logo

SIKINTILAR ARTIYOR


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Halkla sohbet ederken (özellikle gençlerle) bir dokunup bin ah işitiyorsun.
Buğdaya çil gübresi atacağız, görülmemiş şekilde artan fiyatlardan dolayı gübre atamıyoruz.
Pancar ve ayçiçeği ekim zamanı geldi, gübre alamıyoruz.
Mazot, alabilme gücümüzün çok üstünde…
Gene sebze ekim, dikim zamanı fide alma, tohum alma gücümüz yok.
Ramazan ayı geldi. Her yıl alışık olduğumuz iftar sofralarını maalesef kuramıyoruz artık.
Biz Vezirköprü gençleri eskiden gelişmiş ve büyük kentlerde inşaatlarda çalışmak için gider ailemizi geçindirecek para kazanırdık. Memleketimize gelir ramazan ve bayramları güle oynaya, çoluk çocuğumuzla keyifli günler geçirirdik.
Doğrusunu söylemek gerekirse önümüzde o günlerin mutluluğunu tekrar göreceğiz diye bir umudumuz yok. Tünelin ucunda böyle bir ışık göremiyoruz.
Sevgili Cumhurbaşkanımız bu acı tablolardan habersiz gibi. Kara kara düşünen bizlere şifalı yemek menüleri tarifi veriyor.
Türkiye 2000’li yıllardan önce tarımda kendine yeten yedi ülkeden biri olmakla anılırken, sigara fabrikalarını satıp yabancıların sigarasının, şeker fabrikalarını satıp ABD’nin şeker kamışı şekerine muhtaç olan, kumaş satmak varken Sümerbank’ı satan akla ne demeli?
Buğday ambarı olan Türkiye’nin samanı, hayvan yemini, nohudu, mercimeği, fasulyeyi, peyniri, yağı, ekmeklik buğdayı, mısırı vs. dışarıdan alan akla ne demeli.
“Devlet bakkallık yapmaz” deyip de belediyelere tanzim satış çadırları kurdurup da sebze sattırır mı?
Tarım Kredi Kooperatiflerine ayçiçek yağı sattırır mı?..
Yukarıda söylemlerin hiçbirisi bana ait değil. Yaşlı ya da genç insanlarla yaptığımız sohbetler.
Biz bunları ve daha fazlasını elbette biliyoruz ama (!…) bir sıkıntı var.
Yöneticilerimiz biraz hazımsız, eleştirenlere ya “hain” diyorlar. Ya da Hain anlamına gelen “fetocu” diyorlar.
Ne o, ne bu; sadece yurtseveriz.
Her şeye rağmen milli iradeye başvurulsa artan sıkıntılar biraz rahatlar diye düşünüyorum.

Share
288 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...
  • Psikolojik Zorlukları Azaltacak Durumlar

    13 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Günlük hayatta fark etmeden karşılaştığımız durumları kendi hayatımıza katarız ve seçimlerimizi, kararlarımızı buna yönelik yaparız. Bu durumlarsa psikolojik sağlamlığımızı azaltabilir. Maddeler halinde bakalım. - Diğerlerinin hayat tecrübelerine bakarak çok fazla önlem almak, hayatımızı kısıtlamak.  Örneğin yakınımızdan birinin sosyal medyada zorbalığa uğradığını görüp çocuğumuza sosyal medyayı yasaklarız. Çünkü böyle bir durumla karşılaşmak istemeyiz. İnsan başka insanlardan da öğrenen bir varlıktır ama bu korku kültürüne dönüşürse bizi etki...
  • Vezirköprü’de seçmen değişmedi, Yine AKP dedi..

    03 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Özellikle İç Anadolu'da ve Karadeniz'in iç kesimlerinde kırsalda yaşayan vatandaşların henüz bu ekonomik sıkıntıyı derin yaşamamaları ve parti tutma davranışı nedeniyle AKP'den uzaklaşmadıklarını söyleyebiliriz. 31 Mart yerel seçimleri sürprizlerle sona erdi. Beklenmeyen CHP'nin Türkiye genelinde birinci parti çıkması ve yıllardır güçlü şekilde iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk kez ikinci parti konumuna düşmesi özellikle EGE'de hemen her yerin CHP adayları tarafından alınmasıydı. Komşu il Amasya ve Kastamonu da bu beklenmeye...
  • YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ

    03 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir gece Nasrettin Hoca'nın evinin önünde iki grup arasında kavga başlar. Kavga biraz uzun sürer, aşırı gürültüden rahatsız olan hoca yataktan kalkar yorganı eline toplar balkona çıkar. Kavgacılara seslenir falan ama kavgacılar kendi gürültü ve hırslarından hocayı tınlamazlar bile; Sinirlenen hoca; Omzundaki yorganı kavgacıların üzerine doğru fırlatır. Yorgan kafalarına dolanan kavgacılardan bir grup ne olduğunu anlamadan yorganı alıp korku içinde kaçıp giderler. Kavgacıların diğer grubu da kavga ettikleri grubun kaçması üzerine olay yerin...