logo

ÇAĞRI!


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Dört gün sonra halk sandık başına gidiyor. Sandık başına gitme kimine göre seçim, kimine göre halk oylaması.
Bana göre de halk oylaması. Neden?
Bilindiği gibi demokrasilerde halk, belli bir süre için yöneticilerini özgür iradesi ile seçer. Seçilenler kendilerine yasalarla verilen süre içinde, yine gücünü anayasa ve yasaları ele alarak ülkeyi yönetirler.
Peki, bizdeki durum böyle mi?
Hayır tam tersi.
Parlamento etkisizleştirilmiş. Seçtiğimiz milletvekilleri bakan olamıyor. Milletvekilleri hiçbir icra organında görev alamıyor. Ülkeyi tek adamın atadığı bakan unvanını taşıyan ve kendilerinin sadece atamalarını yapan tek adama karşı sorumlu olan kamu görevlileri yönetiyor ülkeyi.
Kısaca bizi yönetenlerin ne kendilerini seçen halka karşı ne de bizim seçtiğimiz milletvekillerine karşı sorumlulukları yok!
O zaman soralım kendimize, kardeşim biz neyi seçiyoruz, kimden hizmet bekliyoruz?
İşte onun için diyorum ki; Pazar günü seçim için değil “REJİM” oylaması için sandığa gideceğiz.
Yani önce tek adam yönetim sistemini değiştireceğiz. Saraydan kurtulup 100 yıl öncesi gibi saray saltanatına son vereceğiz.
Bu pazar yapılacak oylamanın bir parti, bir iktidar seçimi olmadığı, yeniden demokrasiye geçme seçimi olduğunun bilincinde olmalıyız.
İyi düşünelim. Fırsatlar bir kaçarsa kolay kolay o fırsatlar ele geçmeyebilir. Son pişmanlık para etmez!
Halkın yeniden yönetime geçmesi, egemenliğini eline alması için millet ittifakının adayı Kemal KILIÇDAROĞLU’na evet diyelim.
Demokrasiye geçtikten sonra istediğiniz partiye istediğiniz adaya özgürce oy verin.
İyi düşün arkadaş!
Adalet için, özgürlük için, demokrasi için ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için…
Ne diyor büyük usta!

KABAHATİN ÇOĞU SENİN, CANIM KARDEŞİM

Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

Gerçekten kabahatin büyüğü bizde be kardeşim.

Share
1756 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...
  • Psikolojik İlk Yardım Sunabilmek

    26 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?” Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamam...
  • Kentsel Dönüşüm İlçe için şart..

    18 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Kentsel Dönüşüm çalışmasının Tikenli Mahallesi'nden de önce Mehmet Paşa Mahallesi'nde özellikle Kale İçi'nde yapılması gerekir. Bu sayede Belediye'nin arkasındaki atıl olan alanın hem düzeltilmesi hem de çarşı dediğimiz alanın bölgede büyümesi sağlanabilir. Vezirköprü'nün önemli problemlerinden birisi de ÇARŞI'nın küçük gelmesi. Eski alışkanlıkların devam ettiği alışverişlerde yeni bir ticaret kültürü üretilemeyen küçük yerleşim yerlerinde olduğu gibi Vezirköprü'de de çarşı olarak bilinen alan aslında küçük bir alanı kapsıyor. Bu çarşı bi...
  • Çocuğum Beni Çileden Çıkarıyor, Dövmemek İçin Kendimi Zor Tutuyorum

    14 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Bazen çocuğunuza o kadar sinirlenebilirsiniz ki şöyle bi güzel pataklamayı aklınızdan geçirebilirsiniz. Sakın! Çocuğunuza biri el kaldırsa onun kapısına dayanırsınız. Şiddet çözüm sunmaz ve öğreticiliği yoktur, pişmanlık doğurur. Öfkeyi sakinleştirmenin farklı birçok yolu vardır. Çocukları dövmeden de durumu kontrol etmeniz mümkün. Öbür türlü çocuğunuz özgüveni kırılmış, bedeni zarar görmüş korkak veya hırçın bir çocuğa dönüşür. Çocuğumuz için yapabileceğimiz en iyiyi yapmaya çalışırız ve çocuğumuzun da bizim mücadelemizi görmesini, bizim için...