logo

SORUN SADECE VEZİRKÖPRÜ’NÜN SORUNU DEĞİL


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Türkiye’nin köklü sorunlarından biri göç sorunudur. Göçün nedenlerinden en önemlisi devletin her alanda uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalardır.
Devlet, uyguladığı kentleşme politikası ile kentleri betonlaştırmış, her köşede bir beton müteahhidi milyarder yaratmıştır.
Müteahhitler yolu ile kentleri betonlaştıran devlet kırsal kesimdeki genç nüfusun inşaat işçisi olarak büyük kentlere akın akın göçünü sağlamıştır.
Böylece kırsal kesimde yaşayan genç nüfus kentlere göçüp inşaatlarda çalışmayı kurtuluş olarak görmüş eşini, çocuğunu, köydeki toprağını, ineğini terk edip kente göçmüştür.
Bu iki önemli sorunu yaratmıştır;
1- Kentleri yaşanmaz hale getirmiş.
2- Köyde (Anadolu) toprakların işlenmemesi, en önemli kaynak olan hayvancılığın yok olmasını getirmiştir.
Gerçi devletin tarımı ve hayvancılığı yok etme politikaları da bunda büyük rol oynamıştır.
1970’li yıllarda Vezirköprü’den her hafta Ankara’ya, İstanbul’a onlarca kamyon et taşınırken bugün Vezirköprü’nün bazı resmi kurumlarının bile et ihtiyacını dışarıdan karşılamakta olduğu bilinmektedir.
Vezirköprü’den daha küçük Kavak, Havza gibi ilçelerimize organize sanayi alanları kurulurken, Samsun’un en büyük üç ilçesinden ve Türkiye’nin yüz ölçümü en büyük, köy sayısı bakımından da en çok köye sahip 361 yerleşim merkezi bulunan Vezirköprü’nün bu kadar ihmal edilişi nasıl izah edebilir?
Organize Besi Sanayi gibi hayvancılığın yeniden gelişmesini sağlayacak kurum ve kuruluşların bir an evvel gelişmesini sağlamak için kimlerden medet bekleyeceğiz?
Bir başka önemli konu, Vezirköprü’de basılıp yayımlanan üç gazete varken, Vezirköprü’ye has yatırım ve icra ilanlarının, hiç okunmayan, adı sananı belli olmayan, çoğunun Vezirköprü bayilerine de gelmediği bilinen gazeteler de ilanın yapılmasını neyi ile izah edebiliriz acaba ?…!

“Vezirköprü’nün sesi çıkınca rahatımız kaçıyor” düşüncesi hâkim.
Hamamcı vekil de dahil, vekillerden ses bekliyoruz….

Share
445 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...
  • Psikolojik İlk Yardım Sunabilmek

    26 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?” Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamam...
  • Kentsel Dönüşüm İlçe için şart..

    18 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Kentsel Dönüşüm çalışmasının Tikenli Mahallesi'nden de önce Mehmet Paşa Mahallesi'nde özellikle Kale İçi'nde yapılması gerekir. Bu sayede Belediye'nin arkasındaki atıl olan alanın hem düzeltilmesi hem de çarşı dediğimiz alanın bölgede büyümesi sağlanabilir. Vezirköprü'nün önemli problemlerinden birisi de ÇARŞI'nın küçük gelmesi. Eski alışkanlıkların devam ettiği alışverişlerde yeni bir ticaret kültürü üretilemeyen küçük yerleşim yerlerinde olduğu gibi Vezirköprü'de de çarşı olarak bilinen alan aslında küçük bir alanı kapsıyor. Bu çarşı bi...
  • Çocuğum Beni Çileden Çıkarıyor, Dövmemek İçin Kendimi Zor Tutuyorum

    14 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Bazen çocuğunuza o kadar sinirlenebilirsiniz ki şöyle bi güzel pataklamayı aklınızdan geçirebilirsiniz. Sakın! Çocuğunuza biri el kaldırsa onun kapısına dayanırsınız. Şiddet çözüm sunmaz ve öğreticiliği yoktur, pişmanlık doğurur. Öfkeyi sakinleştirmenin farklı birçok yolu vardır. Çocukları dövmeden de durumu kontrol etmeniz mümkün. Öbür türlü çocuğunuz özgüveni kırılmış, bedeni zarar görmüş korkak veya hırçın bir çocuğa dönüşür. Çocuğumuz için yapabileceğimiz en iyiyi yapmaya çalışırız ve çocuğumuzun da bizim mücadelemizi görmesini, bizim için...