Son Dakika
Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;
Bu hadis-i şeriften ibret alalım.
Tamahkâr, cimri ve nankör olmayalım. Mümin tokgözlü, cömert, vefakâr ve iyiliği unutmayan olmalıdır.
Kamil müminlerin vasıflarından biri de; nimetin gerçek sahibi Allah’u Teâlâ olduğunu bildikleri halde kendilerine iyilikte bulunan kullarına karşı iyiliği ve vefakârlığı elden bırakmamalarıdır.
Buna bir misal anlatalım. Ebu Hasen el Medaini buyurdu: “ Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Cafer’in oğlu Hz. Abdullah beraberce hacca gittiler. Ağırlıkları kendilerinden daha evvel geçtiği için acıkıp susadılar. Çadırında oturan bir karı kocanın yanından geçtiler kadına: su var mıdır? diye sorunca “evet vardır” cevabını aldılar.
Bunun üzerine develerini yıktırdılar oturttular. Çadırın bir tarafında zayıf bir koyun vardı. Kadın onlara: “şu koyunu sağınız sütünü içiniz! “dedi.
Onlar da bunu yaptılar, sonra kadına dediler ki: “yemek var mı?” kadın hayır bu koyundan başka yiyecek bir şey yok! Fakat biriniz bu koyunu kesti, soydu. Kadın onlara yemek hazırladı.
Hava serinleyinceye kadar orada durdular.
Giderken kadına dediler ki: “Biz Kureyşliyiz bu tarafa Kabe’ye gitmek istiyoruz.
Sağ salim Medine’ye döndüğümüz zaman yanımıza gel, sana iyilik yapacağız. Sonra savuşup gittiler.
Ravi der ki bir müddet sonra zaruret, o karı-kocayı Medine’ye gelmeye zorladı.
Durmadan hayvan dışkılarını toplar, satarlar ve onun parasıyla yaşarlardı.
Bir gün kadın Medine’nin sokağından geçti. Hz. Hasan kapısında duruyordu kadını tanıdı, fakat kadın kendisini tanımıyordu. Hizmetçisini göndererek kadını çağırttı.
Ey Allah’ın cariyesi beni tanıdın mı?
Kadın: Hayır seni, tanımıyorum deyince, Hz. Hasan “Ben filan günde senin misafirin olanlardan değil miyim?”
Kadın: Annem babam sana feda olsun! Sen o musun? Hz. Hasan “evet ben oyum” dedi.
Sonra Hz. Hasan emretti, zekât koyunlarından kadın için bin koyun satın aldılar. Bunlarla beraber kadına bin dinar verdi ve kadını hizmetçisiyle birlikte kardeşi Hz. Hüseyin kadından sordu: “ağabeyim sana ne kadar verdi?”
Kadın: “Bin koyun, bin dinar” dedi. Bunun üzerine Hz. Hüseyin de kadına o kadarını vermesini emretti. Sonra kadını hizmetçisiyle birlikte Cafer’in oğlu Abdullah’a gönderdi.
Abdullah sordu: “Hasan ile Hüseyin sana ne kadar ikramda bulundu?”
Kadın: “iki bin koyun, iki bin dinar” dedi. Bunun üzerine Abdullah (r.a.) iki bin koyun iki bin dinar verilmesini emretti. Ve dedi ki: “Eğer benden başlamış olsaydın onların ikisini de yorardım” bunun üzerine kadın kocasına dört bin koyun ve dört bin dinarla döndü.
İşte iyiliklere karşı nankörlük yapılmamalıdır.
Yüce Rabbimiz Kur’an’ı Kerim’de bizlere şöyle sesleniyor.
Öyle ise siz beni ibadetle anın ki bende sizi anayım. Bana şükredin. Sakın bana nankörlük etmeyin, buyuruyor.
İşte ey kardeşim bu ayeti kerime ile Allah’a ibadet ve itaatle bulunalım.
Cenabı Hak bizleri şükredenlerden eylesin. Şükür kelimesini ağzından bırakmayanlardan eylesin.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
14 Eylül 2024 Köşe Yazıları
12 Eylül 2024 Köşe Yazıları
07 Eylül 2024 Köşe Yazıları
04 Eylül 2024 Köşe Yazıları