Öncelikle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. Yılını kutlarım. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi de saygıyla anıyorum.
Vezirköprü’ye gelecek olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, günler öncesinden ilçede bir hareketlilik yaratmayı başardı.
Özellikle önümüzdeki iki yıl içerisinde yapılacak seçimler, adaylar ve kimlerin kazanıp kaybedecekleri, kimlerin hangi saflarda yer alacakları kazanı da kaynamaya başlıyor.
Vezirköprü Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı seçimlerine uzun zamandır hazırlandığını saklamayan en ciddi adaylardan olan Ferruh Cebeci, organ seçimleri ilanıyla birlikte seçim atmosferine girerek çalışmalarını hızlandırmaya başladı.
Vezirköprü’de mevcut başkan Kadri Fişekci’nin yeniden aday olmasına kesin gözüyle bakılırken, üçüncü bir aday için çalışmaların sürdüğü de neredeyse sır değil.
Bu konuya bundan sonraki haftalarda daha fazla değiniriz zaten.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Vezirköprü ziyaretine (daha doğrusu Vezirköprü’nün de içinde bulunduğu programına) dönersek, ilçede genel kanının ziyaret üzerine olumlu fikre sahip olduğudur.
Çok az sayıda karşıt partizanlıkla hareket eden olduğu gibi, Kılıçdaroğlu’ndan (iktidardaymış gibi) isteyeceklerini hazırlayan bir kitle de var.
Biz de bu listeye Vezirköprü’nün beklentilerini ekleyelim. Belki duyan ve gereğini yapan olur:
Vezirköprü yıllarca Kalkınmada Öncelikli İlçeler arasında yer alamadı. Daha doğrusu Samsun’a bağlı olmanın cezasını çekti. Samsun da Vezirköprü’ye hep en uzaktaki üvey evlat muamelesini bırakmayınca yanı başındaki 3 Organize Sanayi Bölgesi, havaalanı gibi kalkınmada etkisiz (!) argümanlara sahip Merzifon Kalkınmamış, Vezirköprü Kalkınmış sayıldı.
Sağlık sistemi bile Merzifon’u doğu hizmeti olarak görürken, Vezirköprü taşıma doktor sistemiyle yol almaya çalışmasını sürdürdü.
Sağlık personeli eksikti de, emniyet, nüfus, tapu, öğretmen, ilçe tarım personeli tamam mı?
Sayın Kılıçdaroğlu başta, Vezirköprü’ye gelenler (ne taraftan gelirlerse gelsinler) geçtikleri yolu beğenip, “bu yüzyıla yakışan yol budur” diyebilirler mi acaba?
Belki Ticaret Odası başta olmak üzere, neden Vezirköprü’nün OSB’lerinin olmadığını, küçük sanayisinin bile yenilenemediğini anlatırlar.
Ancak Vezirköprü’nün her dairesinde yaşanan personel eksiğini, yıllardır otopark bile yapılamayan İlçe Tarım Müdürlüğü’nün arazisini, söz verildiği halde sadece Vezirköprü’de gelişemeyen keneviri, genel tarım politikalarındaki sıkıntıları Ziraat Odası Başkanı anlatır.
Güzelim doğası sağa sola serpiştirilen beton parçalarıyla mahvedilen, gören kimsenin anlam veremediği Kunduz Kamp Eğitim Merkezi gibi bir yarım kalan ucubenin ne durumda olduğunu anlatan kimse olur mu?
Vezirköprü’nün Havza’daki tren yoluna bağlanması için olumlu raporu da olduğu halde gelişme kaydedilememesini anlatan kimse olur mu?
Tüm bu yaşadıkları nedeniyle Vezirköprü’nün her gün göç verdiğini, gurbette yaşanan iş kazaları nedeniyle sık sık bir evladını kaybettiğini, nüfusunun hızla azaldığını ve terk edildiğini anlatan kimse olur mu? Bilemiyorum.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
27 Kasım 2024 Köşe Yazıları
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları