logo

KAFAMIZA TAKILAN SORULAR


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Ülkemizi yöneten ya da yönetmek isteyen siyasilere bazı sorular sorsak ilgilenirler mi acaba?
İktidardakilere soracak pek bir şey yok. Onlar bir yol tutturmuş gidiyorlar. Vahşi kapitalizmin dostu onlar;
– “Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler.” Yolu, ayrıca tek kişilik yönetim sisteminde “Her şeyi ben bilirim, benim yaptığım her şey doğrudur” anlayışı.
Sorularım daha çok iktidar olmak için halktan yetki isteyen muhalefete.
– İşsizliği yok etmek için satılan şeker fabrikalarını devletleştirip tam kapasite üretime geçirecek misiniz?
– Dövize geçiş garantili köprüleri, yolları devletleştirip soyguna son verecek misiniz?
– Özel hastaneleri devletleştirebilecek misiniz?
– PTT hizmetlerini yeniden devletin malı yapacak mısınız?
– Bir soygun yuvası olan elektrik dağıtım şirketlerini yeniden kamunun malı yapabilecek misiniz?
– Özelleştirilen limanları, kömür madenlerini, Sümerbank’ı, Etibank’ı kamulaştırabilecek misiniz?
– Askeri fabrikaları, askeri hastane gibi ordunun elinden çıkarılanları yeniden ordunun malı yapabilecek misiniz?
Burada sıralayamadığım, kamunun elinden çıkarılmış küçük, büyük birçok sanayi kuruluşunu yeniden kamu malı yapabilecek misiniz?
Bir tarım ülkesi olan ülkemiz, halkı tarımda çalışmaktan usandırılmış, uzaklaştırılmıştır.
Bu nedenle kırsal alanda yaşayan halkımız ekmeğini tarım dışı alanlarda aramak için toprağını terk etmiş. Büyük kentlere göç etmiştir.
Bu kitleler büyük perişanlık için kentlerin varoşlarını ve çarpık kentleşmeyi oluşturmuştur.
Köylünün tarımdan uzaklaştırılması sonucu tarım ülkesi olan Türkiye,
– Samanı, yemi, canlı hayvanı, eti, peyniri, tereyağını, mısırı, ayçiçeğini, ayçiçeği yağını, şekeri yurt dışından almaya başlamış.
– Ayrıca fasulye, nohut, mercimek gibi birçok ürünün üretilmesi ülkemizde hemen hemen durmuş, tamamı yurt dışından ithal edilir olmuştur.
Petrol, doğalgazı başta olmak üzere birçok sanayi üretiminde kullanılan malları dışarıdan almamız sonucu ülkemiz günden güne zorluklara sürüklenmektedir.
Son yıllarda sadece inşaat sektörü patlama yapmış, üretime bağlı olmayan bu sektörde çökmüştür.
İktidar olmak isteyen muhalefet, köylüyü tarıma nasıl döndürecek, tarımı nasıl sevdirecektir?
-“Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler” anlayışına, israfa ve keyfi düzene son verilecek mi?
Kısacası T.C.’nin kuruluş ayarlarına dönülerek ülkenin tüm kaynaklarına sahip çıkılacak mı? Cık-cakla oyalanmaya gerek yok. Muhalefet bir deklarasyonla bunları kamuoyuna açıklamalıdır.
Bunlar ciddi sorulardır.

Share
254 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...
  • Küçük Adımlar, Büyük Değişiklikler

    02 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Bu yazıda küçük adımların hayatımızdaki öneminden bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazma motivasyonum, küçük adımların psikolojik sağlığımıza gerçekten iyi gelen bir kolaylaştırıcı olması. Kontrol edebileceğimiz en küçük aktiviteler olarak tanımlayabiliriz küçük adımları, bu yazı için. Bir örnekle başlayacak olursak, diyelim ki sabah uyandık, gözlerimizi açıp güne başlayacağız. Gözlerimizi açmadan tüm günü zihnimizden geçirdiğimizde güne başlamak zor gelebilir. Yapabileceğimiz, harekete geçirici ilk adımlara odaklanmak yataktan çıkmayı kolaylaşt...
  • Üniversite Öğrencileri İçin Psikolojik Kolaylaştırıcılar

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Hayatımızın bazı dönemleri zorludur. Bu dönemler; göç etmek, aileden uzak olmak, işsiz olmak, uyum sağlaması gereken bir geçiş dönemine sahip olmak gibi dönemler olabilir. Üniversite öğrencileri yukarda saydığımız süreçlerin hepsini aynı anda yaşarlar. Yeni bir şehre gelmişlerdir. Şehrin kültürünü anlamaya başlarlar. Ailelerinden uzaklaşmışlardır. Yeni bir alanı öğrenmeye çalışıyorlardır. Maddi olarak aileye bağlıdırlar. Part time bir işte çalışıyorlarsa okulla birlikte onu devam ettirmek durumundadırlar. Bulundukları şehre, arkadaş çevresine,...