logo

İŞSİZLİK – ÜRETİMSİZLİK – SEFALET…


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Ülkemizde tarımdan eğitime plansız, tesadüfe bağlı, rastgele ilkel bir uygulama sürdürülüyor.
Bu eğitimde böyle, üretimde böyle sanayide ve turizmde de böyle.
Hollanda devletinin Konya ovası kadar tarım alanına sahip olduğu herkes tarafından bilinir. Ama gelin görün ki Hollanda tüm dünyaya her türlü tarım ürünü satar.
Türkiye bir tarım ülkesi olduğu halde burada saymayı gerekli görmediğim tüm tarım ürünlerini (özellikle) son yıllarda yurt dışından alıyor.
Peki; bu durum gülünç değil mi? Sizce de normal mi?
Köy enstitüleri kapatılmasaydı o eğitim sistemi geliştirilerek devam etseydi, eğitimde herkese mesleğini sevdiren, üretime yönelik mesleki eğitim sürdürülseydi bugünkü köyden kente göç yaşanır mıydı?…
Lazım olduğu kadar öğretmen, lazım olduğu kadar imam okulu, gerekli olduğu kadar hukuk mezunu verecek öğrenci yetiştirilseydi, bugün bu kadar işsiz üniversiteli sokaklarda dolaşır mıydı? Kendi alanı dışında iş arar mıydı?
Ziraat fakültesi, veterinerlik fakültesi, ilahiyat fakültesi mezunları kendi alanı dışında iş arıyor ya da kendi alanı dışında işlerde çalışıyor.
Devlet tamamen üretimin dışına çıkmış, hiçbir iş yapmaz hale gelmiş, akşam sabah televizyonlarda kavga yapmayı yönetim biçimi haline getirmiş, halkı kaderi ile baş başa bırakmıştır.
Uygulanan sistem ülkenin topyekûn kalkınmasına değil, ülke kaynaklarının bir avuç zümre tarafından sömürülmesine yaramaktadır.
Bu durumdan kurtulmak için devleti yönetimine talip olanlar, Devletin yeniden üretime döndürüleceğini, özelleştirilen tüm üretim kurum ve kuruluşlarını, et-balık kurumundan devlet üretme çiftliklerine, çimento fabrikalarından şeker fabrikalarına, petkim’den, demir çelik fabrikalarına, türk telekoma kadar tüm kurumları devletleştirmeyi vaat etmeli ve gereğini yapacağına toplumu inandırmalıdır.
Her alanda milli ekonomiye geçilmeli, eğitim de ağırlık; bilime, teknolojiye yönelmelidir. Bilim adamlarını aşağılayarak, öğrencileri pataklayarak bilim üretilmez!…
Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi yatırımlar tüm Anadolu’ya dağıtılmalı, halkın eğitim, sağlık gibi gereksinimleri sadece metropol kentlerde değil Anadolu’nun her yerinde bu hizmetleri alabilmesi sağlanmaktadır.
Yatırımlar Anadolu’ya kaydırılarak İstanbul’un yükünün azaltılması sağlanmalıdır.
CHP Genel Sekreteri Sayın Selin SAYEK BÖKE’nin görüşlerine sahip çıkılmalıdır. Cumhuriyet’in fabrika ayarlarına sahip çıkılmalıdır.
Aksi durumda işsizlik, sefalet başıbozukluk artarak devam edecektir.

Share
453 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...
  • Cumhuriyet kutlu olsun!

    29 Ekim 2025 Köşe Yazıları

    Emniyet Müdürlüğü binasının ana yol üzerinde bir alana yapılmasının daha doğru bir karar olacağını, Hükümet Konağının da Belediye binasından çok uzağa götürülmemesi, mevcut yerine yakın bir alana yapılması gerektiğini düşünüyorum. Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'nin önceki hafta yapılan oturumunda Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı dikkatimi çekti. Vezirköprü eski hastanesi'nin arsasının bir bölümüne yapılması için çalışmaları sürdürülen Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı içimde az da olsa "acaba mı?" sorusunu ve ümidini yeşertti. Konuyla il...