Son Dakika
Yeni hükümetten ve Devlet planlamadan beklediğimiz; Yatırımların Büyükşehirlerde Toplanmasını Önleyiniz!.. 18 Haziran 1972 Pazar
25 Köykent Projesine 430 milyon dolar… Vezirköprü İkinci Bölümün İlk Sırasında 16 Haziran 2002 Pazar
Samsun Milletvekili Hüseyin Özalp Fabrika sorunumuzu Meclise getirdi: “Orman Bakanlığı Vezirköprü Fabrika Projesine Sahip Çıkmıyor” 11 Haziran 1972 Pazar
Vezirköprü bu sefer bari uyumamalı: 200 Meslek Okulu; Yüksekokul Oluyor!.. 9 Haziran 2002 Pazar
Seyirciler, oyları ile A.Narlı’yı birinci seçtiler Halk Oyunları Birincisine Jüri: Yukarı Narlıyı Seçti 4 Haziran 1972 Pazar
Samsun’a gelen Turizm Bakanı Taşar, Lâdik Akdağ’ın turizme açılacağını söyledi…Akdağ, Bakanlar Kurulunda… 2 Haziran 2002 Pazar
Nasrettin Hoca ile Timur (Nam-ı diğer Aksak Timur) aynı dönemde yaşamışlar. Aksak Timur, Nasrettin Hoca’nın bölgesine bir dişi fil saldırır.
“Fil o bölgede serbestçe dolaşsın, özgürce yaşamını sürdürsün” emri verilir.
Aradan zaman geçer fil, çevre köylerden bahçeleri, bağları, ormanları tarumar eder.
Durumdan zarar gördükleri için rahatsız olan köylüler, toplanarak Nasrettin Hoca’ya giderler.” Önümüze düş, Timur’a gidelim, bu fili bölgemizden alsın” derler.
Hoca, köylüleri peşine takar, birlikte Timur’un sarayına doğru yola çıkarlar.
Sarayın kapısından girecekleri zaman hoca etrafına bir bakar ki, köylülerden yanında kimse kalmamıştır. Hoca, şaşkınlık içinde yalnız başına Timur’un huzurunda kalır.
Timur: Buyur Hoca, ne istersin?
Hoca: Pratik zekası ile hemen kendini yalnız bırakan köylülerden intikam almak amacıyla Timur’a istediğini söyler.
Haşmetlim; “Bizim bölgeye bir dişi fil göndermişsin hayvan yalnız, yalnızlıktan sağa-sola saldırıyor. Ne olur yanına bir de erkek fil gönder. Hem ürer, çoğalır hem de hayvan yalnızlıktan kurtulur” der.
Bu girişi niye yaptım?
Geçenlerde iki hasta çocuğu ile yalnız yaşayan bir kadın ağlıyor. Sordum kendisine; Niye ağlıyorsun?
“Benim iki çocuğum var. İkisi de hasta. Sık sık hastalandıkları için hastaneye götürmek zorundayım. Dün gece çocuğumun biri aniden hastalandı. Yardım edecek, hastaneye götürecek kimsem yoktu. Taksi çağırdım, hastaneye gidiş geliş 70 lira ödedim. Zaten yüz liram vardı. Benim halim ne olacak?” diyordu.
Şimdi duyumlarımıza göre belediye hizmet binası da şehrin gene dışına yapılacakmış, çok güzel. Halkın ihtiyaç duyacağı, gitmek zorunda olduğu hangi kurum varsa nüfustur, tapudur, mal müdürlüğüdür hatta kahveleri, lokantaları, kasapları bile Havza yoluna taşıyalım!…
Böylece ilçenin içini tam boşaltalım ki, merkezde halk nefes alsın. Doğrusu bu değil mi?
Hastane oraya yapılırken tek başıma olağanüstü uğraş verdim. Bu ilçenin yoksul halkı hastaneye ulaşmakta çok zorluk çeker dedim. Kimseden destek alamadım.
Boşalsın ilçenin içi, taşınsın kurum ve kuruluşlar Havza yoluna, belki gelecekte Havza’ya bağlanırız!
Eski mahallelerde dünya kadar konut yapılacak yerler metruk halde dururken ha bire Havza yoluna imar-inşaat verilmesi de çok iyi.
Kısaca dönelim Nasrettin Hoca’ya;
Bir dişi fil yetmez, bir de erkek fil lazım.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
22 Haziran 2022 Köşe Yazıları
22 Haziran 2022 Köşe Yazıları
22 Haziran 2022 Köşe Yazıları
15 Haziran 2022 Köşe Yazıları