdan ve rahmetli Vefai abiden özür dileyerek bu yazımda Vezirköprü sorunlarından bahsetmeyeceğim.
Kendisini Dünya ve Türkiye sorunlarına yoran bir aydın dostumun bir paylaşımını ben de okurlarımla paylaşacağım.
Şöyle diyor değerli dostum :

Japonlar ne Hıristiyan ne Musevi, ne de Müslümandır , ne peygamberleri , ne de kutsal kitapları var ama, inandıkları insani değerler ile bütün Dünya ‘ ya ders verdiler.
Demek ki insan olmak başka bir şey son tsunami faciasından sonra Japonlardan öğrenilmesi gereken 10 temel ilke :
1- AĞIRBAŞLILIK : hiçbir dövünmeye ya da aşırı hareketlerle ızdırap ifade etme görüntüsü yok, üzüntünün kendisi yüceltildi.
2- ONUR : Su ve yiyecek kuyruklarındaki disiplin : Hiçbir kaba söz ya da sert el , kol hareketi yok. Sakinlikleri övgüye değer.
3- YETENEK : Örneğin, inanılmaz mimarileri . Binalar sallandı ama yıkılmadı.
4- ERDEM : İnsanlar sadece o anda gereksinimleri olanları aldılar. Herkes bir şeyler olabilsin diye.
5- DÜZEN : Hiçbir dükkanda yağmalama yok . Korna çalmak,sollamak yok, sadece anlayışları tavırları var.
6- ÖZVERİ : Elli çalışanı deniz suyu pompalamak için nükleer reaktörlerin içinde kaldı. Bunların yaptıklarının karşılığı nasıl ödenebilir?
7- DUYARLILIK : Lokantalar fiyatlarında indirim yaptı.Korunmayan bir bankamatiğe hiç kimse saldırmadı . Güçlüler zayıflara baktı.
8- EĞİTİM : Yaşlılar ve çocuklar dahil herkes ne yapacağını tam olarak biliyordu. Aynen de yaptılar.
9- MEDYA : Bültenlerde kendilerini mükemmel bir şekilde dizginlediler.
10- VİCDAN : Bir mağazada elektrikler kesildiğinde insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflara koydular ve sessiz bir şekilde çıktılar. Ülkeleri dev bir felakete uğramış durumdaki Japon vatandaşlarından Dünya ‘ nın alacağı çok ders var.
Bir parkta oturup aydın dostumun bu manifestunu düşünürken yanımdaki masaya bir adam oturdu.
Adam kendi kendine konuşuyordu. Anladığım kadarıyla kafasında benim gibi ses var. Garson geldi. Adamı masadan kaldırmak istedi.
Müdahale ettim. Adamı kendi masama aldım. Çay ikram ettim. Adam konuşmaya devam ediyordu. “ Hırsızın , soysuzun karşısında ceket düğmelerler , deli diye beni kovarlar.
İmam vaiz veriyor. Sen doğmadan binlerce yıl önce , hatta galubeladan önce Allah cc. Ne kadar yaşayacağımızı , başımıza neler geleceğini alnımıza yazmış .” diyor.
Sen ne yaparsan yap ‘ yazın ‘ değişmez diyor, iyide Allah cc. Kur’anda “ aklınızı kullanın .” diyor . Aklımızı kullanmayacaksak mal gibi yaşayacaksak , o bir dünyda Allah cc. bize ne soracak ? .. !..
“ Yoksulu , yetimi itip kakacaksın, ondan sonra da koşa koşa camiye gideceksin , hacca gidip temizleneceksin .“
Ne demek istedi bilmiyorum ama “ okyanusun en derin yeri 14 bin kilometre “ deyip ikram ettiğim üçüncü çayı da içti.
Anlattı , anlattı, anlattı, “ seni yordum.” dedi . Akıllıların açık bırakıp gittiği şeker kutularını ‘içine kuş pisler’ diyerek kapattı.
Sen kimsin (?..) tanışalım dedim. ‘boşver bir adam işte ‘ deyip gitti !..

Share
513 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kent Konseyi

    19 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Kent konseyleri, yerel demokrasinin geliştirilmesinde bir adım olarak görülse de, Vezirköprü'de yerel demokrasi bağlamında bekleneni vermekten uzak olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Bazen iyi kanunlar da çıkar ama uygulanmaları oldukça zaman alır, ya da kadük kalır. Kent Konseyi de 2005 yılından bu yana Belediye Kanunu'nda olan bir uygulama aslında. İlk çıktığı zamanlarda (hatırlayanlar vardır) demokrasi adına önemli yer edineceği düşünülmüş, belediyelere halkın taleplerinin iletilebilmesi için bir aracılık kurulacağı, yerel demokrasinin gel...
  • Duygusal İlişkiler

    15 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İlişkilerin çoğu insanlar birbirini artık sevmedikleri için değil, birbirlerine uyum sağlamakta zorlandıklarından bitiyor. Çünkü bir ilişkiyi sürdürmek demek, ilişkiyi öncelik almayı gerektiriyor. Bunun yanında hayatın diğer alanlarını da (aile, çalışmak, arkadaşlık ilişkileri vs) gözetmeyi içeriyor. Böyle olmadığı durumlarda çiftler birbirlerinden ya uzaklaşmaya başlıyorlar ya da birbirlerinden sıkılıyorlar. Haliyle ilişkiyi sürdürmek de zorlaşıyor. Çiftler birbirlerine ilk tanıştıkları zamandaki hisleriyle kalmıyor. Çoğunlukla ilk zamanlarda...
  • Göç Vezirköprü’nün kaderi mi?

    12 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Tarım ilçesi olarak geçen Vezirköprü'de tarımdan istediğini alamayan ya da inşaattaki gelirin yüksekliğinin yanında tarımın gelirini beğenmeyen birçok gencimizin başta inşaat olmak üzere göç ettiğine bir süre sonra da önemli kısmının ailesini de götürdüğüne şahitlik ettik. Vezirköprü nüfusu her geçen yıl azalmaya devam ediyor. Genel olarak vatandaşlar bu nüfus azalışını göçe bağlayarak Vezirköprü'de göçün durdurulması gerektiğini söylüyorlar. (Göçün iyi olduğunu iddia edenler de var.) Türkiye büyüyor aynı şekilde nüfusu da artıyor. Samsun ...
  • İçe kapanık çocuğuma nasıl yardım edebilirim?

    08 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İçe kapanıkla içe dönük ayrımını yaparak başlayabiliriz. İçe kapanık çocuklar sosyal ortamlarda sürekli olarak kaygı yaşayabilirler. İçe dönüklük ise bir kişilik özelliğidir. İçe dönükler sosyalleşmeyi tercihen istemezler, içe kapanıklar ise sosyal çevrede zorlanırlar. Aileler çocuklarının doğal olarak içe kapanık olmasından endişe duyarlar. Ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Çocuğa nasıl davranması gerektiğiyle ilgili bol bol nasihatte bulunurlar. Çocuk kendini ifade etmekte zaten zorlandığından ailenin ondan beklentisi de bir performans kaygıs...