Son Dakika
Ülke olarak bir türlü felah bulmuyoruz. Bir kaç yıl ülkemizde ve ülkemiz çevresinde olup bitenlere bakınca insan ister istemez moral bozukluğuna ve hayal kırıklığına uğruyor.
Güneydoğuda yıllardır süren PKK ile mücadele başlı başına ülkemizin büyük bir sorunu olmaya devam ediyor.
Suriye’deki iç savaşın yok yere ülkemizin sorunu haline getirilmesi ve Suriye’ye üç büyük hareket düzenlenmesi.
Bunlarla ilgili olarak ABD, Rusya, Mısır ve İran’la yaşanan sorunlarımız.
Yunanistan’la 18 adalar sorunumuz ve gelen Kıbrıs sorunumuz.
En son Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş konumu doğrudan Türkiye’yi ilgilendiren konular.
Son olarak güneydoğuda 7 şehit verdiğimiz uçak kazası.
Tüm bunların yanında bir doğa olayı olan depremler ve sel felaketleri.
Siyaseti geren çoklu baro yasası, işçilerin kıdem tazminatı, 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan paraların durumu ve FETÖ tartışmaları ile karartılan TV ekranları ve tutuklu basın mensupları.
Vezirköprü gündemindeki trafik düzenlemesi, her yağmurdan sonra bulanık akan Vezirköprü içme suyu.
Tamir edilip yakılan, tekrar yanan ve tekrar yeniden yapılan Taşhan’ın üç yıl sonra Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından açılışı yapılırken konuşmanın yankıları.
Bir türlü tamamlanıp açılışı yapılamayan, Mustafa DEMİR’in rezaleti olan yeni hastanenin bir türlü açılamayışı.
Yarım kalan yatırımlar; mesela kışın yüzme havuzuna dönüşen Gençlik Eğitim ve Kamp Merkezi yapılacak mı(?…) soru işaretleri.
Havza-Vezirköprü yolu gerçekten yapılacak mı?
Vezirköprü-Durağan yolunu artık ters yazacağız, yani Vezirköprü-Durağan değil,
Durağan-Vezirköprü yolu olarak yazacağız.
Neden böyle yazıyorsunuz (?…) diye sorarsanız, Durağan-Vezirköprü yolu olarak yazarsak belki Boyabat’ta çalışkan milletvekili Sayın Nazım MAVİŞ ve Boyabat’lı İçişleri Bakan Yardımcısı yola sahip çıkar diye umuyorum.
Biz, Durağan-Vezirköprü yolunun büyük paralar harcanarak otoban olmasını beklemiyoruz.
Basit virajlar, bazı alt yapılar yapılarak biraz ıslah edilmesi ve yola uçma tehlikesi bulunan bazı kayaların yarattığı tehlikelerin asgari ölçülere indirilmesi bile büyük bir rahatlık ve güven sağlayacaktır.
Yoksa bu yoksulluk döneminde bu yola devletin iki-üç milyar gibi bir para aktaramayacağını kabul ediyoruz.
Ayrıca harcama bir yıllık bütçeden de yapılacak değil, en az beş-altı yıllık bir zamana yayılacaktır. Beş-altı yıllık sürede de iki-üç milyar harcanamaz mı?…
Hülasa işler karışık ve hepsinde soru işareti…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Ekim 2024 Köşe Yazıları
28 Eylül 2024 Köşe Yazıları
25 Eylül 2024 Köşe Yazıları
21 Eylül 2024 Köşe Yazıları