logo

Takıntılar


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Gün içinde veya genel olarak hayatımızda zaman zaman endişeler, soru işaretleri gibi zor durumlar olabilir. Takıntılar ise gündelik işlevlerin bozulmasına neden olur ve kişileri zor durumda bırakır.
Takıntılı düşüncelerin günlük yaşamımızı etkileyecek, günlük aktivitelerimizi kısıtlayacak düzeye gelmesi durumunda OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) denilen bir ruhsal hastalık akla gelmelidir.
Obsesyon, kişinin zihninden uzaklaştıramadığı yoğun sıkıntı yaratan durumlardır. Obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan tekrarlayıcı davranış ve düşünsel eylemler ise kompülsiyonlardır..
Örneğin obsesyon hastalık bulaşmasına dair kaygı olabilir. Bu düşünceye bağlı olarak kişinin kendini yapmaktan alıkoyamadığı durum ise temizlik olacaktır.
OKB nadir görülen bir hastalık olarak görülmesine karşın her 100 kişinin 2 veya 3 ünde görülebilmektedir. Genellikle 20-30 yaşında görülüyor olmasına rağmen çocukluk çağında erken yaşlardan itibaren de görülebilir. Erkeklerde daha erken yaşta başlamasına rağmen kadınlarda daha sık görülür.
OKB ülkemizde genellikle, herhangi bir hastalık bulaşma durumuna karşın temizlik, kötü bir sonuçla karşılaşılmasını engellemek için sürekli kontrol (örneğin evden çıkarken elektrikli cihazları birkaç defa kontrol etmek ve gün içinde yine de emin olamamak) ya da birine zarar vermekten korkma ve bu durumu yoğun olarak düşünme bunun yanı sıra düzenleme ve simetriye dikkat etme, biriktirme, uğurlu saydığı eşyayı yanından ayırmama, sayı sayma gibi durumlar olarak kendini gösterebilir.
Takıntıların normal dışı görülüp yardıma başvurulması gereken durum ise; gün içinde yaptığımız aktivitelerin veriminin düşmesi, hayatımıza bu takıntıların yön vermesini fark etmekle olacaktır.
Takıntıların nedeni genetik olabileceği gibi beyin işlevinde bozulma, travmalar veya kişilik özelliklerimizle ilgili olabilir.
Tedavide ilaç desteğiyle birlikte takıntılara neden olan olumsuz düşüncelerin işlevsel düşüncelerle değiştirilmesini konu olan bilişsel davranışçı psikoterapi yaklaşımı önerilmektedir.
Şunu hatırlayalım. Sizi zorlayan takıntılar ya da benzer durumlar gibi psikolojik rahatsızlıklar olduğunda bu bir ağrı ya da yaralanma olarak kendini göstermeyecek. Yorgunluk olarak kendini gösterecek, ailedeki diğer bireylerin de zorlanması olarak kendini gösterecek, günlük hayatta ve işte verimin düşmesi olarak kendini gösterecek.
Ailenizde benzer durumlar yaşayan kişiler varsa onlara bunun abartı olduğunu, size inat olarak yapıldğını söylemek ve bırakması için tehditte bulunmak yerine, durumun o kişi için de çok çok zor olduğunu bilerek hareket etmek ve eleştiriden uzak durarak anlamaya çalışmak ve destek olmak önemli olacaktır.

Share
1131 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Ailem Yaşlanıyor

    15 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar için en zor duygulardan biri de, yaş aldıkça vücudun belli fonksiyonları gerçekleştirirken zorlanmasıdır. Bunu kabul etmek de bir yas süreci yaşamak anlamına gelir. Vücuttaki değişikleri kabul etmek, ölüme hazırlanmak, arkada bıraktıklarımıza bakmak bir hesaplaşma içerir. İyi bir hayat yaşadım mı, sorusuna verilen cevap evet olduğunda yaşlılık daha kolay kabul edilirken, iyi bir hayat yaşamadım cevabı kızgınlık, üzüntü, umutsuzluk gibi olumsuz duyguları hissettirebilir. Etrafımızdakilerin yaşlandığını görmek de bir o kadar zordur. Ken...
  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...