logo

Cami ve Cemaatin Önemi


Hüseyin Şengün
huseyinsengun55@hotmail.com

Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;

Camiler; Günde beş kez okunan ezanlarla ilahi çağrının yapıldığı yerlerdir. İnsanlar bu çağrıyla tevhide, namaza, kurtuluşa, huzura ve manen dirilişe davet edilirler.
Değerli Müminler! Kalplerimize nur, gönüllerimize huzur ve mutluluk bahşeden yüce dinimiz İslam; Müminler arasında sevgi, saygı, kardeşlik ve dayanışma bilincinin gelişmesi için evrensel prensipler getirmiş, bu konuda çeşitli müesseselerin oluşturulmasını öngörmüştür. Bu müesseselerin başında da camiler gelmektedir.
Sevgili Peygamberimiz!’in Hicreti esnasında daha Medine’ye varmadan Kuba Mescidini, Medine’ye ulaşınca da ilk iş olarak da Mescid-i Nebevi’yi bizzat çalışarak ve teşvik ederek inşa etmeleri, dinimizde cami ve cemaate verilen önemi ortaya koymaktadır.
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz hutbemin başında okuduğum tevbe süresinin 18. ayetinde; ‘Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.
İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur’ buyurarak ihtiyaç olması halinde; Müminleri Cami ve Mescitleri inşa etmeye ve onarmaya teşvik etmiştir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)’de Mescitler, Allah’a en sevimli olan mekânlardır hadis-i şerifleriyle Cami ve mescitlerin önemine dikkatlerimizi çekmiştir.
Camiler; Günde beş kez okunan ezanlarla ilahi çağrının yapıldığı yerlerdir. İnsanlar bu çağrıyla tevhide, namaza, kurtuluşa, huzura ve manen dirilişe davet edilirler.
Şüphesiz insanları manen diri tutacak, gönüllere huzur ve mutluluk bahşedecek yegâne reçete, Allah ve Resulünün hayat yüklü mesajlarında mevcuttur.
Günde beş defa ezan sesine kulak vererek camilere koşup kulluk görevlerini yerine getiren müminler; her namaza duruşlarında Allah’ın huzurunda bulunmanın manevi zevkine ererler.
Değerli Müminler!
Kürsülerinden yapılan vaazlar ve minberlerinden okunan hutbelerle camiler; edep, terbiye, sevgi, saygı, hak ve hukuk anlayışının kazandırıldığı ilim ve irfan ocaklarıdır.
Camilerden aldığımız hikmet ve bilgilerle, kulaklarımıza ve gönüllerimize fısıldanan ilahi mesajlarla hırsı, kin, hased-gıybet, iftira gibi her türlü kötü duygu ve düşüncelerden arınmayı; israf, haksızlık, içki, kumar, fuhuş gibi haram günahlardan uzak kalmayı öğrenir; Böylece Rabbimizin sevdiği ve razı olduğu müminlerden oluruz. Camiler, bulundukları yörenin sosyal hizmet ve ilişkilerinde, devamlı ışıldayan ve çevresini aydınlatan birer kandil gibidirler. Camilerde toplanan müminler; Allah’ın huzurunda birlikte kıyama durur, secdelere kapanır ve gerçek kardeşlik duygusunun tadına varırlar.
Camilerden çıkışlarında da birbirleriyle görüşür, sevinçlerini paylaşır, dertlerine ortak olur ve problemlerine karşılıklı olarak çözüm bulmaya çalışırlar.
Aziz Müminler!
Sevgili Peygamberimiz, müminleri daima cemaat olmaya teşvik etmiş, hatta mazeretsiz olarak cemaate gelmeyenleri kınamıştır.
Cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan daha faziletli olduğunu ifade etmiş, evinde abdest alarak Allah’ın farz kıldığı namazlardan birini eda etmek için mescide giden kimsenin attığı her adımın günahlarının silinmesine ve derecesinin yükselmesine vesile olacağını belirtmiştir.
Ecdadımız, işte bu inançla camiler inşa etmiş, namazlarını da cemaatle kılmaya özen göstermişlerdir. Zira camilerin ziyneti, cemaattir.
Camilere cemaat olmak, yüce yaratana misafir olmaktır. Öyleyse, camilerin ortak kalbimiz olduğunu, oralarda hayat varsa, bizlerde de hayat olacağını bilelim.
Bunalan, sıkılan, umutsuzluğa kapılan gönüllerimizin, ruhlarımızın, camilerin manevi havasıyla bir dinamizm ve canlılık kazanacağını unutmayalım.
Bu itibarla camilerimizin maddi ve manevi anlamda imarına gayret edelim.

Share
2599 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...
  • Psikolojik İlk Yardım Sunabilmek

    26 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?” Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamam...
  • Kentsel Dönüşüm İlçe için şart..

    18 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Kentsel Dönüşüm çalışmasının Tikenli Mahallesi'nden de önce Mehmet Paşa Mahallesi'nde özellikle Kale İçi'nde yapılması gerekir. Bu sayede Belediye'nin arkasındaki atıl olan alanın hem düzeltilmesi hem de çarşı dediğimiz alanın bölgede büyümesi sağlanabilir. Vezirköprü'nün önemli problemlerinden birisi de ÇARŞI'nın küçük gelmesi. Eski alışkanlıkların devam ettiği alışverişlerde yeni bir ticaret kültürü üretilemeyen küçük yerleşim yerlerinde olduğu gibi Vezirköprü'de de çarşı olarak bilinen alan aslında küçük bir alanı kapsıyor. Bu çarşı bi...
  • Çocuğum Beni Çileden Çıkarıyor, Dövmemek İçin Kendimi Zor Tutuyorum

    14 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Bazen çocuğunuza o kadar sinirlenebilirsiniz ki şöyle bi güzel pataklamayı aklınızdan geçirebilirsiniz. Sakın! Çocuğunuza biri el kaldırsa onun kapısına dayanırsınız. Şiddet çözüm sunmaz ve öğreticiliği yoktur, pişmanlık doğurur. Öfkeyi sakinleştirmenin farklı birçok yolu vardır. Çocukları dövmeden de durumu kontrol etmeniz mümkün. Öbür türlü çocuğunuz özgüveni kırılmış, bedeni zarar görmüş korkak veya hırçın bir çocuğa dönüşür. Çocuğumuz için yapabileceğimiz en iyiyi yapmaya çalışırız ve çocuğumuzun da bizim mücadelemizi görmesini, bizim için...