logo

KAFAYI BIRAKABİLMEK


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Ünlü filozoflardan biri düşünmekten usanmış vücudunu ve kafasını dinlendirmek için memleketini terk etmiş uzun süre memleketinden uzaklara geziye çıkmış.
Birkaç ay belki de birkaç yıl dolaşmış, kafasındaki yorgunluk (bitkinlik) bir türlü gitmek bilmiyormuş.
Bu filozof dolaşırken bir gün başka bir düşünürle karşılaşmış, ona derdini açmış.

“Hocam, ben memleketimde kendime dertleri dert ettim, bundan dolayı da çok sıkıldım. Dertleri unutayım diye memleketten ayrılıp bir süre kafamı dinleyim diye tatile çıktım. Ama gel gör ki hiç dinlenemedim. Kafamdaki sıkıntılar hiç gitmedi. Dinlenemedim. Ne dersiniz?”
Bilgin, filozofa şu yanıtı verir;

“Hocam tatile çıkarken kafanızı memleketinizde bırakacaktınız.Kafanız yanınızda oldukça tabi dinlenemezsiniz !..” yanıtını verir.
Sevgili okurlar, yazımın başında bu uzun girişi niye yaptım?
Geri kalmış ilçemiz Vezirköprü’nün sorunlarından uzak kalmak, kafayı dinlemek için bir süre Vezirköprü’den ayrıldım. Ama nasıl anlatayım, bir türlü “ilçemizin makûs talihi nasıl yenilir?” Sorusunu kafamdan atamadım!
Kendi kendime soruyorum. Bu ilçe halkı kendi doğduğu topraklarda neden mutluluk, huzur bulma olanağına kavuşmaz da yaşamını başka illerde sürdürme olanağı arar?
Başka ne kadar kent, kasaba vardır ki, Türkiye’de doğduğu yerde yaşayan nüfusun iki katı başka illerde yaşamını sürdürmeye çalışan insan sayısı.
Bence, yıllar boyu Vezirköprü’yü yönetenlerin ve Vezirköprü halkının sorması gerekmez mi be kardeşim? 2000’li yıllarda 115 bin dolaylarında olan ilçe nüfusu neden 95 binlere düştü.
Soralım, Vezirköprü kısırlaştı mı?
Böyle bir durum mümkün mü?
O zaman Vezirköprü’ye kıran girdi de bizim mi haberimiz yok?…
Bu soruları çok çoğaltabiliriz. Bu soruları çoğalttıkça nereye kaçsak kafamız bizimle gidiyor.
İşte bu soruları çoğalttıkça, bu soruların yanıtını aradıkça, kafamızda bizimle filozofun dediği gibi bu sorular hep bizimle gezer.
Biz dinlenemeyiz gayri.

Share
335 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • AKIL YOLUNA ÇAĞRI

    15 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Biz halk olarak, Vezirköprü'de kendi sorunlarımıza çözüm üretmeliyiz.. Ama nasıl?.. -Atanmış idareciler kendine bağlı kurumları çalıştırmalı.!.. -Atanmış, seçilmiş tüm kurumların koordinesini sağlamalı.!.. -Görevini yerine getirmeyen olursa (onlara gücü yetmezse) onları kamuoyunda aforoz etmeli.!.. -İşler yukarıdan ilçeye büyük adamlar gelince koşarak protokolde yer almakla bunlar olmaz.!.. -Zaman harcayıp ilçenin yapılması gereken işlerini rapor ederek sürekli gündemde tutmalıdır.!.. Bunlar yurdunu ve o yurtta yaşayan insanları seven ins...
  • Sayın Vali Tavlı, bu işi siz çözersiniz!

    15 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    İlçenin başarılı etkinlikleri Kunduz Güreşleri olsun, offroad olsun ya da Turizm Bölgesi Şahinkaya Kanyon'u olsun İlçe ekonomisine ne kadar gelir katıyor? Samsun Valisi Orhan Tavlı'nın turizm konusundaki tecrübelerini Vezirköprü'nün turizmden gelir elde etmesi için kullanmasını bekliyoruz. Vezirköprü geçtiğimiz hafta önemli etkinliklere sahne oldu. Bu etkinlikler ilçe tanıtımı için önemli yer tutuyor. Gerek bölgede, gerekse Türkiye ve dünyada tanınmak, Vezirköprü için de önemli tabi. Bu etkinlikler içinde Türkiye Offroad Şampiyonası'nın 1...
  • Dürtüsel Davranışın Psikolojisi

    11 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Dürtü, fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içsel gerilim olarak tanımlanır. Kaynağını duygulanımlardan alır. Normal bir davranış olarak görülebileceği gibi ruhsal hastalıkların bir parçası da olabilir. Dürtüsellik günlük hayatta sıkça karşılaştığımız ve çoğunlukla yönettiğimiz bir durumdur. Örneğin hava güzeldir dışarı çıkmak isteriz ve çıkarız. Hava güzeldir ama içerde yapacak işlerimiz vardır, işleri erteleyebilirsek erteleriz erteleyemezsek gün sonu veya hafta sonu dışarıda...
  • GÜZEL HAVALAR – AYDINLIK GÜNLER

    08 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu yıl kış olmadı ve ilkbahar oldukça yumuşak geçti. Şu anda ilkbaharın ortalarında olmamıza rağmen güneş yüzünü gösteriyor. Bahar güneşinin yüzünü göstermesiyle olacak ki güller yeni goncalaşıyor. Yeşillikler ovaları, dağları, bağları, bahçeleri süslemeye başladı. Cahit Sıtkı Tarancı “Bahar hikayesi” adlı şiirinde şöyle diyor. Alıştım her yıl baharı dört gözle beklerim Kulağım o sabahın kuş cıvıltılarında Bahar geldi mi her tasaya benden elveda Ben bütün dallarda açan çiçeklerim. Öyle hesapsız coştuğum olur ki sanırım Mektepten henü...