logo

VEZİRKÖPRÜ’NÜN TOPLANMA ŞANSI YOK GİBİ GÖRÜNÜYOR!


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Bilindiği gibi Vezirköprü her alanda kan kaybediyor.
Bilindiği gibi tarım yöresi olan ilçede devletin uyguladığı tarım politikası, tarımı olumsuz etkiledi.
Yine tarıma paralel hayvancılıkta, tarım ile birlikte çöktü!
Sanayi alanında özel sektör Vezirköprü’yü tercih etmiyor.
Geçmişte ilçeye her gelen kaymakam Vezirköprü’nün turizmle kalkınması için tarihi ve doğal güzelliklerini çeşitli projelerle harekete geçirmeye çalıştı. Kısmen de başarılı oldular.
Ancak, “Biri yapar, biri bozar” deyiminde olduğu gibi, Vezirköprü zaten yapmaya değil bozmaya heveslidir.
Bu ilkel ve çağ dışı yaşam tarzı Vezirköprü’yü hem çevre ilçelerden hem de gelişen dünyadan kopardı.
1995’lerde 110 binlerce olan ilçenin nüfusu 20-25 yılda 95 binlere nasıl düşürüldü?
İlçe nasıl toparlanır sorusuna gelince buna yanıt vermek oldukça zor!
İlçede liyakatli, vizyon sahibi, yöresini ve ülkesini seven yöneticiler iş başına getirilmelidir.
Özellikle ilçenin yönetim kadroları bencilliği bırakmalı. (Gerçi bencillik tedavisi zor bir hastalık)
Demokratik kitle örgütleri başta olmak üzere tüm yöneticilere görevler düşmektedir.
Geçmişte Vezirköprü’de görev yapmış kurum amiri dostum anlatmıştı. Bu lafa da bayağı gülmüştüm.
– “Yahu kardeşim, biz burada sadece kurum idareciliği yapmıyoruz. Sabah uyuklayarak, kaşınarak işe gelen memurları da eğitiyoruz” demişti.
Yine köy enstitüsü mezunu bir eski dostum:
– “Yahu, biz çocukları tuvalete kendimiz oturtuyoruz, aksi halde her tarafı kirletiyorlar” demişti.
Sevgili okurlarım,
Şimdi iyi niyetle düşünüp soralım kendi kendimize!
Belediye başkanlığına aday olan, hepsi de Vezirköprü’nün yetiştirdiği sevilen insanlar.
Pekiyi de, sürekli kan kaybeden Vezirköprü için nasıl bir proje uygulayacaklar da kan kaybını durduracaklar.
Adayların vizyonlarını göstermesini beklemek biz seçmenlerin hakkıdır.
Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Hadi biz toparlamaya çalışalım.

Share
256 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...
  • BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez. Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930'lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya. Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır. 1940'lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini h...
  • Vezirköprü’nün bekleyen çok işi var.

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu kadar ilerledikten sonra, altyapısı tamamlanıp, yolları açılıp tahsis sürecine geçtikten sonra Karma OSB'nin yerinin değişmesi kolay olmayacaktır. Üstelik işin adında Vezirköprü varsa, olacak işlerin bile olmadığını görmeye alıştığımız sistemde hiç olmayacaktır. Vezirköprü'nün seçimden sonra normalleşme sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Bu normalleşme umudumuz odur ki, sakinleşme ve alışmayla beraber olmasın. Çünkü Vezirköprü'nün bekleyen çok işi var. İlçenin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Murat Gül'den beklentileri de bu yüzden daha...
  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...