logo

Panik Atak ve Panik Bozukluk


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Hayatımızda belli belirsiz durumlar olduğu gibi kontrolün bizde olduğu durumlar vardır. Çoğu durumda kontrolün bizde olmadığı düşüncesi çaresizlik hissettirebilir. Bu his bazen duygu durumumuzla bazen davranışlarımızla bazen de bedensel tepkilerimizle kendini belli eder.
Bu hafta bedenimizde kontrol dışı oluşan çoğu insanın yakından tanıdığı bir durumu ele alalım: Panik Atak ve Panik bozukluk.
Panik atak; dakikalar içinde zirveye ulaşan ani yoğun korku veya yoğun rahatsızlık dalgası olarak tanımlanmıştır. Belirtiler kısa sürede en yoğun haline ulaşabilir, genelde 10-15 dakika içinde kaybolsa da daha uzun süre de kalabilir. Kısa süreli olsa da vücut için ağır ve zorlayıcı bir durumdur.
Ataklar sırasında yaşanan belirtiler kişide “aklını kaçıracağı”, “kalp krizi geçireceği”, “kontrolünü kaybedeceği” gibi olumsuz düşünceler yaratabilir.
Bununla birlikte terleme, göğüste sıkışma, nefes darlığı, bulantı, ölüm korkusu titreme, kalp çarpıntısı gibi durumlar diğer belirtileridir. Kişi ataklardan ve sonuçlarından kaçınabilmek için bazı davranış değişiklikleri geliştirir. Burada panik bozukluk devreye girer.
Panik bozukluk ise bir veya birkaç panik ataktan sonra en az bir ay süreyle başka bir ataktan korkma ve bununla ilgili olumsuz davranışlar göstermektir.
Panik atak genetik sebepler, hayatımızdaki zorlayıcı yaşantılar veya çatışmalardan kaynaklanabileceği gibi bebeklik ve çocuklukta bakım verenle güvenli bağlanma geliştiremeyen kişilerde ortaya çıkabilir.
Ataklar kendiliğinden ortaya çıkıyor gibi görünse de detaylı incelemelerde genellikle hastalığın başlangıcından önceki aylarda kişiyi etkileyen önemli bir yaşam olayının varlığı tespit edilebilir.
Panik atak geçirenler bu atağı tekrar geçirmekten endişe duyarlar, nedenini anlamaya çalışırlar, tekrar olmaması için yalnız kalmamaya bazı riskli ya da stres oluşturan durumlardan kaçınmaya çalışırlar.
Bu duruma bedende herhangi bir hastalığın olup olmadığını araştırmak da dâhildir. Panik bozukluk, yaşam kalitemizi olumsuz etkileyen tetikte olma durumudur.
Genelde kişiler bütün tahlilleri yaptırıp herhangi bir hastalık durumu görmediklerinde psikiyatriye başvurmayı tercih ederler veya doktor tarafından yönlendirilirler.
İlaç kullanımı kısa süre için etkili bir yöntem olsa bile devamlı ilaç kullanmak herkes için uygun olmayabilir. Diğer taraftan panik atağı oluşturan duygusal zorlanmanın sebeplerini de hala içimizde taşıyor oluruz.
Panik atak tedavisinde ilaç kullanımıyla birlikte psikoterapi önerilir. Psikoterapi ise kişinin hayata, diğer insanlara ve kendine bakış açısında bilişsel hataları keşfetmek yerlerine gerçekçi düşünme biçimi koyarak kişinin hayatını kolaylaştırmak amaçlanır. Bununla birlikte nefes egzersizleri kullanılır.
Şunu hatırlamak gerekir. Geçmişte istenmeyen yaşantılar veya duygusal zorluklar olabilir. Bazen çözüm yönteminin ne olduğunu bilmediğimizden, yardım istemediğimizden ya da bununla ilgili sözel bir aktarım yapmadığımızdan bu zorluğu içimizde taşırız.
Bugün ise farklıdır. Belki de kontrol edebileceğimiz durumları kontrol etmek, yaşantımızı gözden geçirmek için panik atağımız bir sinyaldir.

Share
980 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kendi iç sesimize inanmayı ne zaman bırakırız?

    18 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    İç sesimiz bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veren, bunu bize iyi şekilde hizmet etmek için yapan adeta bir yöneticidir. Tabii bir de dış sesler var. Ailemizin sesi, toplumun sesi, bazı kurallar veya değişen durumlar. İç ses sadece o insana özgüdür ve her insanın iç sesi kendine farklı şeyler söyler. Örneğin “Doydum, artık yememe gerek yok, o kişiyle aynı ortamda bulunmak istemiyorum” gibi. Çoğu köklü davranışın temelleri çocuklukta atıldığı gibi iç sese inanmak da çocukluk yaşantımızda oluşur. Çocuk onu yetiştirene muhtaçtır ...
  • Korkmayalım, hazır olalım..

    15 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü önümüzdeki yıllarda gelişecektir. Bu kadar zamandır ekilen tohumların artık çiçek açma vakti geldi. Vezirköprü, bu gelişimle birlikte de değişecektir. Vezirköprü'de oldukça güzel işler oluyor aslında. Özellikle kalabalık öğrenci nüfusuyla okulların çeşitli alanlardaki başarıları, Samsun merkezden uzak olduğu için kendi başına sorunların üstünden gelme zorunluluğu gibi itici güçleri olan Vezirköprü'de hemen her gün bir başarı hikâyesi duyuyoruz. Vezirköprü'de Şahinkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Vatandaş Gazetesi'nin...
  • Anne Babamızın Anne Babalığını Yapmak

    11 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Her aile için çocuk farklı anlamlarla dünyaya gelir. Kimi aile için bir neşe kaynağı, kimi aile için bir insan yetiştirmek, kimi aile için kalabalıklaşmak, kimi aile için yaşlılığında en yakınından birinin olması gibi. Tüm bunlar doğru ya da yanlış değil, kabul edilebilir durumlardır. Genel duruma bakıldığında ise -belki şu an çok fazla olmasa bile yakın zamanda bir tarım ülkesi olduğumuzdan olsa gerek- çocuğun dünyaya geliş amacı çoğunlukla işlere yardımcı olmak, ailenin sürecini kolaylaştırmak, kalabalık olmak olarak görüldü. Bu durum geçmişt...
  • Vezirköprü daha çok çalışmalıdır

    08 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Yıllardır Vezirköprü'nün, yatırım alamayan bir ilçe olarak, zamanında bize yakın olan ilçelerden ne kadar geride kaldığını unutmamalıyız. Açılan bu farkın kapanması için Vezirköprü'nün özellikle siyasetçilerinin ve bürokrasisinin daha fazla çalışmak zorunda olduğu ve ilçe insanının da birlikte olmak zorundalığı ortadadır. İlçemizde çözümü beklenen sorunların tamamlanması oldukça zaman alsa da, bitmiyor değiller. Bunlardan biri olan Organize Sanayi için bütün beklentiler, ilk başvuruların yapıldığı haberimizden sonra gevşedi. Görüyoruz ki, a...