logo

Regaib Kandili


Hüseyin Şengün
huseyinsengun55@hotmail.com

Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;

Yüce Allah’ımıza hamdu senalar olsun ve onun Yüce Peygamberi bizim Peygamberimiz yani ümmeti Muhammed’in Peygamberi olan Hz Muhammed Mustafa’ya sonsuz salât-ü selam olsun.
O mübarek Peygamberi alemlere rahmet olarak gönderen Allah’ımıza şükürler olsun. Ki bizleri yine mübarek aylar mevsimine ve mübarek kandillere kavuşturdu.
2 Şubat Çarşamba günü Allah’ımızın ayı olan Recep ayına giriyoruz. Recep ayında oruç tutmak isteyen mümin ve Müslüman kardeşlerimiz 2 Şubat Çarşamba günü oruçlarına başlayabilirler.
Yine Recep ayının ilk Cuma gecesi olan 3 Şubat perşembeyi cumaya bağlayan gece mübarek Regaib kandilidir.
Recep ayı ve mübarek Regaib kandilinin biz Müslümanlara hayırlar getirmesini Yüce Allah’ımızdan dua ve niyaz ederek dini sohbet yazılarımıza başlıyoruz. Bizden hüsnü ifadeler siz okuyucularımızdan hüsnü istifadeler nasip eder inşallah.
Bilindiği üzere üç aylar; Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri ile Ramazan ayı gibi çok önemli dini gün ve geceleri içinde bulundurmaktadır.
Regaib gecesi denilmesi bol ihsan ve yüksek vergiler, bağışlar gecesi olması itibariyledir. Bu isim melekler tarafından sadır olmuştur. İşte biz Müslümanlara düşen görev, Allah-u Teala’nın rahmet ve lütfunun, ihsanının bol bol verildiği mübarek geceleri gafletten uyanmak günahtan sıyrılmak için bir fırsat bilelim.
Böyle karlı geceleri ve bereketli geceleri gaflet içerisinde günahlarla geçirmek biz müminlere yakışmaz.
Bu geceleri günahlara düşmeden değerlendirmeye çalışalım. Bu gecelerde yapılan ibadetlerin sevabı daha fazladır. Çünkü herkes gaflet uykusunda iken sen uyanık olarak Rabbine dua ve niyaz ediyorsun.
İşte ibadet hususunda, günahtan kaçma hususundan sabır gömleğini giyelim. Ve İslam’ın emrettiği güzel ahlaka kavuşmak için bu Recep ayının içinde bulunan Regaib gecesini, Miraç gecesini bir fırsat bilelim.
Mevlana Tacüddin-i Arifi’nin “Lub” namındaki kitabında şöyle bir rivayet yer alır. “Bir kimse Receb’in ilk gecesini ihya etse, kalplerin öldüğü gün o kimsenin kalbi ölmez. Allah-u Teala başı üzerinden hayır döker, anasından doğduğu gibi pak olur.
Her ayda üç gün oruç tutmak, bütün hayatını oruçla geçirmek gibidir. Bu rahmet aylarından nasibimizi almaya çalışalım. Ve bu fani dünyaya çok bel bağlamayalım. Şu dünya sevgisini, bir nebze olsun bu üç aylarda kalplerimizden çıkaralım.
Şu fani dünyaya bu kadar rağbetimiz acaba nedendir? Evlerimizin her yeri para olsa, Cenabı Hakkın verdiği rızıklar olmasa karnımız dahi doymaz. Para ne yenir ne içilir. Bütün daireler bizim olsa içinde oturduğumuz bir odadır. Bağ ve bostanlarımız olsa, içinden yiyeceğimiz bir tabaktır. Tüm dünyayı bize tapulasalar ahirete götüreceğimiz cepsiz, yakasız bir kefendir. Çaresiz bir hastalık verilse, tüm malımızı versek de deva olmaz.
Demek ki her şeyi para, mal, mülk halletmiyor. Çok yerde işe yaramaz oluyor. Zatın biri bir bağ alır, bu haberi duyan dostları “Allah hayırlı etsin bir bağ almışsın” dediklerinde “bu benim değil” demiş.
Arkadaşları gücenerek “canım herkes senin olduğunu söylüyor. Niye gizliyorsun” demişler. O da şöyle cevap vermiş: “Kardeşim bu bağı benden önceleri çok kişiler almış, hepsi de “bu benim” demiş, ama hiç birine mal olmamış, mal da mülk de para da hepsi Allah’ındır. Sadece bakma sırası benim. Bende biraz bakıp öleceğim demiş.
Öyle ise ey mümin kardeşim! Sen de dünyanın aldatıcı zevklerine aldanıp da bu mübarek ay ve gecelerden istifade etmeyi sakın unutma. Belki bir daha böyle geceleri Allah nasip etmeyebilir.
Bu günlerde ve bu gecelerde tövbe etmek için Allah’ın elim azabından kurtulmak için bir fırsat bil ve cennet nimetine kavuş.
Cenabı Hak Regaib kandilini hakkımızda hayırlara vesile kılsın. Regaib kandilini ihya edenlerden eylesin. Regaib kandili milletimize memleketimize ve İslam alemi için hayırlara vesile olsun.

Share
806 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...
  • Psikolojik Zorlukları Azaltacak Durumlar

    13 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Günlük hayatta fark etmeden karşılaştığımız durumları kendi hayatımıza katarız ve seçimlerimizi, kararlarımızı buna yönelik yaparız. Bu durumlarsa psikolojik sağlamlığımızı azaltabilir. Maddeler halinde bakalım. - Diğerlerinin hayat tecrübelerine bakarak çok fazla önlem almak, hayatımızı kısıtlamak.  Örneğin yakınımızdan birinin sosyal medyada zorbalığa uğradığını görüp çocuğumuza sosyal medyayı yasaklarız. Çünkü böyle bir durumla karşılaşmak istemeyiz. İnsan başka insanlardan da öğrenen bir varlıktır ama bu korku kültürüne dönüşürse bizi etki...