logo

Okula Gitmeye İsteksizlik


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Hem yaz tatilinin serbest zamanlı geçmesi hem de okulun kuralları beraberinde getirmesiyle birlikte çocuklar okula yönelik isteksizlik duyabilirler. Bu durum gayet normaldir. Çocuk isteksizliğini belirttiğinde aileler bu isteksizlik karşısında endişelenebilirler. Sadece çocuklar değil yetişkinler de uzun ara verdikten sonra bir işe geri dönerken ya da başlarken isteksizlik duyabilirler. Çocuğun olumsuz duygusunu hemen geçmesini beklemeden ağırlayabilmek önemlidir. Böylece size olumsuz durumla ilgili bahsetmekten kaçınmayacak kendiyle ilgili dürüst paylaşımlar yapması daha mümkün olacaktır. Çoğu aile ise çocuğuna nasihat vermeye ona göz kulak olmaya, onun geride kalmamasına o kadar odaklanmıştır ki çocuğun neşesinin öfkesinin ya da üzüntüsünün yoğun olduğu zamanlarda, şu anda burada ne oluyor diye bakmadan hemen çözüm sunmaya çalışır. İlk önce duygunun aktarılması, yaşanması, sakinleşmesi gerekir çünkü duygusal olarak yoğunsak öğretiler işe yaramaz. Bazı aileler de ise çocuğun duygusunu ifade etmesi gerekli bir durum olarak görülmez çünkü çok yüksek ihtimalle ailenin de kendi duygu durumunu gizlediği bir durum olabilir. (Öfke gizlenilmesi zor bir duygu olsa da diğerleri tarafından kabul edilen ılımlı olmak gibi duyguları bu aileler daha çok gösterirler.)
Okul ortamında bazı zorlayıcı durumlar olacaktır. Örneğin, bazı aileler çocuğunu sakın kendini ezdirme diye göndereceklerdir. Bazı öğretmenlerin sabrı daha ilk günden sınanmış olacaktır. Bazen çocuk okulda öğrenmemesi gereken şeyleri de öğrenecektir. Tüm bu gibi durumlarda çocuğa; herkesle iyi geçin, kendi bildiğinden şaşma, sakın ağlama tavsiyeleri çözüm sunmayabilir. Çocuğumuz bir sorun yaşadığında en etkili çözümü onu anladıktan sonra bulabiliriz.
Tıpkı vücudumuzda olduğu gibi yemek yemeyi, su içmeyi, hareket etmeyi, boşaltım yapmayı durduramıyorsak toplumsal hayatımızda da sürekli bir hareket söz konusudur. Okul ortamında güzellikler, zorluklar, sıkıntılar veya heyecanlar olacaktır. Her şeyin her zaman yolunda gitmesini beklemek yüzlerce öğrencinin bulunduğu bir ortam için hiç gerçekçi değildir. Bu yüzden ailelerin okulla iletişimi önemlidir.
Özetleyecek olursak çocuğun hayatındaki değişiklikte verdiği olumsuz tepkiye karşı, ne olduğunu anlamak için beden diline, konuşmalarına odaklanmak, bir yargıya varmadan önce dinlemek, çocuğun duygusunu kabul etmek önceliklidir. Bu bile problemin yarısını çözer. Sonrasında izleyeceğiniz yol daha sağlıklı devam edecektir. Böylece çocuk duygusunun değerli olduğunu, konuştuklarının dinlendiğini bilecektir. Kendine karşı sevgi ve saygı duyacaktır. Problem durumuna nasıl yaklaşacağını öğrenmek çocuğun tüm hayatında kullanacağı en önemli beceri olacaktır. Okul bu beceriyi en iyi kazanabileceği ortamlardan birisidir.
Eğer çocuğunuz okula gitmeye isteksizlikle ilgili bedensel olumsuz belirtiler gösteriyorsa (karın ağrısı, mide bulantısı gibi) davranış problemleri varsa (evden kaçma, inatçılık, sürekli ağlama ve öfke patlamaları) psikolojik destek alınması gerekir.
Yeni eğitim öğretim yılımız neşeyle, heyecanla dolu dolu geçsin.

Share
692 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...